Ajda 53 yaşında

Güncelleme Tarihi:

Ajda 53 yaşında
Oluşturulma Tarihi: Ocak 25, 1999 00:00

Haberin Devamı

Duyduk, duymadık demeyin! Türkiye'mizin ‘‘Süperstar’’ı Ajda Pekkan, 12 Şubat günü 53 yaşına basıyor. Yıllar geçtikçe daha da gençleşip güzelleşen ve cekici bir görünüme kavuşan Ajda Pekkan, sırlarını Hürriyet okurlarına açtı.

Beni hiçbir zaman bir dinozor olarak göremeyeceksiniz.

Her hafta değişen bir rejim mönüm var. Özellikle kadınlar mutlaka kalsiyum almalı.

Benim yaşımdaki insanlara, hayata benim gibi bakmalarını tavsiye ediyorum.

Evet, inanmayacaksınız ama gerçek. Süperstar Ajda Pekkan, önümüzdeki günlerde, 12 Şubatta 53 yaşına basıyor. Ama kendisine sorarsanız 35. doğum gününü kutlayacak.

- 35 yıldır bu mesleği icra ettiğim için, gerçek yaşım bu olmalı. Bu yıl benim için gerçekten çok önemli. Devletimin bana layık gördüğü, alnımın teriyle kazandığıma inandığım ‘‘Devlet Sanatçısı’’ payesiyle yeni yaşıma gireceğim. Ayrıca Harran'daki konser ve okul olayı da benim için önemli bir dönüm noktası ki, onu geliştirerek sürdüreceğim.

‘‘Süperstar’’ unvanlı ünlü bir kadın için, yarım yüzyıla üç yıl daha eklemek nasıl oluyor dersiniz?

- Yener'ciğim, biliyorsun ben yıllardır dengeli, düzenli beslenme olayına, spora çok eğilen biriyim. İnsan bedenen genç kaldığı zaman, kafa olarak da, duygusal olarak da, düşünsel olarak da genç kalıyor. Son iki yıldır aynı diyet uzmanıyla götürüyorum bu olayları. Her hafta değişen bir rejim menüm var. Biraz kansızlık çektiğim için kan yapıcı gıdalar alıyorum. Bu arada kalsiyum da önemli son aylarda. Özellikle kadınlar mutlaka bol bol kalsiyum içeren vitaminler, gıdalar almalı. Kahvaltıda kutu kadar peynir var, pilavla et asla bir araya gelmeyecek. Her gün iki litre su içiyorum. Konser öncesinde üç günlük tek gıda rejimi uygulayıp mutlaka iki kilo veriyorum. Şu anda 57.5 kiloyum, boyum da 1.69 olduğuna göre iyi sayılır...

Duyguları nasıl oluyor 53'lüklerin?

- Çok güzel duygularım var, inan bana hayatım. Benim yaşımdaki insanlara, hayata benim gibi bakmalarını tavsiye ederim. Tarih gibi, hayat da akıp gidiyor. Olayları kendine göre ayarladığın ve devamlı çalıştığın için hayatın doğal akışını göremiyorsun. dolayısıyla yaşlandığının farkında olmuyorsun. Bunca sene gündemde kalmak ve de bir numara olmak benim gücüme güç katıyor. Üç kuşağın sevgisini ve saygısını kazanmış olduğumu görmek beni dinç kılıyor. Kendime daha iyi bakmak zorunda bırakıyor beni. Aslında biraz zor ama müthiş güzel. Beni hiçbir zaman bir dinazor olarak göremeyeceksiniz...

Pekkan'a bir de güzellik bakımının formülünü soralım dedik. Üstelik süt banyosu yayıp yapmadığını da.

- Yener'ciğim ne şekersin, mahsus yapıyorsun herhalde beni çıldırtmak için. Sütü bulduk da, banyosu kusur kaldı, ne alakası var? İsteyenler bana baksınlar, beni izlesinler.

Ajda Pekkan yine saç rengini değiştirmiş.

- Bu renk, İrlanda sarısı. Bir çeşit kızıl sarı yani. Bıkıncaya kadar bu rengi kullanacağım.

Yıldırım bey bana karışmaz

Ajda Pekkan, Hürriyet'e verdiği özel röportajda DTP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Aktuna'yla olan ilişkisine de açıklık getirdi ve soruları cevapladı. Pekkan, Aktuna'nın kendisine hiçbir konuda karışmadığını söyledi:

- Yıldırım bey politikada kendi kararlarını veriyor, ben de saç rengimin kararlarını veriyorum. O bana katiyen karışmaz, çünkü zevkimden şüphesi yoktur.

Ajda Pekkan bir politikacıya, örneğin Dr. Yıldırım Aktuna'ya katkılarda bulunuyor mu?

- Sorarsa söylüyorum, hatta sormasa da söylerim. Mesela televizyon programlarında Yıldırım beye beyaz gömlek çok yakışıyor. Çünkü yüzüne daha güzel ışık veriyor. Sarı kravat çok yakışıyor. Saçlarının şimdiki yeni kesimi de ona çok yakıştı, bu fikri ona ben verdim.

Yıldırım Aktuna saatlerce Ajda Pekkan'ın makyaj yapmasını bekler mi, bizler gibi?

- Hayatta beklemez. İlk defalar beni bekledi ama ifadesinden anladım ki, çok feci sinirleniyor. Bir daha katiyen bekletmiyorum. Yıldırım bey beni bekletme konusunda çok güzel terbiye etti. Biliyorsun, Yıldırım bey çok ünlü bir ruh hastalıkları uzmanı sevgili Yener.

Süperstarımız Aktuna'yla evlenmeyi düşünmez mi?

- İkimizin de evi var, evlerimiz olmasaydı evlenirdik belki.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!