Almodovar filminin derisi

İçinde Yaşadığım Deri tipik Pedro Almodovar filmleri gibi şenlikli ve sıcak bir film değil.

Haberin Devamı

Tamam, içinde yine bir tutam -olmazsa olmaz- melodram var.
Ama bu kez soğuk ve yer yer sert bir Almodovar filmiyle karşı karşıyayız. Psikolojik gerilim daha çok ön planda.
- Filmi sıcak kılan tek unsur, muhteşem sesli İspanyol şarkıcı Buika’nın düğün sahnesinde söylediği unutulmaz şarkılar.
Yeri gelmişken: 2010 yazında Suada’da verdiği konserde dinlediğim Buika keşke bu yaz tekrar gelse şehre...
- Filmin ana teması olan sürprizi izlemeyenler için yazmıyorum, ama o sürpriz bana biraz zorlama geldi.
Belki de geçirilen o sürpriz değişimin filmde çok hızlı anlatılmasından dolayı.
Güzel Vera sadece yogayla mı inşa etti zihnini yani?
Hiç inandırıcı değil.
- Sanki bu filmi Almodovar değil de, David Cronenberg ya da hayatta olsaydı Stanley Kubrick çekmeliydi.
Onlar daha inandırıcı kılabilirlerdi anlatılan hikayeyi.

Haberin Devamı

Aile yapısını güçlendir, desteği al

Sürpriz temasının yanı sıra paramparça olan bir ailenin dramını da anlatan “İçinde Yaşadığım Deri” filmini bizden bir yönetmen çekmeye kalkışsa, acaba Kültür Bakanlığı’ndan teşvik alabilir miydi?
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Mesut Cem Erkul’un şu son açıklamasıyla buna rahatlıkla “hayır” yanıtını vermek mümkün.
Çünkü yerli filmlere teşvik konusuyla ilgili yeni düzenlemeler hakkında konuşurken Erkul özellikle şunun altını çizmiş:
“İnsanların bir hafta sonra da gülümseyerek veya üzülerek, hüzünlenerek tekrar yaşayabilecekleri filmleri göstermemiz lazım. Biz bunu gösteremediğimiz, yerli yapımlarda bunu çoğunluk haline getiremediğimiz zaman sinemaya olan ilgiyi artırmamız çok kolay değil. Bakanlığımız tarafından daha önce yapılan çalışmalar var.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da engellilerin, Türk ailesinin yapısını güçlendirici eserlerin ortaya çıkmasında çok istekli, çok da haklı.”

Serdar’ın kumar pozu

Serdar Ortaç kumardan 1 milyon 200 bin dolar kazandığına kimseyi tam olarak inandıramayınca, kazanma anının fotoğraflarını paylaşmış sevenleriyle.
O karelere baktım baktım durdum.
Ve sonunda fotoğrafın içine tıpkı karikatürlerde olduğu gibi bir konuşma balonu çizmek istedim.
O konuşma balonunun içine de şunları yazmak:
- “Hadi oğlum çektiniz mi fotoğrafı? Çektiyseniz gideyim ben artık”
- “?oke olmuş gibi mi durayım? Yoksa havalara uçmuş gibi mi yapayım?”
- “?oke olmuş gibi yaparken alnım çok kırışık çıkmasın ha! Yırtarım bir tarafınızı!”
- “Bu parayı kazansam böyle poz vermekle uğraşıyor olur muydum yahu!”

Haberin Devamı

Bengü ve seks (kısım iki)

Bengü’nün Hürriyet Cumartesi röportajında söylediği şu cümleye takılmıştım ya:
“Amerikan Koleji mezunu, üniversite bitirmiş bir Türk kızı olarak seks konusunu bir çerçeve içinde konuşmam normal.
Ama yine de yanaklarım kızarıyor.”
Bengü’nün ne demek istediği mevzusuna kendisinden değil, onunla aynı kurumdan mezun bir okurumdan yanıt geldi. Buyrunuz şimdi o yanıt:
“Bengü’nün kastettiği şudur: Bizim Amerikan okullarında (ben Üsküdar Amerikan, Bengü İzmir Amerikan mezunu) seks hiçbir zaman derslerde tabu olmamıştır.
Benim lise ikide zorunlu araştırma ödevim eşcinsellikti mesela. Bengü’nün demek istediği budur.
Biz rahat büyüdük!” (Ayça)
Mailiniz için çok teşekkür ederim.
Ama tüm bu rahat büyümeye rağmen Bengü’nün yanakları neden hâlâ kızarıyor ki?

Yazarın Tüm Yazıları