Aldatan ışık!

"SON Osmanlı Padişahı Birinci Recep Tayyip Erdoğan" pankartını görünce gözlerimiz yaşardı. Demek ki 36 Osmanlı Padişahı’na 37’ncisini ekledik. Helal olsun!

Taraftarları, Tayyip Bey’e "Padişahlık" payesini vermiş. Demek ki onlar, özgür vatandaşların oluşturduğu bir "millet" değil, bir halife etrafında toplanan "ümmet" olmak arzusunda... Cumhuriyetin tadına varamamışlar, demokrasi ve özgürlükten bir şey anlamamışlar! Ezilmek, paspas gibi çiğnenmek istiyorlar!

AKP’liler bunun bir provokasyon olduğunu iddia ediyor ama Kadıköy mitinginde bu pankartı hazırlayan, Tayyip Erdoğan’ın hayranı ve hemşerisi olan Celil Şen isimli bir partili... Birçoğunun gönüllerinde yatan aslan bu: "Cumhuriyet rejimini değiştirip padişahlık ve halifelik düzenine dönmek!"

Tayyip Erdoğan da bir vakitler, "Demokrasi, hedefe ulaşmak için binilecek bir tramvaydır, istediğimiz durağa gelince ineriz!" dememiş miydi? Kızmasına gerek yok! Eğer şimdi laik, demokratik düzene inanıyorsa bu sözünü geri alması gerekiyor!

* * *

Makineli tüfek gibi herkese yaylım ateşi açan Başbakan’ı dinlerken, ülkemizin durumunun ne kadar mükemmel olduğunu öğrenip gurur duyuyoruz! Biz yanılıyormuşuz meğerse!

Ekonomimiz iyiymiş, çok güzel işler başarılmış, halkımız öylesine mutluymuş ki, anlatmak mümkün değil... Gelir dağılımında da adalet sağlanmış... Vatandaşın alım gücü, geçen yıla göre daha iyileşmiş...

"Acaba biz başka bir ülkede mi yaşıyoruz?" diye düşünmeden edemiyoruz. Bizim gördüğümüz manzara bu değil çünkü...

İşin en garip yanı, Başbakan’ın hiç de inandırıcı olmayan sözlerini dinleyen fakir fukara halkın ve işsizlerin onu hararetle alkışlamaları!

Bizim saf insanlarımızı boş laflarla kandırmak ne kadar kolay oluyor! Zaten bu yüzden birçoğu "millet" değil "ümmet" olmak istiyor! Padişahlık özlemi tesadüf değil! Vatandaştan toplanan vergiler israf girdaplarında yok edilirken "gık" diyen yok. Neden?

Bizim ümmetimiz kazık yemeye alışıktır da ondan!

* * *

Yandaş gazetecileri uçağına alıp mitinglere götüren Başbakan, kendisini şakşaklamayan onurlu basına kızıyor. Neden kızıyor? "Belden aşağı vuruyorlar da ondan" diyor.

"Belden aşağı" dediği, çocuklarıyla ilgili haberler... Peki bunlar yalan mıdır, yanlış mıdır?

Başbakan, bir oğlunun "gemicik" aldığını kendisi açıklamadı mı?

5 milyon dolarlık gemiye "gemicik" diyen kendisi değil mi?

Bu belden aşağı vurmak mıdır? Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun bu haberdir.

Peki ya öteki? Başbakan’ın çocuklarından biri ile diğerinin eşi, bir altın-pırlanta şirketinin yarısına ortak olursa, bu haber değil midir?

* * *

Pazartesi günü Başbakanlık binasının önünde meydana gelen dehşet verici olaya ne demeli?

Çifte tabancalı emekli polisin, çektiği ekonomik sıkıntılar nedeniyle çıldırma noktasına gelerek yaptığı ölümcül gösteriye Başbakan ne diyor acaba?

Tayyip Bey, herhalde yine medyaya kızmıştır!

Başbakan’ı kızdırmamak için medya bu olayı görmemeli miydi?

AKP’liler, "Biz, amblemimizdeki ampul gibi ülkeye ışık saçıyoruz" iddiasında!

Aldatan bir ışık!

Pervaneler de aldatan ışığa takılırlar, ama ışığa koştukları zaman çatır çatır yanarlar!
Yazarın Tüm Yazıları