Plajlarda çıkanlar 'sanatçıyım' diye geçinmesin

Sahnelerin en sivri dilli ismi Arto, yıllar geçse de hâlâ formunda, hâlâ zehir zemberek... Miami dönüşünde buluştuk, sektörü geçmişinden bugüne mercek altına aldık. Onun deyimiyle “sanatçı geçinenleri” ve “gerçek sanatçıları” da konuştuk, cimriliğini de, kavgalarını ve davalarını da... Yine sözünü sakınmadı, birçok ünlünün bam teline bastı, Şeyma Subaşı’na zeytin dalı uzattı, Serdar Ortaç’a “Nerede o paralar?” diye sordu.

Haberin Devamı

◊ Eğlence sektörünün en eski isimlerindensin. Öncelikle senden bugünle geçmişi bir kıyaslamanı istesem... Neydi ne oldu?

- Bir kere şimdikiler çok şanslı.

◊ Neden...

- Şundan... Bizim zamanımızda sosyal medya yoktu. Meşhur olmak için gerçekten tırnaklarınla kazıman, çabalayarak bir yerlere gelmen gerekiyordu.

◊ Ya şimdi?

- Şimdi erkekler abuk subuk pozlar vererek, topuklu ayakkabılar giyerek, rujlar sürerek çıkıyor, bunlar bir şekilde gençlere enteresan geliyor.

O enteresan şeyler yavaş yavaş kişileri fenomenleştiriyor. Giderek dejenere oluyor toplum.

◊ Biraz da kolay yoldan para kazanmanın yolu gibi görünüyor...

- Bravo... Aynen öyle. Bugünkü gençler de onlara bakarak acaba biraz daha feminenleşsem daha mı kolay meşhur olurum, daha mı çabuk para kazanırım diye düşünüyor.

Haberin Devamı

◊ Sen bu sektörde nasıl parladın, farkın neydi?

- Kabiliyetli olmam herhalde. Biz hiçbir yere bağlı olmadan, yıllarımızı vererek bu noktalara geldik.

◊ Takip ettiğim kadarıyla senin sahneye çıktığın mekanlar hep tıklım tıklım doluyordu. İlgi inanılmazdı.

- Tabii... Tarkan’ından tut Bülent Ersoy’una, Sezen Aksu’sundan tut Candan Erçetin’ine. Kimi arasan bulurdun.

◊ Üstelik herkes sivri dilinden nasibini alırdı.

- Evet, ünlüler de dahil. Mesela bir gün Candan Erçetin için “Ay bu kadını nasıl dinliyorlar, asansör müziği yapıyor” dedim...

Ertesi gün program yaptığım yere geldi. Zorla çıkardım sahneye, söyledi şarkısını. “Bir şarkı daha söyleyin, bayılıyorum size” dedim. Döndü “Sen ne zamandan beri asansör müzikleri dinliyorsun?” dedi.

◊ Pişman olmuşsundur öyle söylediğine...

- Ya aslında dediğim şey doğruydu. Fransızca, eğlence değil dinleti müziği çünkü.

Plajlarda çıkanlar sanatçıyım diye geçinmesin

FUNDA ARAR, SILA, AŞKIN DURGUNDUR, EĞLENDİRMEZ

◊ Bazıları bilinçli olarak eğlendirmeyi tercih etmiyor ama...

- Evet. Mesela Funda Arar tarzı, Sıla tarzı.

◊ Sezen Aksu...

- Sezen arada eğlenceli şeyler yapıyor... Sonra Candan Erçetin, Aşkın Nur Yengi. Bu isimler gayet durgundur, eğlendirmez. Ama bunlar gerçek sanatçı ya.

Haberin Devamı

◊ Kimler değil?

- Şu plajlarda çıkanlar... “Sanatçıyım” diye geçiniyorlar bir de. İki dansçıyla çıkıp 100 bin lira alıyorlar. Onlar sanatçı mı!

◊ Harcadın hepsini! Yok mu aralarında hiç beğendiğin?

