Rengarenk sörfler eşliğinde PORT ALAÇATI

Porta Alaçatı’nın 250 tekne kapasitesi var. 18 odalı butik oteli ve lokantasıyla şirin bir marina. Üstelik İzmir’den ulaşımı da çok kolay.

Alaçatı Körfezi’ne denizden hangi yönden gelirseniz gelin Bozalan Burnu’nda tepelerdeki modern rüzgar jeneratörleriyle eski yel değirmenleri sizi birlikte karşılar. İlk anda buranın modern bir yerleşim olduğunu ve aynı zamanda eski değerlerini özenle koruduğunu hissediyorsunuz. Bölge çok özel rüzgarlara açık. Enerji ihtiyacı bile rüzgardan sağlandığına göre burası adeta rüzgar tanrısı Poseidon’un anayurdu.

Alaçatı Körfezi’nin girişinde sığlıklar vardır. Marinanın girişinde dikkat etmeniz gerek. Çünkü ilk önce şöyle bir manzara göreceksiniz: Denizde yüzlerce kelebek gibi uçuşan renk renk board ve yelkenleriyle bir rüzgar sörfü cenneti. Alaçatı Körfezi’ndeki 7’den 70’e sörfçüleri seyrederek marinaya mayna edersiniz. Burada her şey değişiktir: Evler, rüzgar, yemekler hatta insanlar... Bir Güney Fransa havası vardır ki sizi şaşkına çevirir burası Türkiye mi diye...

250 TEKNE KAPASİTELİ

Alaçatı Marina’da halen 110 tekne bağlamada duruyor. Ama kapasitesi 250 teknelik. Marinada Cafe Lokanta isminde bir restoran var. 100 tonluk vinç çekme sahası 70 tekne alıyor. Marina, daha çok yelkencilerin tercihi ama kısa bir süre sonra büyük boy tekneler de burada boy gösterecek.

Marinanın yanında bir butik otel yer alıyor. Port Hotel Alaçatı’nın özel tasarlanmış 18 odası var. Yakın gelecekte yeni yerleşim bölgeleri açılacak. İmara açılan 280 hektarlık bölgede yeni bir Port Grimaud yapılması planlanıyor.

Alaçatı Marina’nın hemen yanında balıkçı barınağı var ama balıktan haber yok. Bu balıkçı barınaklarının marinaya dönüştürülmesi konusunu da işlemek lazım. Türkiye marina fakiri bir ülke. Acilen bir politika geliştirmek gerekiyor. Bu kadar az sayıda marinayla çağ atlayamayız.

SANKİ GÜNEY FRANSA KÖYLERİ

Alaçatı biraz evleri, biraz yeni olma trendiyle son dönemde giderek yükseliyor. Özellikle Güney Fransa’nın köylerini andıran havası Akdeniz kıyılarının özelliklerini yansıtıyor. Gece havası değişiyor kasabanın: Evler, kafeler, lokantalar dar Alaçatı sokaklarına dağılmış. Çok özenli giyinmiş kişiler dikkatimi çekiyor. Avrupa’da bile göremeyeceğiniz kalitede bir giyim tarzı var hepsinin.

Alaçatı civarında gezilecek çok koy var. Ve en önemlisi yatçıların gezeceği yeni bakir koylar o kadar çok ki... Bir de buna Kuzey Ege’deki Yunan adalarını ilave ederseniz çok geniş bir alanda seyir yapabilirsiniz.

Sıkışık Göcek koylarını doldurmak artık popüler bir şey değil. Buna karşın Alaçatı’yla ilgili çok sayıda kolaylık var. En önemlisi uçak seferlerin sıklığı ve İzmir-Çeşme otoyol bağlantısı. Her gün birçok havayolu İzmir’e sefer yapıyor. Böyle bir seferle İstanbul’dan İzmir’e gidip Alaçatı’ya ulaşmak uçuş dahil bir buçuk saat sürüyor. (www.portalacati.com.tr Telefon: 0232 716 97 60)

ALAÇATI CİVARINDA GÖRMEYE DEĞER YERLER

Sığacık Körfezi

Çok ünlü Teos antik kentinin bulunduğu Sığacık, Doğanbey Burnu ile Gökliman arasında. Gökliman Kokar Koyu, dik kayalık araziden dolayı zor fark edilir. İç kısımlarda bir koy daha var. Bitki örtüsünü yeşil makiler ve zeytin ağaçları oluşturur. Sığacık Körfezi’nin bazı bölgelerinde balık çiftlikleri var. Seyir yaparken dikkatli olmak gerekir. Sığacık’ta bir yat limanı var.

Çeşme

Yeni ihalesi yapılan marinayı Çeçen Grubu işletecek. Deneyimli marinacı, genel müdür Can Polat burada özel bir marina yaratmak üzere. 350 yat kapasiteli limana tamamen yeni bir vizyon kazandırılacak. Çeşme eski bir Osmanlı limanı. Denizcilik tarihi için büyük önem taşır. Çeşme Kalesi Sakız Boğazı’na hakimdir. Bölgenin önemli antik şehri Eritrea’nın antik eserleri bu kalede sergileniyor. Pazar günü halk pazarı kurulur.

Sakız Adası

Bu Yunan adası adını sakız ağacından almıştır. Karaburun Yarımadası’na çok yakın. Çeşme ve Kuşadası’ndan deniz motorları günlük gezi turları düzenler. Adadaki esnafla, Türkçe ve Yunanca’nın ortak kelimeleriyle kolayca anlaşmak mümkün. İzmir’in meşhur köftesinin ismi pabucaki zmirnika’dır Karnıyarık bildiğimiz adıyla ısmarlanabilir. Sakız’ın muhallebi ve dondurması meşhurdur.
Yazarın Tüm Yazıları