Alternatif bayram eğlenceleri

Güncelleme Tarihi:

Alternatif bayram eğlenceleri
Oluşturulma Tarihi: Aralık 13, 2001 00:00

Ramazan ayını geride bırakıyoruz. Sizinle bir daha buluşmamız, pazartesi günü gerçekleşecek. Fakat Pazartesi günü İstanbul dışında bulunacağımı göz önüne alırsak, bu buluşmanın gerçekleşmeme ihtimali var. Hem, erken bir bayram yazısının kimseye zararı dokunmaz, değil mi?..Değerli büyüklerim kadar olmasa da, bayramların giderek tatsızlaşmasını (ne yazık ki) üzülerek izleyenlerdenim. Yaşım, Direklerarası eğlencelerine filan tabii ki yetmiyor ama benim çocukluğumdaki bayram heyecanı bile daha kuvvetliydi.Artık sadece birkaç günlük tatil fırsatı olarak gözüken bayramların, eski heyecanını yitirmesinde pek çok şey etkili oldu. Bunları bir kez daha sıralamak manasız. Deneyimli gazeteci büyüklerimiz, yıllardır, bayram günlerinde köşelerinde eski bayramları yad edip, bugünkü bayramların değerlendirilme şekillerini zaten eleştiriyorlar.Onların kulvarına girmek, haşa  haddime düşmez. * * *Benim naçizane amacım; “eğlencede sınır tanımayan”, “coştukça coşmayı”, “çılgınlar gibi, yarın yokmuş gibi eğlenmeyi seven” Televole Kuşağı için, alternatif bir bayram programı hazırlamak.“Gelenekle-geleceği” birleştirmek maksatlı bu tuhaf girişimi anlayışla karşılayacağınızı düşünüyor ve önerilerimize geçiyoruz...·         Yaz aylarında kapısında dikilip içeri giremeyince derin üzüntülere gark olan Laila insanları, bayramın ilk günü soluğu bu ‘güzide’ kulübümüzün kapısında alabilirler. Yazlık kıyafetleriyle giderlerse şiddetli soğuk algınlığı için davetiye çıkarmış olurlar. Bu sebepten, sıkı giyinmelerini öneriyorum. Laila’nın kapısına bir adet (marka olursa dilekleri daha çabuk gerçekleşir) eşarp veya mendil bağlamaları ve “N’olur önümüzdeki yaz mevsiminde Laila kartım olsun” dileğinde bulunmaları gerekiyor. Aynı töreni; Şamdan, Havana, Chinawhite, Hammam gibi kulüplerin kapılarında da  gerçekleştirebilirler. Kış mevsimi dolayısıyla kapıda güvenlik görevlileri de bulunmayacağından sakatlanma tehlikeleri de bulunmuyor...·         Bayram yerleri artık yok. Varsa da çok kıyıda köşede kalıyor. Adını hayatınızda duymadığınız semtlerde kurulan “iptidai” eğlence merkezlerine gideceğinize, kendi eğlencenizi kendiniz yaratabilirsiniz. Benim aklıma ilk gelen örnek, “Çarpışan Arabalar”ın modernleştirilmesi oldu mesela. Bayram günü brunch’ınızı tamamladıktan sonra, 4X4’lerinize atlayıp,  İstanbul’un (Veya hangi ildeyseniz işte) dışında bir araziye gidiyorsunuz. Ve burada gönlünüzce ciplerinizi çarpıştırıyorsunuz. Ne harika bir eğlence değil mi?..·         Eskiden konak sahipleri, bayramlarda kendilerine hizmet eden kişilere önce yemek, sonra da “diş kirası” namıyla bilinen ‘atiyye’lerini verirmiş. Bu güzel gelenek bugün uygulanmıyor. Diyeceksiniz ki; “Konak mı kaldı?” Doğru konak filan kalmadı ama bu gelenek güncelleştirilebilir. Örneğin oturduğunuz sitenin güvenlikçilerine, bahçıvanına, temizlik görevlilerine, site davulcusuna (Var mı böyle bir görevli bilemiyorum) bir pizza söyleyebilir, sonra da birkaç dolar bahşiş verebilirseniz. “Dövizin bu durumunda etrafa dolar mı saçacağım” diyebilirsiniz haklı olarak. Onun da kolayı var. Eski giyeceklerinizden paketler yapabilirsiniz. Bu töreninizi renklendirmek için size Abdülaziz Bey’in “Osmanlı Adet, Merasim ve Tabirleri” kitabında okumuş olduğum ve çok beğendiğim bir davulcu manzumesinden küçük bir bölüm de önereyim: “Arkadaşım vırlanıyor/ Avdet için dırlanıyor/ Verin şunun atiyyesini/ Zira herif zırlanıyor”Öneri listemi daha da uzatarak can sıkıcı olmak istemiyorum. Zaten aklıma çok fazla eğlence de gelmiyor... Neyse efendim, yolcu yolunda gerek. Hepinize iyi bayramlar diliyor, küçüklerimin gözlerinden, büyüklerimin ellerinden öperek huzurlarınızdan ayrılıyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!