- Beğendiğim var tabii, o ayrı mesele. Ama bunlar kendilerine sanatçı diyemez. Mesela Demet Akalın. Parantez içinde söylüyorum bunu, Demet’i sevmediğim için değil. Ama o bir show girl...

◊ Bu kadar dinleniyorsa, sahnesi doluyorsa başarılıdır...

- Öyle değil işte.

◊ Başarının ölçüsü ne o zaman?

- Bir Beyonce’yi seyrediyorsun, bir de bizimkileri. Biri halk oyunu oynar gibi, müsamereye çıkmış gibi, diğeri gerçek bir dansçı.

◊ Olay sadece dans mı? Sanatçılığın kıstası bu mu?

Haberin Devamı

- Kadının ses volümünden bahsetmedim daha. En az üç-dört oktav sesi var. O sesin yanında muhteşem bir de dans koreografisi. Rihanna’sından Beyonce’sine, Ariana Grande’sine hepsi öyle...

◊ Bizde o seviyeye çıkan sanatçı yok. Biraz daha yolumuz var sanki.

- Ama hayatım bizdeki isimler de 20-30 senedir sahnelerde. Ne zaman çıkacaklar daha?

DEMET HÂLÂ BAKKAL ŞARKILARI YAPIYOR

◊ Kime sanatçı diyelim?

- Bana göre sanatçı üretendir. Yazıp besteleyen, sonra o yazdıklarını söyleyen.

Ama öylesine değil en doğru şekilde, en güzel söyleyen. Bunlar üretiyor mu, hayır.

◊ Ama bazılarının şarkıları sevsem de yorumlarını beğenmiyorum. Olamaz mı? Şart mı kendi yazdıkları şarkıları okumaları?

Haberin Devamı

- Bak bir şey söyleyeceğim. Ben şimdi Demet Akalın için böyle konuşuyorum ya, onun en çok müziğini çalıp söyleyen de benim. Şarkılarıyla eğlenirim o ayrı.

Ama bir gerçek var, bakkal şarkıları yapıyor.

◊ O polemiğe hiç dönmeyelim, 10 yıl öncesinde kaldı.

- (Gülüyor). Ama öyle. Sınıflandırmayı biraz doğru yapmak lazım. Candan Erçetin, Aşkın Nur Yengi, Sıla... Bunların hangisini bir beach’te, arkasında dört dansçıyla playback yaparken gördün?

Bu seyirciye saygıdır, alsana beş-altı dansçı arkana. Bak Murat Dalkılıç’a da teklif ettiler...

◊ Ne oldu, kabul etmedi mi?

- Etti ama hepsine enstrümanlarıyla çıkıyor, playback yapmıyor. Kenan (Doğulu) da asla çıkmıyor. Orkestrasıyla olursa oluyor ancak.

Haberin Devamı

◊ İyi de beach için bu kadar yüksek maliyeti kim karşılar?

- Öbür türlü yaptığında da bir maliyeti var. 10 bin lira fazladan ödesen belki çıkıp canlı söyleyecek. Demet, Hande ya da Gülşen... Gülşen demişken, o mesela kendine nasıl yakıştırıyor bunu?

◊ Onu neden ayırdın?

- E böyle bir söz yazarı, böyle bir besteci, böyle muhteşem bir ses...

Ama işte hepsi kolay para kazanma yolunda. Oysa iyisini verme yolunda olmaları gerekiyor.

Sanatçı kimseye örnek olmamalı ama bir misyonu olmalı. Gerçekten kendine “sanatçı” dedirtiyorsa yani... İki dansçıyla la la la olmuyor.

◊ Sen kimi dinlemekten hoşlanıyorsun?

- Kenan’ı (Doğulu), Tarkan’ı çok severim. Hande Yener’i severim. Bakma öyle, severim sahi... Ya ben Demet’i sevmiyor değilim. O hayatı boyunca her şeyi zamanına göre yapan  bir kızdır. Hiçbir zaman “Ben önden atlayayım da bayrak taşıyayım” dememiştir. Bak Hande o riski almıştır.

