Kolesterol ve kalp hakkında son bilgiler

Sağlıklı yaşam konusuna ilgi giderek artıyor. Yaşam kalitemizi etkileyen en önemli faktörlerden biri olan kalp-damar hastalıklarının oluşmasında risk faktörlerini Maçka e-Lab Medikal Müdürü Dr. Aytaç Keskineğe anlattı.

SON 10 yılda hem yeni kan testlerinin eklenmesi, hem mevcut testlerin daha gelişmesi, hem de bazı testlerin referans aralıklarında yapılan değişiklikler, koroner kalp hastalıkları ve ''hiperkolesterolemi‘‘ hakkındaki bilgilerimizin birçok kez değişmesine neden oldu. 2001 yılında ‘‘National Cholesterol Education Program (NCEP)’’ tarafından yayınlanan ‘‘Adult treatment panel 3 (ATP3)’’ ile bu bilgiler son şeklini aldı.

2001 yılında National Cholesterol Education Program (NCEP) tarafından yayınlanan bidiriye göre;

‘‘Total kolesterol için istenen
’’ 200 mg'ın altında olması. 240 mg'ın üzerindeki rakamlar tedavi gerektirecek düzeyde yüksek, aradaki değerler ise dikkat edilmesi gereken sınır olarak kabul edilmektedir.

LDL kolesterol için hedef değer, bilinen bir koroner kalp hastalığı olanlarda 100 mg'ın altı, diğerleri için de 130 mg'ın altında olması istenmektedir.

Faydalı kolesterol olarak da adlandırılan HDL Kolesterol için,
kandaki düzeyin 40 mg'ın üzerinde olması istenmektedir.

Kan yağlarının bir başka türü olan ‘‘Trigliseridler’’in 150 mg'ın altında olması istenmekte, 150-199 mg arasında hafif yüksek 200-499 mg/dL arasında yüksek, 500 mg'ın üzerinde ise çok yüksek olarak değerlendirilmektedir.

Kolesterol yüksek çıkarsa ne yapmalı ?

Kan yağlarının yüksekliği demek olan Hiperlipidemi, farklı tipleri olan ve her tipi farklı şekilde tedavi edilmeye çalışılan çok etkenli bir hastalıktır. Bu yüzden tedaviye başlanmadan önce kesin tanının konması ve tedavinin şekillendirilmesi gerekir. Bireylerin hekime danışmadan kullandıkları ilaçlar daha sonra ciddi rahatsızlıklara sebep olabilmektedir. Doktor tavsiyesiyle uygulanacak diyet ve ilaç tedavisini belirli periyotlarda yapılacak laboratuvar testleriyle takip etmek mümkündür.

Sadece Kolesterol ölçümü yeterli midir?

Kolesterol yüksekliğinin tedavisi, masraflı, iyi takip edilmesi gereken bazen ömür boyu sürebilecek bir iştir. Dolayısıyla tedaviye başlama kararı almak iyi bir laboratuvar analizi ve fizik muayene yapılması gereklidir. Özellikle kolesterolü yüksek veya sınırda yüksek olan hastalarda kolesterolün alt gruplarına ilave olarak iyi huylu kolesterol (HDL kolesterol) ve kötü huylu kolesterolü (LDL kolesterol) taşıyan proteinlerin analiz edilmesi gerekir (Apolipoprotein A1 ve Apolipoprotein B). Son yıllarda bu testlere ilave olarak yeni parametrelerin ölçülmesiyle birlikte bağımsız risk faktörleri daha detaylı olarak incelenmeye başlanmıştır. Bu amaçla özellikle homosistein ve highsensitive-CRP tarama amacıyla rutin biyokimya testleri arasında yoğun olarak kullanılmaya başlanmıştır.

SORULAR- SORUNLAR

TOPUK DİKENİ YÜRÜMEME ENGEL

Halen 67 yaşında olup, sekiz sene önce by-pass ameliyatı geçirdim, bir seneden beri de kalp pili ile yaşama devam etmekteyim. Dört seneden beri de her iki ayağımdaki topuk dikeni problemini yaşamaktayım. Şimdiye kadar değişik ilaçlar ve önlemlerin dışında 5 defa kortizon iğnesi yaptırmak mecburiyetinde kaldım.

Kalp ve damar hastalığına karşı yürümem gerekliyse de, topuk dikeni rahatsızlığını asgari duruma indirmem için de yürümemem icap etmektedir.

ESWT ( Extracorporeal Shock Wave Therapy) maalesef kalp pili nedeniyle uygulanamamaktadır (Özel klinik şartlarında kullanabilme imkanı olabilir mi?) Kortizon uygulamasının da çok sık yapılması tavsiye edilmemekte.

Erdogan Karakas

Olayı iki farklı boyuttan ele almak gerekiyor. Kalp-damar hastalığınız için yürüme tavsiyesinde bulunulur, ancak yürüyüş yegane yöntem değildir. Aerobik eksersizler denilen ritmik, zorlanma yaratmayan ve uzun süreli uygulanan eksersizlerin tümü, bu durumda olan kişiler için uygundur. Bunlar arasında yüzme ve bisiklet sıklıkla önerilir. Evinize alacağınız bir kondüsyon bisikleti ile, topuk dikeni sizi rahatsız etmeden bu ihtiyacı kolayca karşılayabilirsiniz.

Olayın ikinci boyutu ise topuk dikeninin size getirdiği rahatsızlık. Bununla ilgili olarak bir çok çare denenmiş ama doğal olarak kalıcı bir çözüm olamamış. ESWT veya ESWT olarak kodlandırılan ve böbrek taşlarını ameliyatsız kırma amaçlı olarak kullanılan bu teknolojiden, kalp pili taşıyanların yararlanabilmeleri açısından bir olanak olup olmadığını araştıracağım ama bir ortopedi uzmanı ile görüşmenizi tavsiye ederim.


Kalp hastalıkları için kimler risk altında?

Ailesinde koroner kalp hastalığı olanlar.

Ailesinde hiperlipidemi olanlar.

Aşırı katı yağ ile beslenenler.

Sigara içenler.

Fazla miktarda alkol alanlar

Obes (aşırı şişman) olanlar.

Yüksek tansiyonu olup tedavi görmeyenler.

Kontrol altında tutulmayan Diabet (şeker hastalığı) olanlar.
Yazarın Tüm Yazıları