Altı şehirde 47 tango gecesi düzenleniyor Miloga Cemaati

Güncelleme Tarihi:

Altı şehirde 47 tango gecesi düzenleniyor Miloga Cemaati
Oluşturulma Tarihi: Eylül 03, 2005 01:23

Erkek kucağını açar, kadın ona sarılır. Kimi zaman ilk kez karşılaşan kadın ve erkek, üç dakika boyunca aradaki fiziksel mesafeyi sıfırlayıp tutkuda buluşur. Karşı cinsleri bir araya getiren tango aynı zamanda önemli bir sosyalleşme aracı. Milonga adı verilen dans gecelerinde tango severler enerjilerini sonuna kadar tüketiyor, gündelik hayatın sıkıntılarını unutuyor, birbirleriyle tanışıyor.

Altı kentte haftada bir düzenli olarak 47 milonga yapılıyor. 24’ü İstanbul, 8’i Ankara, 10’u İzmir, 2’si Eskişehir, 2’si Bursa ve biri de Mersin’de. Milonganın kendine özgü bir adabı, kuralları var. Düzenli katılımcı 1500 kişi, Türkiye’de tango eğitimi almış 50 bin kişinin küçük bir bölümü. Ama hepsi birbirini tanıyor, sadece milonga gecelerinde değil mail gruplarında, dans festivallerinde buluşuyor.

Tango 19. yüzyılın ikinci yarısında Buenos Aires’te ortaya çıkmış bir göçmen müziğiydi. Varoşların gece hayatında serpilip gelişse de yaratıcıları İtalyan, İspanyol müzikçiler ve Arjantinli öğrencileriydi. Oradan Paris başta olmak üzere Avrupa kentlerine taşındı. Eğitimli orta-üst sınıfa ait bir dansa dönüştü. Türkiye’ye de Cumhuriyet’in ilk yıllarında bir ‘medeniyet simgesi’ olarak Avrupa’dan geldi. 1950’lerde dünyayı saran rock dalgasıyla kaybettiği kanı 1980’lerde Astor Piazzolla müziğiyle tekrar kazandı. Bugünkü popülerliğini Amerikalıların büyük tango şov gruplarını dünyaya pazarlamalarına borçlu. Son yıllarda Tango Argentino, Tangomania, Tango Pasion gibi dans gruplarının ün kazanmasıyla tüm dünyada tangoya olan ilgi arttı.

ŞEHNAZ TANGO ETKİSİ

Türkiye’deki ikinci tango dalgasında Tango Pasion grubunun 1994’ten sonraki gösterilerinin, ‘Şehnaz Tango’ isimli TV dizisinde kadınları tangoyla kendine aşık eden Muhsin (Erdal Özyağcılar) karakterinin önemli payı oldu.

Tutku kadar gösterişli dans figürlerinin de ön planda olduğu, teknik açıdan gelişkin tango nuevo’nun (figüratif tango) Türkiye’ye girmesi 1990’ların sonlarını buldu. Son sekiz yılda Türkiye’de kurulan 87 dans kulübü ya da okulunda yaklaşık 50 bin kişi tango eğitimi aldı, bir kısmı sadece bir ay devam etti, bir kısmı yıllardır her gece dans ediyor.

En yoğun ilgi gösterenler 25-35 yaş grubu; üniversiteyi yeni bitirmiş, iş hayatına yeni atılmış olanlar. Tango onlara hem bir hobi sahibi olma şansını veriyor hem de yeni bir sosyal ortam sağlıyor.

Milongalar tangoseverlerin bir araya gelip dans ettiği, tango dinlediği, sohbet ettiği, belli bir ritüeli yaşadığı, farklı ülkelerde bile olsa aynı dili konuştuğu bir sosyal ortam. Haftada bir, aynı yerde düzenleniyor. 21.30 civarında başlayıp, 01.30 gibi bitiyor. Hafta sonunda sabaha kadar sürüyor.

Türkiye’de 47 milonga düzenleniyor, 24’ü İstanbul, 8’i Ankara, 10’u İzmir, 2’si Eskişehir, 2’si Bursa ve biri de Mersin’de. İstanbul’daki milongaların fiyatları 10-20 YTL arasında değişirken, Ankara da 7,5-12,5, İzmir’de 3-7,5, Eskişehir’de 6, Bursa’da 5-8 YTL.