TARKAN’I GECE 1’DE SAHNEYE ÇIKARAMAZSIN

◊ Dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyoruz. Diyorum ki Demet Akalın da doğru şarkı seçmeyi iyi biliyor.

- Ya herkes beğeniyorsa zaten o işte bir yanlışlık vardır. Müzikalite olarak doğru değildir. Ben Demet Akalın’ı show girl olarak severim.

Onun şarkılarıyla çok eğlenirim. Evet onun şarkıları çok da tutuyor. Ama şarkıları tutuyor diye yanlışlarını söyleyemeyecek miyiz? Yani bir şey iyiyse her şey iyi anlamına gelmiyor.

Mesela Tarkan... Çok istese de gece 1’den sonra eğlenceye çıkaramazsın.

Bir iki kere denedi, olmadı çünkü. O hayatı boyunca konser verecek mesela.

◊ Canlı canlı eğlendirebilmek de ayrı bir meziyet ama...

- Hem de çok zor bir meziyet.

◊ Canlı söyleyen, istek alan, eğlendiren kaç kişi var günümüzde?

- Gerçek sanatçılara tutup da nasıl istek göndereceksin!Nefret ediyorlar o durumdan. Sıla gibi, Sezen gibi, Tarkan ve Kenan gibi isimler konser alanlarını5 bin kişi 5 bin kişi dolduruyor mu? Dolduruyor.Tutup da hangisine istek gönderebilirsin? Hiçbirine tabii ki...

 KERİMCAN’LA NE BİR HESABIM NE DE HUSUMETİM VARDI

 Geçen ay Kerimcan Durmaz’la ilgili bazı mevzular yansıdı basına... Seni birilerine şikayet etmiş, “Kulağını çeker misin?” demiş falan...

- Oldu öyle bir şey, evet. Tam Amerika’ya gideceğim gün beni Organize’den aradılar, “Müştekisiniz. Sizinle ilgili bazı durumlar var. Mutlaka gelip ifade vermek durumundasınız” dediler. Zannedersem bu Kerimcan denen kişi, adı fenomen midir bilmiyorum, ne yaptığını da bilmem, beni birilerine şikayet etmiş. O kişilerin böyle bir şarlatanın sözüyle adım atacağını düşünmüyorum. Nitekim kimse bana gelmedi, telefon açmadı, hiçbir şekilde hiçbir rahatsızlık vermedi. Eminim adamı ciddiye almamışlardır.

Peki bu olay nasıl ortaya çıktı?

- Bir şekilde dinlemeye takılmış o görüşme.

◊ Peki seninle derdi neymiş?

- Bilmiyorum ki. Onunla ne bir hesabım var ne bir husumetim. Samsun’da dayak yemişti hatırlarsın, o olaydan sonra geçmiş olsun mesajı yayınladım. Üstelik arkadaşları korkularından bir tek yazı yayınlamadı. “Geçmiş olsun, böyle olmamalı” diye yazı yazan bendim. Daha önce hiç konuşmadığım ve tanışmadığım biri için yaptım bunu, düşün. O kadar üzülmüştüm.

Hiç mi karşılaşmadınız, tanışmadınız?

- Ondan sonra karşılaştık bir kere... İkimizin de dağda konseri vardı, şansa da aynı otelde, aynı katta kalıyorduk. Kapıyı açınca Kerimcan’ı gördüm, “Çok geçmiş olsun, üzüldüm. Ama duruşuna, arkadaşlarına dikkat etmen lazım. Bak dayak yedin, seni kimse sahiplenmedi, yarın öbür gün yine sahiplenmeyecekler” dedim.

Peki neden böyle bir şey yaptı dersin?

- Ne oldum delisi olmuş, şirazesi kaymış. Hangi kafada bilmiyorum ama herhalde psikolojisi bozuk. Neyse, ben devletime ve güvenlik güçlerimize güveniyorum.

◊ Peki sonrasında bir özür falan geldi mi?

- Hayır öyle bir şey olmadı. Ama karşı atağa geçeceğim. Avukatlarımla görüşüyorum.

