Ajda’nın bacakları yine taştı, peki konser nasıldı

Evet, geçen yaz olduğu gibi yine epey bir süre Ajda’nın bacaklarını konuşacağız.

Haberin Devamı

Çünkü son konserinde bu kez pullu payetli bir mayo giydi Ajda Pekkan. Ve sahneye bu kostümle çıkar çıkmaz herkes hayranlık dolu bir “vayyy” çekti içinden/dışından.

Açılış şarkısı “Streç” filan unutuldu, mayomsu kostümle sahnede kaldığı sürece Ajda, hep bacak dedikodusu yapıldı, fiskos kos kos...

BACAKLARA OZON

Benim de arka sıramda Ender Saraç var.

Meğer Ajda birkaç gün önce ozon terapisi için Ender Saraç’a gelmiş. Bacakları dahil olmak üzere tüm vücuduna ozon takviyesi almış.

Efendim nedir bu ozon tozon? Kandaki oksijen oranı yükseltiliyor. Ekstra dirilik, tazelik için. Hücreler silkinip kendine geliyor.

Ender dedi ki, “Kanseri de önlüyor bu tedavi”.

Valla merak ettim, ozonun tadına bakacağım yakın zamanda.

Tekrar konsere dönelim... Aslında dönmeyelim, mayoda kalalım.

Açıkça söylemem gerekirse tatmin edici bir konser değildi.

Ajda da farkındaydı bunun. Nedeni de orkestraydı.

Konserden iki gün önce kendisiyle konuştuğumuzda demişti ki, “Çok az çalışabildik orkestrayla”.

Çünkü bundan on gün önce orkestrası değişti Ajda’nın.

Aşkın Arsunan’lı yeni orkestrayla da çok az çalışıldığı belliydi konserde.

Nitekim bir ara Ajda ayrı tondan söyledi, orkestra başka tondan çaldı.

Özellikle de ilk bölümde. Bir karmaşadır sürüp gitti.

İPTAL ETMEK İSTEMİŞ

Aslına bakarsanız Ajda bu konseri yeni orkestrayla az çalışıldığı için iki hafta önce iptal etmek istemiş.

Ama çok geç kalınmış. Çünkü biletlerin tamamı satılmış bir kere.

Bu arada hakikaten tıklım tıklımdı Açıkhava. Merdivenler bile satılmıştı. Hani Kenan Doğulu konserinde bu kadar yoğunluk yoktu.

Son olarak şunları söylemem gerek, duramam:

Sevgili Ajda, tepeden kullanılan o keskin sarı ışık güzelliğinizi gölgeledi. Işıkçılarınızı hemen uyarın...

Arkadaki led ekranlarda saçma sapan görüntüler vardı, ne olur doğru dürüst bir grafikçiyle anlaşın... Dansçılarınız ya size ya da vokallere çarpacaklar diye çok korktuk.

Ya dansçılara geniş alan ayrılmasını sağlayın ya da hiç olmasın dansçılar daha iyi... Hani onların da suçu yok. Dört gün önce başlamışlar çalışmaya o sıradan koreografiyi.

Sahnede evlenme teklifi yapacak olanlara izin vermeyin!

Bir anda konser Ajda Erol’la izdivaç’a dönüştü çünkü.

Olmadı yani, pilizzz...

Ah bir de, orkestradaki Brezilyalı çocuğu kovun!

Konseri bir anda tatil köyü animasyon şovlarına dönüştürdü.

Millet eğlendi filan ama aldanmayın, Ajda Pekkan konserinde bu olmamalıydı, çok fenaydı!

Haberin Devamı

Ve Ayşegül Aldinç!

Haberin Devamı

Ajda Pekkan konserinde sürpriz yapıp sahneye çıktı Ayşegül Aldinç. Beraber “Haykıracak Nefesim”i söylediler.

Meğer Ayşegül, eylülde çıkacak yeni albümünde Ajda’yla düet yaptığı bir şarkıya yer verecekmiş.

Hem Ajda’nın hayranı hem de yakın arkadaşıdır Ayşegül.

Düet şarkıyı merak etmekteyim, tabii yetişirse eylüle...

Patricia’nın da bacakları taştı, peki konser nasıldı

Ajda’nın ertesi gecesi Açıkhava’da Fransız star Patricia Kaas vardı.

Patricia da ilk bölümde nefis bacaklarını gösteren şeffaf bir tayt giymişti. Üzerinde ise bir siyah trençkot. Poposu hafiften görünüyordu. Yani Patricia da taştı, şahaneydi.

Peki konser nasıldı? O da taştı!

Sahne sadeydi ve orkestra Ajda’nın konserinde olduğu gibi tıklım tıkış yerleştirilmemişti sahneye.

Işıklar şarkılara göre değişiyordu ve anlamlıydı.

Patricia’nın hemen arkasında çok da büyük olmayan bir ekran vardı. Orada şarkılara uygun görüntüler dönüyordu.

Yani: Çok çalışmışlardı, her şey oturmuştu, bizdeki gibi hiçbir şey son dakikada yapılmamıştı.

İşte benim anlamadığım şey: Tamam biz hep son dakikacıyız, ama konser denen şey bu huyumuzu kaldırmıyor ne yazık ki.

Niye planlı, programlı gidemiyor hiçbir şey?

Ve şöyle yıllarca hatırlanacak şovlar yapamıyoruz?

Yazarın Tüm Yazıları