Afiyet olsun!

‘YEMEKTE aşk olduğunu keşfettim, başka hiçbir yerde kalmamış olsa da. Sindirim sistemim dayandığı sürece bu aşkın peşinden gideceğim.’

Ernest Hemingway gibi çoğumuz bu aşkın peşinden sürüklenip gidiyoruz. Saatlerce sofralarda oturuyoruz. Eski ev hanımlarının, buluştuklarında birbirlerine anlattıklarının çoğu yemek tarifleri ile ilgilidir. İnsan anlatırken gizli bir haz da duyar. Hem öğretenin hem de başkasına yeni bir tat verenin hoşnutluğuyla.

Craig Borith’in yazdığı Hemingway’le Yemek Bir Şenliktir kitabı, iyi bir edebiyatçının, kendi yapmasa da, yemekten anladığını, iyi ve kuvvetli yediğini gösteriyor.

Avladığı alabalıkların lezzetine doyamıyor!

Kampta yaşarken açgözlülük eden olursa, onların içini bastırması için bir dilim kek veriyor.

Çocukluğumda gerek yerli gerek çeviri pek yemek kitabına rastlanmazdı.

Her yemek bilmeyen, canım zarafeti elden bırakmayalım, yeni yemek öğrenen her hanımın başucu kitabı Ekrem Muhittin Yeğen imzasını taşırdı.

Şimdi kitabevlerinde özel bir köşe var. Lezzet duygumuz gelişti, çeşitlendi. Hele yerel mutfakların mis gibi yemek kokusu, büyük şehirde yaşayanların mutfağına ulaştı.

Yemekle yaratıcılık arasında bağlantı olduğu iddiasını ortaya atsam, bütün yemeğe düşkün olanlar böyle gerekçeler uyduruyor, suçlamasıyla karşı karşıya kalırım, iştahım kaçar.

* * *

YEMEK konusunda aşırıya gidenlerin sonunu Marco Ferreri’nin Büyük Tıkınma (La Grande Bouffe) filminde görmüşsünüzdür. Yemeğin orjiyle kesiştiği noktanın filmi. Aşırı yemek, tat almanın düşmanı.

Şık sofraları severim, onun da en güzelini Luis Bunuel’in Burjuvazinin Gizli Çekiciliği’nde gördüm.

Ermine Herscher’in yazdığı Picasso’nun Sofrası’nda balık resimleri yemeğe ayrı estetik bir göndermedir.

Bakıyorum önümde Kapadokya Lezzeti kitabı duruyor, bir diğeri de Bozcaada’nın 500 yıllık lezzetine çağırıyor bizi.

Zeytinyağının hákim olduğu İzmir Yemekleri’nden vazgeçmem.

Yemek zevkinin kuşaktan kuşağa geçen özelliğini, epey yazar kitaplaştırdı. Gerçekten de hepimiz, nerede yemek yersek yiyelim, annemizin yaptıklarını överiz.

Annemizin mutfağından yemekler, epey kitabın ana başlığı.

Yemekler üzerine türküler, şiirler yazılmış.

Hele okuduğum manzum yemek tarifleri benim çok hoşuma gitti.

Bu gün rejimi bozun, kitapçıdan bir kitap beğenin, yeni bir lezzetin zevkini tadın.

* * *

YEMEĞİN lezzeti, sunuluşu konusunda, bunca kitabın raflarda görünmesinde en büyük paya sahip olan ve aramızdan zamansız ayrılan dostumuz Tuğrul Şavkay’ı unutmayalım.
Yazarın Tüm Yazıları