Ahmet Gökçek bizi engellemesin

ÇAYYOLU Yaşamkent mahallesinde Ağustos 2008’de 210.000 TL. ödeyerek ev satın aldım. Ancak satın aldığımız günden beri evin çeşitli sorunlarıyla uğraşmaktan bıktım.

Biz evi alırken iskân ruhsatı alınmış olmasına rağmen şehir şebeke suyu bağlanmamıştı. Fakat gerek müteahhit firma gerek emlakçı bunun geçici olduğunu şehir suyunun 6 aya kadar bağlanacağını ifade ettiler. (Çünkü iskan ruhsatı verilmişti ve biz bir anda burasının Türkiye olduğunu böyle şeylerin olabileceğini düşünemedik.)
Tankerlerle su getirilip depoya veriliyor ve ordan evlere su basılması işlemi yapılıyordu. Evi aldığımız 1 yılı geçti hala su yok. ASKİ’den eşimin tanıdıkları vasıtasıyla yaptığımız araştırmada su projesinin hazır olduğunu ancak öncelikli bazı yörelere su verildiğini söylediler. Oralarda çalışmalar bittiğinde (Sincan) eğer başka taraf (torpilli) çıkmazsa bize gelebileceklerini söylediler.
Etraftan aldığımız duyumlara göre tankerlerle kuyu suyu getiren şirketler Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Gökçek’in oğluna aitmiş. (Belki de ortak, belki de babasının Güneydoğu’dan hemşehrisi!)
O bölgeye asla şebeke suyu bağlanmaz diyorlar. Bağlatmak isterlerse hane başına 5.000 TL gibi bir paranın ASKİ’ye yatırılması gerekirmiş. Özel hat çekeceklermiş. O bölgeden AKP’ye oy çıkmadı asla hizmet gelmez. Şeklinde hergün binlerce şey duymaktayız.
Tabi bu arada evdeki kombi ve diğer tesisat kirli sudan sürekli arızalanmakta ve her ay ortlama 100 TL bakım onarım masrafı vermekteyiz. Bütün tesisat kireçli sudan tıkanmış durumda sifonlar çalışmıyor. İçme ve yemek yapımında kullanılan su da ayrıca satın alınmaktadır. Yeni ev insanın keyifle yaşayacağı bir mekan olarak düşünülürse biz 15 aydır işkence çekmekteyiz. Bu durumu bir türlü kabullenemiyorum.
Bizim durumumuzda bir sürü daha site var ve herkes aynı sorunlarla boğuşuyor. Cihazlar zamanla kullanılmaz hale gelirse bunu sorumlusu kim olacak. Konu evleri yapıp satmak olmasın insanlara şu partili bu partili diye değil bu ülkenin vatandaşı olduğu için ve hizmet alması gerektiği için hizmeti götürsünler. Ne olur bunu köşenizde yazın belki sorunumuza bir çözüm bulunur birilerine hatırlatma olur. Unuttukları bu bölgede insanların sıkıntıları onlara belki insanlığı hatırlatır.
Nuriye TORAMAN

Baz istasyonları mantar gibi


DİKMEN Hakimevi’nde oturan bir vatandaşım. İnsan sağlığına zararlı olmasına rağmen bazı apartmanların çatısında baz istasyonları kurulmaya devam ediyor. Örneğin bizim yan apartmanın (Tavuskuşu Sokak 25 numaralı apartman) çatısında da iki adet mevcut. Bunun dışında da mantar gibi bir çok baz istasyonu var heryerde.
Şirketler gidip bina sahibine parayı veriyor, olan çevre binalardaki sakinlere oluyor. Bunları hukuksal yollara başvurup kapattırmak mümkün ama çok vakit ve enerji alıyor.
Elbette bu istasyonlar olacak ama bu kadar yoğun nüfusun olduğu semtlerde olmamalı diye düşünüyorum.
Cem YEŞİL

Kömürlerimiz geliyor!..

ONLARCA ‘TIR’ dan oluşan filonun sabah erken saatlerde menşei belirsiz kömür yükleriyle Ankara’ya çeşitli yönlerden giriş yaptığını biliyor musunuz? Açılımlarda umduğunu bulamayan yürütme, umudunu yine kömüre bağladı anlaşılan.
Metin ALTAY
Yazarın Tüm Yazıları