Albüm çıkardı müzik ÅŸirketi kurdu moda çekiminde mankenlik yaptı

Güncelleme Tarihi:

Albüm çıkardı müzik şirketi kurdu moda çekiminde mankenlik yaptı
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 26, 2005 00:00

Ãœnlü cazcı Ä°lhan ErÅŸahin, çalışmalarını New York’ta sürdürüyor. Orada Nublu adında bir barı var. Wax Poetic, Love Trio, Harikalar Diyarı, Nublu Orchestra ErÅŸahin’in bugüne kadar yaptığı farklı projelerden birkaçı. Son manevrası ise Erik Truffaz ile nisan başında yayınlayacağı albümü Our Theory.Bu albüm ErÅŸahin’in yeni kurduÄŸu plak ÅŸirketi Nublu Records’tan çıkacak. Åžirketin bir ÅŸubesi de Türkiye’de olacak. Geçen hafta Ä°lhan ErÅŸahin, Nublu’nun Türkiye ayağını tamamlamak üzere Ä°stanbul’daydı. Yeni albümünü konuÅŸmak üzere bir araya geldik. Sohbet sırasında öğrendik ki Türkiye’de olmasının bir baÅŸka nedeni de bir moda çekimiymiÅŸ. Ä°lhan ErÅŸahin’in ÇaÄŸla Kubat’la birlikte, Desa’nın ilkbahar yaz koleksiyonunu tanıtacağını duyunca biz de moda çekimine gittik. Müzikle baÅŸlayan röportajımız modaya kadar uzandı. Sizi en son ekim ayında Babylon’da dinlemiÅŸtik. O günden bugüne neler oldu? - Bir sürü ÅŸey! New York’taki kulübüm Nublu hareketli günler yaşıyor. Geçen yaz Brezilya’da bir kulüp açtım ve oradaki müzisyenlerle birlikte müzik yaptım. Nasıl bir tecrübeydi o? -HoÅŸ bir villa kiralayıp kulübe dönüştürdüm. New York’tan müzikle uÄŸraÅŸan arkadaÅŸlarımı çağırdım. Brezilya’nın da önemli müzisyenlerini davet ettim ve altı hafta beraber müzik yaptık. Orada bir plak ÅŸirketiyle de muhabbeti koyulaÅŸtırmışsınız duyduÄŸumuza göre.. -Tramea adlı bir ÅŸirket bu. Genç, farklı düşünen adamlar. Bir buçuk yıl önce iki albümümü (Wax Poetic ve Love Trio) yayınladılar. Brezilya’da yazın kulüp açmamın nedeni biraz onlardı. Yeni Love Trio, Wax Poetic albümleri de orada yayınlanacak. Bu kadar çok üretmeyi ise hep Amerika’daki mekanıma borçluyum.Nasıl bir yer bu Nublu? Yeri gelmiÅŸken biraz bahseder misiniz?- Nublu, anlamadığım bir biçimde çok iyi gidiyor! Tesadüfen buldum o mekanı. Kötü bir mahallede harabe gibi bir yerdi. Ama acayip hoÅŸuma gitti ve bir ÅŸekilde satın aldım. Önce kafe olarak baÅŸladı. Arkasında bir bahçesi vardır. Bu hálá beni çok etkiliyor. Bir kaç tane grubum orada doÄŸdu. Åžu anda 8-9 grubumuz var Nublu’da. Ä°yi bir enerji yarattık. Geçenlerde New York Times’ta yarım sayfa bir yazı vardı mekanla ilgili.Sizce orayı bu kadar ‘in’ kılan ÅŸey ne oldu? Bir fikriniz var mı?-Tam olarak kestiremiyorum ama sanırım müzik bunu baÅŸardı. Çünkü Nublu’yu açtığımdan beri reklam, PR için bir kuruÅŸ vermedim. Kendi kendine büyüdü. Åžimdi Nublu adı ile bir plak ÅŸirketi de açıyorsunuz. Türkiye’ye geliÅŸinizin bir nedeni de bu deÄŸil mi?- Merkezi Amerika’da olacak. Ä°stanbul’da da bir ayağı olsun istiyorum ÅŸirketin. Önce benim albümlerim yayınlanacak. Nisan ayının ilk haftasında yeni albümüm Our Theory Nublu’dan çıkacak. Zamanla baÅŸka grupların da albümlerini yayınlamak istiyorum. O konuda tek sorunumuz para ÅŸimdilik.Nasıl bir müzik ÅŸirketi olacak Nublu?-Küçük bağımsız bir ÅŸirketiz. Büyük paralarla alakamız yok. Daha çok underground bir oluÅŸum bu. Hem CD çıkartacağız, hem de plak yayınlayacağız. Plak toplamaya özel bir ilgim var. Buraya gelirken de birkaç tane aldım.Evet, görüyorum. Muazzez Abacı ve NeÅŸe Karaböcek almışsınız. Sever misiniz onların müziÄŸini? -Onları bulduk, evet. Muazzez Abacı’yı daha iyi tanıyorum. Amacım yeni ÅŸeyler keÅŸfetmek. O yüzden ne bulursam topluyorum. Yaklaşık 5 bin plağım var evimde. Gelelim Nublu Records Türkiye’nin yayınlayacağı albümünüze..-Adı Our Theory. Ä°ki buçuk sene evvel Pozitif Organizasyon bana ‘Erik Truffaz Türkiye’de çalmak istiyor, onunla bir ÅŸeyler yapar mısın’ demiÅŸti. Tanıştık, baktık keyifli olacak, mini bir turne hazırladım. Birkaç yeni ÅŸarkı yazdım bu konsept için. Sonra hadi kaydedelim dedim. Our Theory o kayıttır. Tabii geliÅŸti, yeni parçalar eklendi. Tür olarak nu-caz, down temple diyebiliriz. Klasik caz deÄŸil. Herkesin farklı tatlar alabileceÄŸi bir albüm oldu.O farklı tatların oluÅŸmasında nelerin katkısı var?