Türkiye’deki en genç dansçılar Eskişehir’de. Nedeni Osmangazi ve Anadolu üniversitesi eğitimcilerinin düzenlediği milongalar. İzmir’de 30 yaşın altında dansçıya rastlamak çok zor. Ankara’da pazartesi akşamları Gordion Otel’de Buenos Aires usulü milonga düzenleniyor. Kadın ve erkekler ‘göz göze gelerek dansa kalkma’ geleneğine uyuluyor. Ayrıca pazar sabahları da ‘brunch’ta milonga’ düzenleniyor.

Milongaya katılanlar 20 ila 400 kişi arasında. Çoğu birbirine aşina. Kim hangi milongaya gider, kimlerle yakındır, hangi eğitmenlerle çalışır, üç aşağı beş yukarı biliniyor. Bunlar düzenli tango dersi alanların yüzde 15-20’si. Diğerleri vakitsizlikten, nakitsizlikten, aile baskısından katılamıyor.

MAİL’LE İLETİŞİM

Tangoseverlerin başlıca iletişim aracı mail grupları. En büyük ve en eskisi tangoturk. Grubun moderatörü, tango eğitimcisi ve Frito Lay bilgi teknolojileri direktörü Aydoğan Arkış, 1447 e-mail adresiyle grubun dünya genelinde önemli büyüklükte olduğunu belirtiyor.

Mail grubunda tartışılıyor, milongaların, yeni derslerin, yurtdışından atölye çalışmalarına gelen eğitimcilerin, tango festivallerinin duyurusu yapılıyor. Keyifsiz milonga, başarısız festival, terbiye sınırını aşan bir davranış uzun uzun tartışılıyor. Geçen nisanda, Yunanistan’da yapılacak tango festivaline gitmeye hazırlanan bir grup üyesi gruba ‘Orada nasıl sosyalleşeceğim, slip mayo mu bokser mi giymeliyim’ mesajı atınca ortalık karıştı. Kadınlar tango adabını hatırlatıp çok sert eleştiriler yöneltince, mesaj sahibi özür diledi.

‘Milonga adabı’ karşı cinsle fiziksel mesafenin sıfırlandığı, rondanın (dansçılar) bütün olarak hareket ettiği bir ortamda huzuru koruyan kurallar bütünü. Katılımcılar bu kurallar (temiz olmak, fazla alkol almamak, birbirine saygılı davranmak) konusunda çok titiz.

Milongalarda giyime özen gösterilmesi bekleniyor. Kot ve tişörtle gelenler var ama kadınlar genelde diz altı etek, uzun tayt üzerine etek, yanları yırtmaçlı bol pantolon, erkekler kumaş pantolon üzerine gömlek giyiyor. Ayakkabıda erkekler 1920’lerin Arjantin modasını takip ederken kadınlar yeni modellere açık. Kadınlar, partnerini rahatsız etmemek için büyük tokalı kemer, uzun kolye, sallantılı küpe kullanmıyor, uzunsa saçlarını topluyor.

MAÇO RUHLU TANGONUN FANATİKLERİ EĞİTİMLİ KADINLAR

Yeditepe Üniversitesi öğretim görevlisi, 8 yıllık tango dansçısı ve eğitmeni sosyolog Melin Levent, ‘Tango’da Kadın Kurgusu’nu incelemiş: ‘Tango erkek egemen bir danstır; lider erkektir kadın takipçidir, erkek karar verir kadın onu izler. Feminizm sonrası tangoyu sahiplenen eğitimli kadınların tüm kararları karşı tarafa bırakmak ve yönlendirilmek konusunda ne hissettiklerini merak ediyordum. Kadınlar bununla başa çıkmak için bir söylem yaratıyor. Kadın tekniği dersi almak, dansta süslemeler yapmak, partnerin hızını yönlendirmek, hatta dansın huzurunu bozmadan liderliği bir süreliğine alıp geri vermek gibi yollar keşfediyor. Dans ettiği erkekleri, geliştirdiği ideal lider kavramına göre tartıp ‘ben bu dansın bir parçasıyım’ diyor.’

MİLONGA NERELERDE DÜZENLENİYOR?