Plajlarda çıkanlar sanatçıyım diye geçinmesin

BARIŞ BENiMLE ŞEYMA

 Senin Şeyma Subaşı ile de aranda bir tatsızlık olmuştu.

- Ya o tamamen bir yanlış anlaşılmaydı. Öncesinde biz Miami’de karşılaşıyor, merhabalaşıyorduk. Doğumdan hemen önceki dönem... “Aman dikkat et kendine” diyorum falan.

Tanışıyordunuz yani...

- Çok iyi tanışmıyorduk ama ikimiz de tanınmış yüzleriz, birbirimizi biliyoruz. “İyi misin, bir şeye ihtiyacın var mı?” diye sorardım. Gayet iyiydi aramız, hiçbir problem yoktu. Deli dolu da bir kız.

E ne oldu da aranız bozuldu?

- Doğum sonrası problem yaşadık. Ben Bilgi Üniversitesi’nde gazetecilik okudum, belki biliyorsundur. Gazetecilik damarım kabardı bir anda, bir iki arkadaşımı aradım “Şeyma doğurdu” diye haber verdim. Acun Ilıcalı mı sinirlenmiş ne olmuş, anlamadım. Zaten bilinen bir şeydi halbuki. Aradaki insanlar bazı şeyleri yanlış aksettirdi diye düşünüyorum.

Şeyma da problem yaşanacak kız değildir.

- Aslında çok daha iyi tanışacaktık, kısmet olmadı. Artık mahkemeliğiz. Lütfen söyle de benden tazminat almasın. Barış benimle Şeyma, barış benimle...

 PERiHAN SAVAŞ, MERYEM’E AYIP ETTi

 Bir de Perihan Savaş’la yaşadığın gerilim var.

- Meryem Uzerli için tutup demiş ki “Sen Hürrem Sultan değilsin artık, şu Türkçeni düzelt”. Ne ayıp bir şey ya. Zaten Almanya doğumlu kadın. Niye böyle bir ayrımcılık yapıyorsun yani... Daha yeni Mesut Özil örneği yaşamadık mı, herkesin dilinde ayrımcılık, ırkçılık yok mu? Sen o olaydan 1 hafta sonra Meryem Uzerli için “Türkçeni düzelt, artık Hürrem Sultan değilsin” nasıl dersin?

1 NUMARAM SERKAN KAYA

Hem sesi hem de sahnesi iyi olan kim var sana göre?

- Serkan Kaya’yı çok beğeniyorum. Arabeskte benim 1 numaram. İbrahim Tatlıses ya da İbrahimciler ona kızıyor olabilir. İyi de İbrahim Tatlıses zaten bambaşka bir idol. Biraz da gençlere yol vermek lazım. Dediğim gibi muhteşem bir ses, billur gibi, bayılıyorum ona.

50 MİLYON DOLARIN NEREDE SERDAR ORTAÇ

 Bu alemde...

- Kralım, kabul edin kardeşim.

Dur daha sorunun devamını duymadın... Bu alemde “eli çok sıkı” diye biliniyorsun. Hatta “cimri” diyenler var.

- Yaa ne alakası var. Kendime, kendi çevrem ve sevdiklerime son derece bonkörüm, harcamamı normal şekilde yaparım.
Tutumlusun yani...

- Tutumluyumdur. Elindekini savuranlara çok örnek var. Serdar Ortaç mesela... Bugün cebinde minimum 50 milyon dolar olması lazımdı. Hani nerede... Bir de doğru yönlendirilmediklerini düşünüyorum. Avrupa’daki, Amerika’daki gibi kurumsallık yok. Aleyna Tilki mesela bana göre muhteşem ama onun saf mı akıllı mı olduğunu hâlâ çözemedim.

Neden?

- Bazen inanılmaz akıllı konuşuyor, bazen inanılmaz saf. Yine de bana göre Demet’i, Hande’yi, Gülşen’i silmiş durumda şu anda.

 

Yazarın Tüm Yazıları