- New York öyle bir yer. Orada farklı kültürlerden gelen bir sürü müzisyenle çalışıyorum. Bu albüm için de gitarda Danimarka’dan Thor Madsen, basta Yeni Zelanda’dan Matt Penmann, davulda Almanya’dan Jochen Rueckert ve vokallerde Amerika’dan Maria Turner bir araya geldi. Siz birkaç projeyi birden yürütüyorsunuz, her birine yeni bir ad vermeyi tercih ediyorsunuz. Neden böyle ayırımlara gerek duyuyorsunuz?-Farklı bir sürü lezzeti seviyorum müzikte. O yüzden zamanla farklı stillerde ve adlarda gruplarım oldu. Wax Poetic, biraz daha elektronik, rock tadında, Pink Floyd havası var. Love Trio’nun ise doÄŸum yeri Nublu olduÄŸu için daha house bir tarzı var. İçinde daha az caz barındırıyor. Harikalar Diyarı ise Türk renklerinin olduÄŸu bir proje. Klarnet, kanun, darbuka gibi enstrümanlar giriyor iÅŸe. Türkiye’de caz piyasasını nasıl buluyorsunuz?-Yeni atılan çok keyifli adımlar var. Bir sürü grup kuruluyor. Farklı ÅŸeyler deneniyor. Bütün bu adımlar büyüyecek ve bir yerde dünyaya ulaÅŸacak bence.Daha önce moda çekimi yapmamıştım bu iÅŸten de keyif almaya çalıştımÄ°lhan ErÅŸahin’le müzik röportajımızı tamamladıktan sonra bir gün sonraki Desa moda çekimleri için sözleÅŸiyoruz. Ertesi gün Ä°stanbul BeyoÄŸlu Mısır Apartmanı’nın çatı katındaki 360 Derece’deyiz. FotoÄŸrafları Hasan Hüseyin çekiyor. Desa Deri tasarım ekibinin başındaki Nihal Çelet niye tanıtım için Ä°lhan ErÅŸahin-ÇaÄŸla Kubat ikilisini seçtiklerini anlatıyor: ‘İşine tutkuyla sarılan baÅŸarılı isimler aradık. Ä°lhan ErÅŸahin, dünya çapında bir müzisyen ve genç yaşında baÅŸarılara imza atmış biri. ÇaÄŸla Kubat da bir yandan tutkuyla sörf yapıyor bir yandan da televizyonda kaliteli bir program sunuyor. Her ikisi de ünlü olmak için deÄŸil hayallerini gerçekleÅŸtirmek için çalışıyor. Ä°kisi hem birbirine hem de Desa’ya çok yakıştı.’ Daha sonra Ä°lhan ErÅŸahin ve ÇaÄŸla Kubat’la bu defa moda konuÅŸuyoruz. Nasıl oldu da yolunuz Desa ile çakıştı? Ä°lhan ErÅŸahin: Benim bir deri cekete ihtiyacım vardı. Desa da bana bir deri ceket vereceÄŸini söyleyince kabul ettim... Tabii deri ceket iÅŸin ÅŸakası. Ä°lk baÅŸta yeni koleksiyonla ilgili pek fikrim yoktu. Görünce beÄŸendim ama.ÇaÄŸla Kubat: Desa, gündelik yaÅŸamda zaten tercih ettiÄŸim bir marka. Kalitesi benim giyim zevkime de oldukça hitap ediyor. Nasıl buldunuz peki karşılıklı olarak birbirinizi?Ä°. E.: ÇaÄŸla gerçekten çok tatlı. Beni Cine 5’teki programına da davet etti, orada da çok eÄŸlendik. Espri yapmak bozuk Türkçemle bazen zor olmasına raÄŸmen, onları birkaç defa güldürdüm bile. Ç.K.: Sanki daha önce tanışmışız gibi bir enerji oluÅŸtu aramızda. Çekimleriniz nasıl geçti?Ä°. E.: FotoÄŸraf çekimi çok eÄŸlenceliydi. DoÄŸrusu ÅŸimdiye kadar fazla moda çekimi yapmamıştım. Ekipte birçok profesyonel vardı. Ben de onların arasında profesyonel olmaya ve keyif almaya çalıştım. Ç.K.: Çekimler bir ustalar geçidiydi sanki. Tanıttığınız ürünleri nasıl buldunuz?Ä°. E.: Desa’nın çantalarını sevdim. Deri ceketleri de çok kaliteli. Bu koleksiyon ÅŸehir hayatının tarzını yansıtıyor. Londra, Paris, New York ve Ä°stanbul gibi ÅŸehirlere çok yakışır. Ç.K.: YumuÅŸaklığı, kesimleri ve renkleriyle çok etkileyici.Nerelerden alışveriÅŸ yapıyorsunuz? Ne tarz giyiniyorsunuz? Ä°. E.: Rahat giyinmeyi tercih ediyorum. Daha spor bir tarzım var. Brezilya Sao Paulo’dan alışveriÅŸ yapmayı seviyorum. Aslında alışveriÅŸ de bir eÄŸlence gibi benim için. Ama özellikle alışveriÅŸ yapmak için dışarı çıkmıyorum. Bir dükkanın önünden gerçerken ya da zevkine güvendiÄŸim kadınlarla dolaşırken, ilgimi çeken bir ÅŸey olursa alıyorum. Böylesi daha zevkli, daha kolay.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!