Alya bak itfaiyeci amcalar!

Cevap vermesini beklemeden:‘Hadi yavrum hazır mısın, işe gidiyoruz’ diyorum.

Bir şey anlamıyor ama gülüyor.

Gazeteci annenin kızı ne de olsa...

Belki de hissediyor.

Mor puanlı tulumunu giydiriyorum.

Biraz bol, 3 aylıklar için.

Bizimki henüz 1 aylık.

Biraz büyük geliyor.

Ama içinde inanılmaz şeker görünüyor.

Giydirirken biraz söylenir gibi oluyor, ‘E kolay değil’ diyorum, ‘Röportaja giderken hazırlanmak gerekiyor.’

Yine gülüyor...

*

Malzemeleri düzenliyoruz.

Fotoğraf makinesi, teyp, kaset, telefon benim için...

6 adet pampers -ıslak mendil- krem, 2 adet tulum, 4 adet body, güneş kremi, ince örtü, kalın örtü Alya için...

Ha unutmadan...

2 adet de emzik.

Aslında hoşlanmıyorum bu emzik denilen şeyden, kızımla arama giriyor ama işte bazen hayat kurtarıyor.

Her şey tamam mı?

Değil...

Bir de puseti var.

Onu da arabanın arkasına koyuyoruz.

Ve 3 kadın yola çıkıyoruz.

*

3 kadın?

Alya, Gülşen Hanım yani dadısı ve ben.

Ben şoför mahallindeyim.

Dikiz aynasından Alya’ya bakıyorum.

Alya ‘car seat’inde arkada oturuyor, yanında da Dada.

Dada, Gülşen Hanım’ın takma adı.

Bütün bebekleri onu öyle çağırmış.

Son derece ciddi görünen bir kadın, Allah için, işinde de çok titiz ama bir yanı da var ki acayip matrak. Bir de maceracı ruha sahip ki sormayın. ‘Habere gideriz değil mi?’ diyorum, ‘Bir röportaj çıktı da...’ ‘Delirdiniz galiba’ filan demesini bekliyorum. Aksine ‘Bir aylık kocaman kız oldu Alya. Belli ki, onu yanınızdan ayırmayacaksınız. Tabii ki gideriz. Şimdiden alışsın o da...’ diyor.

*

İstikametimiz Abu Dabi.

Dubai’den 1.5 saat.

4 şeritli otobanın her iki tarafı çöl.

Yol o kadar tekdüze ki, uyumamak için özel önlemler almak gerekiyor.

Alya’nın varlığı yüzünden bizimki Rüya Ersavcı’nın Ninniler CD’si!

Fonda o çalıyor.

Alya, özellikle 5. şarkıyı seviyor.

Dandini dastana...

En favori bölümü de:

‘E... e... e... e...’

‘E... e... e... e...’

Hep beraber söylüyoruz:

‘Kov bostancı danayıııı...’

‘Yemesin lahanayıııı....’

Ninni-minni....

Ne olursa olsun....

Bir hayalim daha gerçekleştiği için acayip mutluyum.

Biz ana-kız habere gidiyoruz...

*

Biz röportaja gidiyoruz...

Eskiye göre değişen pek fazla bir şey yok...

Sadece Kutup’un yerinde Gülşen Hanım bulunuyor...

Elinde fotoğraf makinesi...

Part-time dadı, part-time fotoğrafçı...

Bir de belli aralarla benzincilerde durup Alya’yı emzirmek ve altını değiştirmek gerekiyor...

Sonunda yol bitiyor.

Röportaj yapacağımız Abu Dabi’deki Türk itfaiyecilere ulaşıyoruz.

Alya biraz şaşkın...

Onu yatıştırmak için ‘Alya bak, itfaiyeci amcalar!’ diyorum.

Sanki yine gülüyor!

Dada fotoğraf makinesini, ben teybimi alıyorum, çalışmaya başlıyoruz.

Alya da pusetinde bizi seyrediyor...

Yeniden eski hayatıma döndüğüm için mutluyum.

HAMİŞ: Bebekle röportaja gitmenin püf noktası, randevuyu park gibi açık alanlarda vermek. Röportaj esnasında o da temiz hava alıyor. Evet, siz de fark ettiniz artık iş hayatımda yeni bir dönem başlıyor... Hele Alya bir 3 aylık olsun, puset out, kanguru in!
Yazarın Tüm Yazıları