Altıncı fabrikada Rusça konuşurum

EFES İçecek Grubu Başkanı Muhtar Kent, ‘‘Artık Rostov na Dono'dayız’’ diyor... Sonra da tercüme ediyor: ‘‘Don Nehri üzerindeki Rostov. Rostovlular yaşadıkları kenti böyle tanımlıyor.’’

Efes İçecek Grubu, ‘‘Moskova Efes’’ adını verdiği şirketiyle üçüncü fabrikayı Rostov'da açıyor. Efes'in bağlı olduğu Anadolu Grubu'nun İcra Başkanı ve TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, açılışta söze şöyle giriyor:

‘‘Kusura bakmayın. Bugün size Türkçe hitap edeceğim. Söz veriyorum, altıncı fabrikamızı açarken Rusça da konuşacağım.’’

Özilhan
, bu sözlerle Efes İçecek Grubu olarak Rusya pazarından ve buraya yatırım yapmaktan memnun olduklarını gösteriyor.

Moskova, Amstad ve Rostov... Üç fabrikanın toplam üretimi yılda 700 milyon litre biraya ulaşmak üzere... Yani, Efes'in Türkiye'deki 750 milyon litrelik üretimini neredeyse yakalıyor.

Özilhan, Rusya'da yeni fabrika arayışlarının da sürdüğünü vurgulayıp, ekliyor: ‘‘Fırsat çıktıkça Rusya bizim için büyüyebilecek bir ortam.’’

Efes, bir yandan Stary Melnik (İhtiyar Değirmenci) gibi yerel marka yaratıyor. Diğer taraftan aldığı Beliy Medved (Beyaz Ayı) ve Sokol (Doğan) gibi yerel markalara yükleniyor. Ayrıca Efes markasıyla da bastırıyor.

Rusya pazarında Baltika yüzde 28'le birinci, Interbrew yüzde 14'le ikinci, Efes ise yüzde 7.3'le üçüncü durumda bulunuyor.

Özilhan, pazarda en hızlı tırmanışı kendilerinin yaptığını vurguluyor.

Türkiye, yatırım ortamının iyileştirilmesi konusunu aylardır, yıllardır tartışırken, Rusya'da durum ne? Yatırım süreci nasıl geçiyor? Üretime geçtikten sonra kár transferi konusunda bir sorun çıkıyor mu?

Tuncay Özilhan, ‘‘Bürokrasiyi hiç hissetmiyoruz’’ diyerek, soruları yanıtlıyor: ‘‘Rostov'daki fabrikamızın işlemleri 10-15 günde bitti. Kár transferi konusunda asla sorun yaşamıyoruz. Yani, sizin anlayacağınız komünizmden çıkmış Rusya, Türkiye'ye göre çok daha liberal. Aynı durum Romanya ve Bulgaristan'da da söz konusu. Komünist sistemde yetişmiş bürokratlar şimdi bizim bürokratlardan daha liberal.’’

Özilhan
'ın sözlerini dinlerken, bundan bir yıl önce Moskova'da bir Ramstore açılışı törenindeki sohbetimizi hatırlıyorum:

‘‘Bugünkü bilgi birikimim ve aklımla 20-25 yaşlarında olacaktım. Rusya'da müthiş işler yapardım. Rusya'da çok büyük fırsatlar var.’’

Özilhan
ve ekibi Rusya'da müthiş işler yapıyor... Türkiye'den daha liberal bir ortamı bulmuşken, ‘‘3 fabrika yetmez, 6 fabrikaya ulaşmalıyım’’ arayışına giriyor. Efes Moskova, Efes Türkiye'yi katlayacağa benziyor.

İşadamları için eski slogan şöyle değişiyor galiba:

‘‘Komünistler Türkiye'ye, liberaller Moskova'ya...’’

Şaka bir yana, Tuncay Özilhan gibi işadamları, Türkiye'deki bazı ‘‘güçler’’in ‘‘komünistler’’den ‘‘yatırım ortamı’’ dersi almasını istiyor.

Şaşırmayın, devlet her şeyi biliyor

BİR
gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir başka gün Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener veya Devlet Bakanı Ali Babacan, şaşkınlık dile getiriyor: ‘‘İmar Bankası işi bildiğiniz gibi değil. Deştikçe altından çok şey çıkıyor. Böyle örnek dünyada bile yok...’’

İşi bilenler, bu şaşkınlık görüntüsüne hayretle bakıp, şöyle diyor: ‘‘Uzan Grubu'nun tarzı zaten biliniyordu. Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) arşivlerine bakıp görsünler. 1995-1996'da ÇEAŞ ve Kepez konusunda çok önemli adımlar atıldı. O dönemin dosyalarına bakılsa, Uzan Grubu'nun neler yaptığı görülür. Şimdi 200 şirkete, başkaları adına kurulan şirketlere şaşıp, kalıyorlar. Bunlara şaşmanın anlamı yok. Büyük ihtimalle bunlar murakıp raporlarında var. Yani devletin bunları bilmemesine imkan yok.’’

Şaşıp kalmayı bırakalım... Gerçek sonuçları açıklayalım...
Yazarın Tüm Yazıları