İstanbul:
Armada Oteli, Tangojean Stüdyosu, Tangoneon Stüdyosu, Hyatt Regincy Oteli, La Caprice Restoran, İTÜ Vakıftepe Tesisleri, Tangissimo Dans Stüdyosu, Tiyatro Cafe, İTÜ Mühendishane, Peron Cafe, Eti Sanatevi, Dalyan Yelken Kulübü, La Pergola, Grand Haliç Oteli, Baila Tango, Denizatı Cafe, Littera Cafe, Ayşegül Betil Tango Kampı (ayda bir), Ankara: Gordion Otel, Mozaik Cafe, ODTÜ Vişnelik Tesisi, Pruva Cafe, Shine Stüdyosu, Neva Palas, Ankaralılar Vakfı, Kuğulu Cafe, İzmir: Rıhtım Konak İskelesi, Cafe İnn, Dance’n Sport Stüdyosu, Baila Tango Stüdyosu, 1888, Alaçatı Çeşme, Levent Marina- Blue Dance Club (ayda bir toplu milonga), Eskişehir: İstasyon Cafe, Hayal Kahvesi, Hayalperest Salonu, Bursa: Cafe Kitapevi, Mersin: Sahra Cafe

EN ÜNLÜ MİLONGA DJ’LERİ SEDEF ÖGE VE İZZET KASTON

Milongalarda tango, milonga ve tango-vals (valsisito) olmak üzere 3 çeşit müzik çalınıyor. Milonga, tangonun annesi. Ondan daha hızlı, ritimli, neşeli bir dans. Tango-vals, vals ritmiyle tango ruhunun füzyonu. Milongalarda müziği DJ yönetiyor. İstanbul’un en meşhur milonga DJ’lerinden, 4 yıllık tango eğitimcisi Sedef Öge&İzzet Kaston çifti bu işin eğitim gerektirdiğini, uluslararası yayınları izleyip workshop’lara katıldıklarını söylüyor.

BİR MİLONGADA NELER OLMALI

Pist ne çok kaygan ne de çok pürüzlü olmalı

Sigara dumanı ve terden korunmak için havalandırma iyi çalışmalı

Ayakkabı ve kıyafet değiştirmek için soyunma odaları bulunmalı

Pist çevresinde oturma yerleri olmalı

7 Ses düzeni dansçıları çevredeki seslerden izole edecek kadar yüksek, çevrede oturanların birbirini duymasını sağlayacak kadar düşük tutulmalı

7
Salon fazla loş olmamalı; çünkü tangocular birbirleriyle göz göze gelip bakışarak, konuşmadan dansa kalkmayı tercih ediyor.

TANGO SÖZLÜĞÜ

Tango:
Latince tangare (= dokunmak) fiilinden türemiş, dokunuyorum anlamına gelen bir müzik ve dans türü.

Milonga: (1) Tangonun kaynaklarından biri olan hızlı ritimli müzik.

(2) Tango dans gecesi

Cortina: Perde. Milongalarda dansçıların yerlerine oturmaları ve dinlenmeleri için 4-5 parçada bir verilen ara.

Ronda: Dans pistinin etrafında daire şeklinde dönerek dans eden insan topluluğu.

Süsleme: Dansçıların dans liderinden bağımsız olarak yaptığı, akışı bozmayan estetik hareketler.

HAYATINI TANGOYA ADADI

Fehmi Akgün, Türkiye’de iki tango derneğinin kurucuları arasında. Bu kültürü özümsemek için İspanyolca öğrenmiş. 1991’de Arjantin Ulusal Tango Akademisi’ne ‘muhabir akademisyen’ seçilen Akgün’e 1992’de ‘Arjantin Fahri Kültür Ataşesi’ unvanı verildi. Makaleleri, radyo ve TV programlarıyla 1982’den bugüne sayısız tangosever yetiştirdi. Arjantin tangosunun dünyadaki ve Türkiye’deki gelişimini anlatan kitabı şu sıralar ikinci kez basılacak.

EN GENÇ TÜRK TANGOCULAR

12 yaşındaki Ege Samur ve partneri Öykü Önder iki yıldır dans ediyor. Ege, 4 yıllık tango eğitmeni annesi Sedef Öge ve onun partneri İzzet Kaston’u izlerken tangoya merak salmış. Sonra da arkadaşı Öykü’yü ikna etmiş. 10 yılda Türkiye’nin en iyi tango dansçısı olacağına emin! Öykü’ye göre tango, sanata ilgisini açığa çıkaran, sınav stresinden kurtulmasını sağlayan bir hobi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!