Altın portakalı soydum

Geçen hafta festivali takip etmek üzere Antalya’daydım. İlk günlere basını en çok meşgul edenler Hollywood’un üç atlısı Woody Harrelson, David Carradine ve Michael Madsen oldu.

Hollywood yıldızları sağ olsunlar basına ve festivale iyi malzeme verdiler, diyecek sözümüz yok tabii. Ama onlar gittikten sonra herkesin şöyle bir ‘oh’ çektiği, huzura kavuştuğu da bir gerçek.

Son günlerde Antalya’ya konuk olan Fransız oyuncu Mathilda May ve dev aktör Peter O’Toole, neyse ki Hollywood tayfasına oranla çok daha sessiz ve sakindiler.

May, zarifliği ve alçak gönüllüğü ile kendine hayran bıraktı.

Çok huysuz olduğu yönünde duyumlar aldığımız Peter O’Toole yaptığı basın toplantısındaki samimi tavırlarıyla kendisi hakkında söylenenlerin asılsız olduğunu kanıtladı. Atatürk’e olan hayranlığını dile getiren usta oyuncu, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesi hakkında ne düşünüyorsunuz sorusuna ise ‘Bence uğraşmaya değmez’ diyerek, AB’ye karşı olan negatif tavrını ortaya koymuş oldu.

Festivalin kapanış gecesine gelince...

Gecenin en büyük eksiği, yarışma filmlerinin yapımcı, yönetmen ve oyuncularına protokolde yer ayrılmamış olmasıydı. Tören yerine önceden gelmiş olan Cem Yılmaz (ben gittiğimde oradaydı) da bu durumdan rahatsız olmuş olacak ki, konuşmasında ‘Bu adam niye en önde oturuyor demeyin, ben buraya ilk gelenlerdendim’ demek zorunda kaldı.

TÜRKLERE ‘HAVE A SEAT’

Töreni sunan Korhan Abay ve Şebnem Dönmez son derece rahat ve başarılıydılar. Abay’ın ulusal jürinin tamamı Türk olan üyelerini yerlerine oturmaya davet ederken ‘please have a seat’ (İngilizce’de lütfen oturun anlamına geliyor) demesi, ileride hatırlanıp gülünecek masum bir hata olarak hafızalarımızda kalacak.

Artık geçeyim tartışılan ve daha çok tartışılacağa benzeyen finale.

Ulusal yarışmanın sonuçlarının açıklanma vakti geldiğinde jüri sahneye davet edildi. Sözcü Yılmaz Erdoğan oldu. Erdoğan, konuşmasında yarışmanın sonuçlarının sürpriz olacağının ilk sinyallerini veriyordu; Aspendos’u dolduranlardan jüriye gıcık kapmamalarını rica ederek, bitirdi sözlerini.

Sonuçlar açıklandığında, herkesin yüzünde bir şaşkınlık ifadesi gözlemlediğimi söylemem gerek. Herkes, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü Nurgül Yeşilçay, Meltem Cumbul ya da Işıl Yücesoy’un almasını beklerken, ödül Vildan Atasever’le Beste Bereket’e gitti.

En iyi film seçilen, 150 bin YTL ile birlikte Altın Portakal heykelini de kazanan Türev’in, En İyi Kadın Oyuncu dışında başka hiç ödülü olmaması da, sinemaseverlerin kafalarında soru işaretleri oluşmasına neden olan bir ayrıntıydı.

Sinema derneklerinin temsilcilerinden oluşan bir jüri tarafından bu yıl Türkiye’yi Oscarlarda temsil etmek üzere seçilen, usta yönetmen Yavuz Turgul’un filmi Gönül Yarası ise ilk üçe bile giremedi.

Bu yılki jürinin seçimleri tabii ki daha çok tartışılacak ve bu tartışmalar büyük ihtimalle gelecek yıl ödül sisteminde bazı değişikler yapılmasıyla sonuçlanacak.

Bekleyip görmek gerek tabii. Ama, tüm bu ateşli tartışmalar arasında asla unutmamamız gereken bir şey var; o da, bizlere kaliteli filmleri hiçbir aksaklık olmadan izleten, dünyaca ünlü sinema insanlarının ülkemize gelmesini sağlayan, çok iyi organize olmuş, iyi bir festivali geride bırakmış olduğumuz.

David Carradine’ın da, yaptığımız sohbette üzerine basarak söylemiş olduğu gibi, gelecek yıllarda Antalya Altın Portakal Film Festivali, Avrupa’nın sayılı festivalleri arasına girecek.

Kendi adıma Altın Portakal’da çıtayı yükselten TÜRSAK ve AKSAV’a ve aylardır hiç durmadan canla başla uğraş veren çalışanlarına teşekkür ediyorum.

Sinema yazarlarının totosu yattı

Antalya’da sinema yazarı arkadaşlarımla portakal toto oynamaya karar verdik. Bahse girenlerin isimleri bende saklı, ama şu kadarını söyleyeyim; dört ödülü de doğru bilene sıkı bir ziyafet çekme sözü vermiştik. Ne var ki sürpriz sonuçlar bizi de batırdı.

İşte toplu sonuçlar:

En İyi Film: Gönül Yarası (7), Korkuyorum Anne (5), Sen Ne Dilersen (1), İki Genç Kız (1)

En İyi Yönetmen: Yavuz Turgul (6), Reha Erdem (5), Abdullah Oğuz (1), Cem Başeskioğlu (1), Kutluğ Ataman (1),

En İyi Kadın Oyuncu: Nurgül Yeşilçay (8), Işıl Yücesoy (3), Hülya Avşar (1), Vildan Atasever-Feride Çetin (1), Beste Bereket (1)

En İyi Erkek Oyuncu: Ali Düşenkalkar (7), Şener Şen (6), Burhan Öçal (1)
Yazarın Tüm Yazıları