Amaç hayal dünyasını ateşlemek

Güncelleme Tarihi:

Amaç hayal dünyasını ateşlemek
Oluşturulma Tarihi: Ekim 01, 2011 22:12

Doğu Yücel, çevresinde müzik aşkıyla ve hayal dünyasıyla tanınan bir yazar. 2001’de ‘Düşler, Kâbuslar ve Gerçek Masallar’ hikâye kitabını, 2003’teyse ‘Hayalet Kitap’ adlı romanı yayınlandı. ‘Küçük Kıyamet’ ve ‘Okul’ filmlerinin de senaryosunu yazan Yücel’in, yedi yıldır üzerinde çalıştığı ‘Varolmayanlar’ isimli son romanını geçtiğimiz günlerde Doğan Kitap tarafından yayınladı. Yazarla ‘Varolmayanlar’ ve fantastik dernek projesi hakkında konuştuk.

‘Varolmayanlar’ı yazdıran şey neydi?
- ‘Hayalet Kitap’ı bitirmeme yakın ‘Varolmayanlar’ın fikri oluştu kafamda. Geçen yedi yılda ismi de çok değişti. ‘Düşler, Kâbuslar ve Gerçek Masallar’daki bazı hikâyelerim şans eseri gerçekleşti. Mesela Mars’ta bulunan bir ovaya Sagan ismini vermiştim. Sonra hakikaten oraya Sagan Ovası adını verdiklerini öğrendim. Daha sonra bir hikâyemde üniversitede vergi hukuku hocamın vergi kaçırdığını yazmıştım; adam hakikaten vergi kaçırmış. Tabii ki gerçekleşmesi muhtemel şeylerdi bunlar ama yine de bana ‘yazdıkları gerçekleşen bir karakter’ yaratmama vesile oldular.

Karakteri daha iyi yazabilmek için onun saplantılı hallerini taklit ettiniz mi hiç?
- Zaten karakterin çoğu özelliği kendi yaptıklarımın abartılmış halleri. Ben de sabahları ve hatta gün boyunca vakit kazanmak için en yakın pisuvarı seçmek, çay suyunu kaynaması için aleti çalıştırdıktan sonra fincan hazırlamak gibi ufak manevralar yaparım. Onları karaktere daha abartılı uyguladım tabii ki.

Ana karaktere yazdırdığınız ilk hikâye neydi?
- Kaleci Varol’un hikâyesi ilkti. O da benim kalecilik hikâyemle örtüşüyor. Ben de Varol gibi bacağımı kırdığım için defansta oynadığım futbolu doktor tavsiyesiyle bırakıp sonradan kaleci olmuştum.

Karakterin ne kadarı kurmaca, ne kadarı sizsiniz?
- Bence edebiyatı ve roman geleneğini ilginç kılan şey okurken neyin kurmaca neyin gerçek olduğunu okuyanın anlayamamasıdır. Ama ben tamamen kurmaca bir şey için oturmuşken sonradan fark ederim ki genellikle kendi hayatımdan ilham almışım.

Daha önce film senaryoları yazdınız. Mesela, ‘Hayalet Kitap’tan ‘Okul’ filmi ortaya çıktı. ‘Varolmayanlar’ı da senaryolaştırmayı düşünüyor musunuz?
- Tüm hikâyelerimi senaryoya uygun yazıyorum. Hep bir filmmiş gibi düşünüyorum çünkü. Başka iki kısa öykümden kısa filmler çekildi. ‘Varolmayanlar’ın filminin çekilmesini isterim fakat bunun doğal bir şekilde olmasını isterim. Çekmek isteyen olursa ne mutlu.

Sizi hikâye yazmaya başlatan ve fantastik edebiyatın içine iten unsur ne olmuştu?
- İlkokulda izlediklerimden etkilenerek hikâyeler düşünmeye başladım. ‘Alacakaranlık Kuşağı’, ‘E.T.’, ‘Star Wars’ gibi film ve dizilerden çok etkilendim. Dolayısıyla şimdi de hikâyelerimi o dilde yazıyorum.

Siz de, romanın baş kahramanı gibi iktisat mezunusunuz ve onun gibi bir öykücüsünüz. Hikâyeyi yaratırken nelerden beslendiniz?
- Açıkçası ben de iktisata devam edip o yolda bir meslek seçsem ne olurdu sorusunu sorarak başladım. Hikâyeyi geliştirince böyle bir adam çıktı ortaya. Her yazar romanlarında biraz kendinden bahseder. Bir de kitabım günlük dilinde geçtiği için bu hissiyatı daha çok alıyor olabilirsiniz. Aynı hikâyeyi üçüncü tekil şahısla yazsaydım böyle olmazdı.

Peki, karakterin isimsiz olmasının nedeni nedir?
- Roman, ana karakterin günlükleri vasıtasıyla devam ediyor. Günlükte insan kendi adından bahsetmez. Adamın ayrıcalıklı durumu da isim bulmayı zorlaştırıyordu zaten. Yazdığı hikâyelerle özdeşleşmesi için kahramanın adının olmamasını uygun buldum.

Romanda dinlediğiniz müziklere ve sevdiğiniz kitaplara çok fazla gönderme var. Bunun nedeni nedir?
- Bu, kitaptaki göndermelerinin azalmış hali aslında. Mesela Murakami de çok gönderme yapar, yaşça büyük olmasına karşın çok genç bir kitleye hitap ediyor. Göndermeleri samimi buluyorum açıkçası.

Kitabın epigrafında Dio’nun ‘Sacred Heart’ şarkısının sözleri var. Neden onu seçtiniz?
- Kitap bittikten sonra güzel bir epigrafla başlasın isteyip Jules Verne, Milan Kundera, Henry Borgess’in eserlerini inceledim çünkü hayal gücüyle ilgili söyledikleri güzel şeyler var. Ne kadar yazdığına güvensen de sevdiğin bir yazardan alıntı yapmak istiyorsun başında. Bunun romana artı değer katan bir şey olduğunu düşünüyorum. Ben de çok araştırdım fakat içime hiçbiri sinmedi. Bulamayınca aramayı bıraktım. Bir gün Ronnie James Dio’nun çok sevdiğim ‘Sacred Heart’ şarkısını dinliyordum. Hikâyeyle örtüştüğünü düşündüğüm bu şarkıyı kitaba ekledim.

Fantastik dernek kuruyoruz

FANTASTİK edebiyat, çizgi roman ve sinemayla uğraşan pek çok sanatçıyla toplandığımızda genelde ‘Derneğimiz olsa’ diye hayal kurardık. Yiğit Değer Bengi, Barış Müstecaplıoğlu, Yıldıray Çınar, Kenan Yarar, Galip Tekin, Giovanni Scognamilo bir araya geldik. Amacımız Türk halkının sağlıksız gerçekçilikten kurtulup hayal dünyasına dahil olmaları. Amacımız hayal dünyalarını ateşlemek.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!