Ankaralıyım. Ankara’da büyüdüm. Üniversiteyi bitirir bitirmez şirketi kurdum. Ekonomi mezunuyum. Üniversiteyi bitirdikten sonda ekonomi odaklı çalışmak istemedim. İnsan kaynakları işi ilgimi çekti. Ve girişimci olarak işe başladım.
Çok genç yaşta şirket mi kurdunuz?
Aynen. Nasıl cesaret ettim inanın bilmiyorum. O dönemde tam bir çaylaktım. İşi iyi yapanları izledim. Çok çalıştım. İşe çok odaklandım. Yurtdışında yapılanları takip ettim. Tam 8 yıl sürdü o girişimim ve çok şey öğrendim. İyi bir çevre yaptım. İnsan kaynakları derneklerine girdim.
Bir şeyler size yetmemiş olmalı…
Çok büyük eksiklik uluslararası işler yapmamaktı. IODA’yı tamamen bu eksikliği görüp araştırırken buldum. IODA tamamen organizasyonel gelişim’e odaklı bir yapı.
Farklı ülkelerde var değil mi?
27 ülkede var. Avrupa, Amerika, Japonya ve Afrika’da var. Ben Türkiye’de böyle bir organizasyon yapabilir miyiz? diye baktım. Bu yolda ilerlerken benim gibi düşünen arkadaşlarımla birlikte hareket ettik. Birlikte çalıştık ve hayal ettik. Sonuçta 3 yıl önce hem platformu kurduk hem de dernekleştik. Şimdilerde bizler de Türkiye’yi yurtdışında temsil ediyoruz.
IODA Zirvesi bu yıl ilk kez İstanbul’da yapılacak. Nasıl bir zirve olacak?
Bu yıl ilk kez Türkiye’de yapılacak. Türkiye’den ve faklı ülkelerden yöneticileri, insan kaynakları (İK) profesyonelleri ve gelişim uzmanları İstanbul’da buluşacak. Bu senenin teması ‘Denge’. Hem dünya hem de Türkiye özel bir dönemden geçiyor. “Nasıl birçok farklı alanda kendimizi daha verimli tutarız” bunu konuşacağız. Bu herkesin gündeminde. 20 ülkeden temsilci geliyor. 30 konuşmacı olacak. İran’dan Şili’ye kadar farklı ülkelerden temsilciler gelecek.
Yetişmiş beyinler yurtdışına gidiyor son dönemde. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Acı verici bir gerçek iyi beyinlerin yurtdışına gitmesi. Biz şirketlerin önünü açıyoruz bu konuda. Şirketlerdeki profesyoneller de karşılarına çıkan fırsatları değerlendiriyor. Ancak ben kırılgan, esnek, hareketli ve değişken yapısıyla Türkiye’nin çok iyi kariyer yapılabilecek bir ülke olduğunu düşünüyorum. Dışarıya o göçü sağlamadan önce şirketleri geliştirmeliyiz. Şirketlerde kalma motivasyonu şirketlerin kendilerini konumlandırmalarıyla da ilgili.
Zirvenin hedefi nedir?
Zirve, gerçek sorunların farklı yöntemlerle masaya yatırılmasını sağlayacak ve VUCA dünyasında zaman zaman kaybettiğimiz dengeyi iş ve özel yaşamlarımızda nasıl yeniden yakalarız sorusunun cevabını bulmak üzere ipuçları sunacak.
Bunu sağlamak gün geçtikçe zorlaşıyor…
İçinde yaşadığımız kaosu yönetirken, kendimizi ve organizasyonlarımızı dengede, çevik ve ileride tutabilmenin önemi gün geçtikçe artıyor. Bu nedenle, değişim ve süreklilik arasındaki uyumu, yönetim ve liderliği, teknoloji ve insanı, geçmiş ve geleceği, istek ve ihtiyaçları, kısaca sistem yaklaşımı ile ele alınan organizasyonlardaki bütünsel dengeyi masaya yatıracağız.