Alışveriş merkezleri

Ben Amerikan ‘mall’ tarzı alışveriş merkezlerini sevmem. Çok gürültülü ve yorucudur.

Kapalı bir mekánda gezmektense bir cadde üzerindeki mağazaların önünden yürümeyi severim.

Bu yüzden Rodeo Drive’ı, Oxford Street’i, Arbat’ı, 5th Aveneu’yu, Champ Elysees‘yi, İstiklal’i, Nişantaşı’nı dünyanın en iyi alışveriş merkezlerine tıkılmaya tercih ederim.

Çünkü bütün ‘mall’lar birbirine benzer, sokaklar ise mimarisiyle, kafeleriyle, yağmuruyla, güneşiyle o şehrin havasını taşır.

Dünyanın en büyük ikinci alışveriş merkezi Cevahir’i gezerken de aynı duygulara kapıldım.

İstanbul’un göbeğinde görkemli bir yapı, henüz pek çok mağazası açılmamış olmasına rağmen büyük dükkanları, geniş koridorları, sinemalarıyla ziyaretçilerini gezmekten bitap düşürecek bir kompleks.

Burası görünen o ki, muhafazakár kesimin Akmerkez’i olacak.

Ben henüz bir restoran görmedim ama merak ediyorum Cevahir’de içki satılacak mı?

Mesela temizlikten sorumlu kadınlar türbanlı.

İş merkezlerine yakın olduğu için müşteriler içinde türbanlı kadına rastlamadım ama tahmin ediyorum hafta sonları öyle bir müşteri profili olabilir.

Otoparkıyla, mimarisiyle Cevahir, şehirdeki pek çok alışveriş merkezinden iyi.

Sinemalarını da gördükten sonra karar vereceğim ama şimdilik benim listemde Akmerkez ve Metro City’den sonra gelir.

Dedim ya, bütün ‘mall’lar birbirine benzer.

Liberal de olsa muhafazakár da...

Oysa sokak her zaman iyidir, devrimcidir!

Süleyman Ateş, Beyaz Hoca’ya kızdı

Zekeriya Beyaz Hoca filmde de rol aldı ya olay tamamdır!

28 Ekim’de vizyona girecek Döngel Karhanesi’nde, sansasyonel açıklamalarıyla gündemden düşmeyen Beyaz Hoca’yı da izleyeceğiz.

Vatan’da da yazan eski Diyanet İşleri Başkanı Süleyman Ateş Hoca’yı görünce dayanamadım sordum;

‘Filmde de oynamış Beyaz Hoca ne diyorsunuz’ dedim.

‘O adamın adını ağzıma almam’ diyerek kestirdi attı.

Çıktığı canlı yayınlarda da Lerzan Mutlu’nun makas olayı sorulunca ‘Benim o taraklarda bezim olmaz’ diyerek noktayı koyuyor Süleyman Ateş Hoca...

Tek star Tarkan

Geçen gün Tarkan’ın doğumgününden gelen fotoğraflara bakıyoruz.

Sevgilisi Bilge Öztürk’le İstiklal’deki 360'a giden Tarkan’ı bir gazeteci ordusu takip ediyor.

Onlarca kamera, bir o kadar fotoğraf makinesi...

Muhabir arkadaşlar en iyi görüntüyü alabilmek için birbiriyle yarışıyor.

Kimi iş makinelerinin üzerine çıkmış, kimi omuz omuza mücadelede.

Söyler misiniz bana, bu ülkede hangi sanatçı böyle takip ediliyor?

En çok konuşulan 10 sanatçıyı alt alta yazıp bir düşünün.

İsim bulursanız bana da bildirin!

(İbrahim Tatlıses hariç.)

Türkiye’de şeriatçı Viyana’da özgürlükçü

Türbanlı altı kız... Türkiye’de şeriat devleti kurulmasını istiyorlar.

İslam’ın ateşli savunucuları...

Türbanları nedeniyle üniversiteye giremiyorlar ve okumak için Avusturya Viyana’ya gidiyorlar.

Hem görüşleri değişiyor hem de hayata bakışları.

Bu ilginç hikáye bu akşam Z Raporu’nda ekrana gelecek.

Bu altı kız, Viyana’ya giden Z Raporu ekibine evlerinin kapısını açmış.

Türbanı çıkarıp çıkarmadıklarını bilmiyorum ama özgürlükle birlikte bakış açılarının nasıl değiştiğini merak ediyorum.

Bu akşam Mehmet Altan ve Ayşe Önal hazırladığı

Z Raporu’nda göreceğiz. (Star, 23.50)

Canlı iftar

P
erşembe akşamı Canlı Canlı’nın iftar yemeğindeydik.

Geçenlerde, programın magazin dünyasının yeni çekim merkezi olduğunu yazmıştım.

Yayın hayatına başlayalı kısa süre olmasına rağmen böyle bir iftar yemeğiyle sanatçılarla buluşması bile bunu gösteriyor.

Program bu kadar iddialı giderse birinci yaşını, 10’uncu yaşını çok daha görkemli kutlayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
Yazarın Tüm Yazıları