Amerikalı bir bitki

Hani Amerikan filmlerinde yemek sahneleri vardır.

Haberin Devamı

Çekirdek aile masanın başına toplanmıştır, yemekler sırayla sofraya getirilir. ışte sofraya getirilen bu tabaklar ya da kaseler içinde bizim pek de alışık olmadığımız yemekler de vardır. ışte o tabaklardan birinde de sapsarı rengiyle mısır durmaktadır.
Biz mısırı, salatalara koyduğumuz konserve mısır hariç, yemek masamıza pek koymayız. Ama Amerikalılar için durum farklı. Bunun nedeni belki de mısırın anavatanının Amerika kıtası olmasıdır...
Yaklaşık 5 bin yıl önce, Meksika’da başladığı öne sürülüyor mısır tarımının. Ancak mısırın yüzyıllar içinde pek çok değişikliğe uğradığı da söyleniyor.
Bu değişiklik hem boyut hem de renk bakımından gerçekleşmiş.
Mısırın Amerika kıtası dışına yaptığı yolculuk konusunda iki farklı görüş öne sürülüyor. Pek çok bilim insanı mısırın Amerika kıtasının keşfiyle, yani bir anlamda Kristof Kolomb sayesinde kıta dışına çıktığında hemfikir. Ancak bir başka teoriye göre mısır, kıtanın keşfinden çok daha önce Asya’ya ve Ortadoğu’ya, oradan da Avrupa’ya geçiyor.
Evet, çok uzun bir zamandır bilinen ve tarımı yapılan bir bitki mısır. ınkalar’ın takvimlerini hasat ve ekim zamanına göre düzenledikleri bu bitki, çok yönlü niteliğiyle de dikkat çekici. Çok yönlü derken neyi mi kastediyoruz? Tanelerinden yağına, koçanından püskülüne kadar hemen her şeyinden faydalanabildiğimizi tabii ki. Ayrıca özellikle Karadeniz insanının vazgeçilmez besin maddesi olan mısırın unu ve nişastası da yapılıyor. Her şey bittikten sonra geriye kalan koçanı ise hayvan yemi olarak kullanılıyor.
Kısacası mısır, geçmişten bugüne
insanoğlunun vazge-çemediği bitkilerden. Neden vazgeçemedi-
ğimizi, yani mısırın yararlarını incelemeyi de dilerseniz başka bir yazımıza bırakalım...

ZEYTıNYAğLI BÖRÜLCE PıLAKı

Haberin Devamı

YAPILIşI: Kuru börülceleri 2-3 saat kadar ılık suyun içinde ıslatıp, bekletin. Suyunu süzüp ufak bir tencereye koyun ve üzerine tam çıkacak kadar su ilave edip orta ısılı ateşte haşlanmaya bırakın. Kaynamaya başladıktan yaklaşık 20 dakika sonra börülceler iyice yumuşamış olacaktır. Ocaktan alıp suyunu süzdürün ve bir kenarda bekletin.
Öte yandan geniş bir tencereye sıvıyağla beraber yemeklik çok ince kıyılmış kuru soğanları koyun. Soğanları orta ısılı ateşte 1-2 dakika karıştırarak hafifçe kavurun.
Bu arada havuç ve patatesi soyup, tavla zarı şeklinde doğrayarak kavrulmakta soğanları içine aktarın. Yine karıştırmaya devam ederek 2-3 dakika sebzeleri pişirip suyu süzülmüş börülceleri ve salçayı ilave edin. Sarımsakları irice doğrayıp tuz ve karabiberle birlikte yemeğe katın.
En sonunda 4 bardak sıcak suyu tencereye boşaltın. Orta ısılı ateşte yemek kaynayıncaya dek pişirin. Kaynayan yemeğin altını kısın. Kısık ateşte 25 dakika daha pişirip ocaktan alın. Ilınınca servis tabağına aktarıp, dereotuyla süsleyerek servise sunun.

Haberin Devamı

· 2 su bardağı kuru börülce
· 1 adet orta boy havuç   (küp küp doğranmış)
· 1 adet orta boy patates (küp küp doğranmış)
· 2 adet ora boy kuru soğan
· 2 tatlı kaşığı  domates salçası
· 3 çorba kaşığı sıvıyağı
· 5-6 diş sarımsak
· 1 çay kaşığı tuz, karabiber

Yazarın Tüm Yazıları