Ağabeyiyle aynı kaderi paylaşmadı

Güncelleme Tarihi:

Ağabeyiyle aynı kaderi paylaşmadı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 30, 2007 12:42

Akraba evliliği nedeniyle genetik işitme kaybıyla dünyaya gelen Subet Gül (18), geç kalındığı için tedavi edilemezken, büyük oğullarının yaşadığı dramdan ders alan Gül ailesi, aralarına kısa süre önce katılan ikici oğulları Ömer'i gecikmeden doktora götürerek, onu sessiz bir dünyaya mahkum kalmaktan kurtardı.

Ömer Gül'ün babası Nesih Gül, büyük oğlu Subet'in durumunu 5-6 yaşında fark ettiklerini ve doktora götürdüklerini, ancak geç kaldıklarını öğrendiklerini anlattı. Baba Gül, şunları söyledi:

“Oğlumuzun zamanında ameliyat edilmesi halinde hem duyabileceğini, buna bağlı olarak da konuşabileceğini öğrendik. Diğer çocuğumuz Ömer'i çok yakından takip etmeye başladık. Seslere tepki vermediğini fark edince hemen doktora götürdük ve ağabeyi gibi genetik işitme kaybı olduğunu öğrendik. Kardeşinin Subet ile aynı kaderi yaşamaması için onu ameliyat ettirdik. Ömer hem duyup hem konuşabilecek. Çok mutluyuz.”

Ömer Gül'ün ameliyatını gerçekleştiren İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Koklear İmplant Merkezinde görevli kulak burun boğaz uzmanı Opr. Dr. Levent Olgun, Ömer bebeğin akraba evliliğine bağlı olarak, dünyaya geldiğinde işitme kaybı bulunduğunu belirterek, “Ömer'in iç kulağında işitmeyi sağlayan hücreler gelişmemişti. İç kulağa koklear implant yerleştirdik. Hastamız iki yaşından küçük olduğu için işitebilmenin yanı sıra konuşabilecek de” dedi.

Bu tür hastalarda erken tanının çok önemli olduğuna dikkati çeken Olgun, “İki yaşından önce koklear implant operasyonu geçiren çocuklar hem konuşup hem işitebiliyor. 2-4 yaş arasında ameliyat olanlar, eğitim alarak konuşabiliyor. 4 yaşından sonraysa konuşma şansı olmuyor. Bu nedenle Ömer şanslılar arasında” diye konuştu.
Olgun, Ömer'in dışardaki sesleri duyarak büyüyeceği için konuşmayı da öğreneceğini belirterek, çocuklara dünyaya gelir gelmez mutlaka işitme testi yapılması gerektiğini kaydetti.

Koklear implant yöntemiyle kulak içine yerleştiren bir cihazın, kulağa gelen titreşimleri buradan alarak beyne ilettiğini ifade eden Olgun, bu operasyonun doğuştan ya da sonradan işitme kaybı gelişen bütün vakalara uygulanabildiğini, ancak önemli olanının tanının erken konulması olduğunu söyledi.

Olgun, koklear implant operasyonun kısa sürdüğünü ve hastanın taburcu olma süresinin de çok kısa olduğunu belirterek, “Biz bu operasyon sonrası hastalarımızı çok yakından takip ediyoruz. Özellikle 2-4 yaş arasındaki çocuklara eğitim de veriyoruz” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!