Aktif borç yönetimi

Erdal SAĞLAM
Haberin Devamı

Hazine artık ‘‘aktif borç yönetimi’’ne geçiyor.

Şimdiye kadar sadece belirli vadelerde kağıt satıp, vadesi geldiğinde de geri ödemesini yapan Hazine, bundan sonra ‘‘geri alım’’ da yapacak.

Yani Merkez Bankası kanalıyla ikinci piyasaya girip, bu kez ters işlem için ihale açacak ve daha önce sattığı kendi kağıtlarının bir bölümünü piyasadan geri alacak.

Böylece tek ayaklı borçlanmanın eksik olan diğer ayağı da tamamlanmış oluyor. Bu yöntemle Hazine aktif bir borç yönetimine geçerken, tam anlamıyla bir fon yönetimi yapma yeteneğine de kavuşacak.

Hazine'nin geri alım ihalesi açarak, daha önce sattığı kağıtların bir bölümünü piyasadan geri toplaması, bir süredir teknisyenler tarafından dile getiriliyordu ama bir türlü uygulamaya sokulamamıştı.

Daha çağdaş ve yetkin bir yönetime kavuşan Hazine, gelecek hafta Pazartesi günü bu yöntemi uygulamaya başlıyor.

Pazartesi günü yapılacak ihalede Aralık ayında vadesi gelen kağıtların bir bölümünü geri alacak olan Hazine'nin Salı günü de bu kez normal ihale açıp yeni kağıt satışı yapmasını bekliyoruz.

Hazine'nin amacı, daha önce zorunluluklar veya ‘‘politikacı kaprisleri’’ ile belirli aylara yığılan geri ödemeleri, zaman içinde dengeli bir ödeme takvimi haline getirmek.

Temizlenmesi gereken ilk ay ise önümüzdeki Aralık ayı olarak saptandı. Aralık ayı içinde yaklaşık 700 trilyonluk iç borç geri ödemesi yapacak olan Hazine, Pazartesi günü yapacağı ihale ile bu miktarı biraz azaltacak.

Ertesi gün açacağı normal ihale ile de yeni kağıt satarak, piyasalara ödeyeceği parayı, bu kez piyasadan yeniden toplayacak.

Sonuçta Aralık ayı geri ödemelerinin bir bölümü başka aylara dağıtılarak dengeli bir geri ödeme takviminin ilk adımı atılmış olacak.

Hazine'nin önümüzdeki dönemde geri alım ihalelerine devam ederek, diğer yüklü geri ödeme dönemlerini de rahatlatmasını bekliyoruz.

KİRLETMESİNLER

Bir üst düzey Hazine bürokratı, önümüzdeki hafta geçecekleri geri alım ihaleleri ve planladıkları diğer önlemler ile herşeyden önce, ‘‘1998 yılı içinde para programı uygulamak için gerekli olan altyapıyı hazırlama amacı güttüklerini’’ söyledi.

Bu yöntemin devreye girmesinde Hazine ile Merkez Bankası arasında son dönemde ortaya çıkan işbirliğinin büyük payı var.

Bu işbirliğinin sadece iki kurum arasında değil, tüm ekonomi yönetimi arasında yayılması da sevindirici. Önceki gün en etkin 5 kurumun müsteşar ve başkanının biraraya gelmesi, bunun en iyi örneğini oluşturuyor.

Şu anda bu işbirliğine Başbakan Mesut Yılmaz ile ilgili bakanların da destek verdiğini görüyoruz. Ancak bu yeterli değil...

Hükümetteki bazı bakanlar, belki de bu girişimin önemini kavramadıkları için, istekleri ve demeçleri ile, bu ortamı zedeliyorlar. Bakanların popülist söylemlerde bulunurken daha dikkatli olmaları şart gibi görünüyor.

Aksi takdirde piyasalarda oluşan güven ortamı zedeleniyor.

Sadece bakanlar değil, Hükümet partilerinin milletvekillerinin de ‘‘ucu bucağı olmayan harcama talepleri’’ni de azaltmaları gerekiyor.

Yılmaz'ın bu görevi üstlenip, bir zamanlar Özal'ın yaptığı gibi, bakan ve milletvekillerini çekerek, ‘‘Durun bakalım!’’ demesi gerekebilir.

Amacın dengeyi sağlamak olduğunu kaydeden bir bürokrat şunları söyledi:

- Bürokratlar, pislikleri temizleyip, sağlam zemin hazırlıyor. Yeter ki; politikacılar bir yandan pisletmeye devam etmesinler...

Yazarın Tüm Yazıları