AK Parti’li Kadınlardan Kılıçdaroğlu Hakkında Suç Duyurusu

Güncelleme Tarihi:

AK Parti’li Kadınlardan Kılıçdaroğlu Hakkında Suç Duyurusu
Oluşturulma Tarihi: Şubat 10, 2016 16:31

ADANA'DA AK PARTİ'Lİ BİR GRUP KADIN, CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU'NUN CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN'A İLİŞKİN SÖZLERİNE KARŞILIK SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU.

Adana’da AK Parti’li bir grup kadın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ilişkin sözlerine karşılık suç duyurusunda bulundu.
AK Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni, il yöneticileri, parti üyeleri ve bazı vatandaşların da aralarında bulunduğu yaklaşık 300 kişilik grubun ardından AK Partili kadınlardan oluşan 50-60 kişilik bir grup daha Adana Adliyesi’ne giderek Kılıçdaroğlu hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret"ten suç duyurusunda bulundu.
AK Parti Adana İl Kadın Kolları Başkanı Sevil Can, yaptığı açıklamada, geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin 35. Olağan Genel Kurultayında ve ardından grup toplantısında ülke siyasetinin geleceği açısından son derece talihsiz açıklamalarda bulunduğunu ifade etti.
Yüzde 52’lik oy oranıyla milyonların desteğiyle, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanına yapılan hakaret ile sadece ona oy verenlerin rencide edilmediğini söyleyen Can, "Onun şahsında yüce devletimiz, aziz milletimiz ve bin yıllık kadim devlet geleneğimiz ağır hakaretlere maruz kalmıştır. Türkiye Cumhuriyetini ve vatandaşlarını yani cumhuru en üst noktada temsil eden yüce değerimize saldırı asla kabul edilemez. Bu üslubuyla Sayın Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Halk Partisinin kuruluş değerleri olan, altı okun maddelerini de ayaklar altına almıştır. Hakaret ederken kullandığı; ‘namus’ ve ’şeref’ kavramlarının halkımız için ne kadar hassas değerler olduğunu, bu ülkede siyaset yapan her sorumlu insan bilir. Ancak Sayın Kılıçdaroğlu kendi koltuğunu garanti altına almak için, türlü senaryolarla hazırlandığı kongresinde ve ardından bir arada tutamadığı partisinin grup toplantısında, yetersizliğini örtbas etmek için kendine çirkin bir yol olan hakareti seçmiştir. Kendisine bu yöntemden vazgeçmesini ve milletimizin karşısına temiz bir dil ile çıkmasını öneriyoruz. Buradan soruyoruz bugüne kadar tanıdığımız hangi ana muhalefet lideri, devletimizin ve milletimizin değerlerine bu ölçüde hakaretlerde bulunmuştur? Başka devletlerin büyüklerine gösterilen tazimin, hiç olmazsa benzerini bu millet de hak etmektedir" dedi.
Kılıçdaroğlu’nun bir gün cumhurbaşkanına, diğer bir gün başbakana, hatta bir başka günde kendi partisinin vekiline bile “Tabloyu kim indirdi?” diyerek haksız saldırılarda bulunabildiğini ve bu şekilde ülkemizin yoğun ve ciddi gündemini meşgul ettiğini ifade eden Can, şöyle devam etti:
"Seçilmiş bir kadın vekilin sadece yapmış olduğu bir tespitten dolayı, kesin ihraç talebiyle disipline verilmesi, partisinin ne kadar özgürlüklere karşı olduğunun bir göstergesidir. Sayın cumhurbaşkanımıza hadsizce diktatör diyen sayın genel başkan bu kararıyla demokrat mı oluyor. Buradan anlıyoruz ki temel sorun aslında Sayın Kılıçdaroğlu’nun değer yargılarını, insafı ve hakkaniyeti bir tarafa bırakıp, derinliği olmayan gündelik siyaseti tercih etmesidir.
Kendisine tavsiyemiz artık bir ana muhalefet liderine ve devlet adamlığına yakışan bir duruş ile siyaset yapmasıdır. Bu toprakların değerlerine biraz saygısı varsa, milyonlarca sivili katleden, milyonlarcasını da yurdundan eden katil Esed’ın arkasında durmaz. 30 yılı aşkın bir süredir PKK terör örgütünün öldürdüğü binlerce canı, yakıp yıktığı şehirleri ve şehit ettiği askerleri görmezden gelerek; PKK’yı Filistinlilerle bir tutan ve özgürlük savaşçısı olarak belirten bildirgeleri desteklemez. Kürt halkının baskılarından yıldığı PKK’ya, PYD’ye ve YPG’ye “Vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum” demez. Türkmen Dağı ve Halep bombalanırken susmaz. Devletin bekasına her türlü saldırıları yapan paralel örgütün destekçisi olmaz. Ve milli değerleri ayağının altına alarak ülkesini yurtdışında şikayet etmez.
Sayın Kılıçdaroğlu bahse konu olan hakaretleriyle; Anayasa, Türk Ceza Kanunu ve Uluslararası Sözleşmelerle güvence altına alınan; ‘Kişinin maddi ve manevi değerlerinden oluşan toplum nezdindeki şeref ve haysiyetiyle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın saygınlığını korumaya yönelik Türk Ceza Kanunu’nun 299.cu maddesinde hükmü bulunan ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ suçunu işlemiştir.
Sayın Kılıçdaroğlu’nu bir dünya lideri olan, Kurucu Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a karşı yaptığı hakaretlere son vermeye ve Türkiye Cumhuriyetinin tüm kutsal değerlerine saygılı olmaya davet ediyoruz."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!