Ağca’nın serbest kalması kuş gribini unutturur mu

Yanında tekstil sektörünün önde gelen isimlerinden Ruşen Çetin de vardı:

"Dünya medyasında Türkiye birinci haber... Gazeteler, televizyon kanalları Türkiye’deki kuş gribinden söz ediyor. Ne yapıp edip, kuş gribinin Türkiye’nin imajını bozmasını önlemeliyiz."

Üç kardeşin ölümü, kuş gribinin günden güne Türkiye’nin dört bir yanına yayılması göz önündeyken, ülke imajının bozulmasını nasıl önleyebilirdik?

Eşi Günsan Çetin Gap International’ın tepe yönetiminde bulunan Ruşen Çetin değişik Avrupa gazetelerinden başlıklar okuyor, Benzeş tedirginliğini dile getiriyordu: "Kuş gribine üç yavrumuzu kurban verdik, içimiz yandı. Ancak, bu olay 70 milyonluk Türkiye’ye darbe vurmamalı. İş, Türkiye’nin tümüne karantina uygulanıyormuş havasına girmemeli..."

Osman Benzeş’i tedirgin eden, İran’ın daha ilk günden, "Sınırı kapatıyorum" tavrı sergilemesi, Rusya’nın da Türkiye’ye tatile gelen vatandaşlarını uyarmasıydı:

"Bu tutumu dünyada diğer ülkeler de benimserse büyük darbe yeriz... El ele verip kuş gribiyle mücadele edelim. Ancak, kuş gribinin ihracatımıza, yabancı sermaye yatırımlarına, kısacası ekonomiye darbe vurmasına engel olalım."

Osman Benzeş ve Ruşen Çetin’in İsviçre’de yabancı medyayı izleyip tedirgin olması çok doğaldı. Derken, Morgan Stanley ve Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) ekonomi açısından rahatlatıcı mesajlar geldi.

Morgan Stanley, "Kuş gribi Türk ekonomisine en fazla 2.5 milyar dolarlık darbe vurur" tahmininde bulundu. Morgan Stanley’in bu tahmini, zaten toplam cirosu 2.5 milyar dolar olan tavukçuluk sektörünün tümüyle kepenk kapatabileceği hesabına dayanıyordu.

IMF’nin Birinci Başkan Yardımcısı Anne Kruger de, "Kuş gribi salgına dönüşmedikçe Türk ekonomisine çok önemli bir olumsuz etkisi olmayacağını" vurguladı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ilk günden itibaren Türkiye’ye kamp kurdu. Dünya Bankası da kuş gribiyle mücadele için Türkiye’ye 30 milyon dolarlık kaynak sözü verdi.

Buna karşın Türkiye’den dünyaya yayılan ölü tavuklar önünde kara kara düşünen 3-6 yaşındaki çocukların, ölü tavukları çıplak elle taşıyan çocukların görüntüsünün ardı arkası kesilmedi.

Tarım Bakanı Mehdi Eker, "Türkiye, dünyada kuş gribi vakası görülen 25 ülkeden biri" dese de, dünyaya yayılan ilkel görüntüler, durumu daha da zorlaştırıyordu. Türkiye artık dünya medyasının "kuş gribi gündemi" listesindeydi.

Tam bu ortamda Türkiye, dünyada adından söz ettirecek bir olaya daha imza attı ve Abdi İpekçi’yi öldüren, Papa’yı vuran Mehmet Ali Ağca’yı, "cezanı çektin, bitti" diyerek serbest bıraktı...

Ağca’yı serbest bırakma kararı verenler, "İtalya’da cezaevinde kaldığı günleri de saydık, afları da dikkate aldık, hesap tamam" dedi.

Eski Adalet Bakanlarından Hikmet Sami Türk, "Özal ve Rahşan affı birleşse de en yakın ihtimalle Ağca ancak 2012’de serbest kalabilirdi" tezini ortaya attı... Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise çareyi "Ağca dosyasını Yargıtay yeniden inceleyecek" formülüne sarıldı...

Öyle ya da böyle... Önümüzdeki günlerde Ağca olayı hem Türkiye’de, hem de dünyada epey tartışılacak... Bu sayede belki de kuş gribi ikinci planda kalacak...

Olaya kuş gribi açısından bakınca Ağca’nın "ünü" bu kez Türkiye’nin işine yaramış olabilir mi?..