Adresi doğru yazalım...

Gelmiş geçmiş en aşağılık katiller arasında itibarlı bir yeri olduğuna inandığımız Mehmet Ali Ağca, sırf bu niteliği nedeniyle belli ki bazı kimseler tarafından makbul adam sayılıyor.

Öyle olmasaydı cezaevinden çıktığı gün altına Mercedes çeken biri çıkar mıydı?

Bunlar toplumun neyse ki azınlık sayılabilecek bir kesiminin tepkileri...

Aslında tüm uygarlık isyan ediyor. Böyle adalet olamaz deniyor.

Olmaz ama burası Türkiye!

Her türlü saçmalığa, hokkabazlığa, hileye, tertibe hazır olmalısınız.

Eğer insanlardan böyle bir kazık yemezseniz bilmelisiniz ki o eksiği devlet tamamlar.

O da tamamlamazsa hayatınızı mahvetmek için yasalar imdada yetişir.

Nitekim bakın, Serpil Yeşilyurt isimli öğretmene tecavüz edip yüz bıçak darbesiyle öldüren, annesi Hanım Yeşilyurt’un boğazını kesip 38 defa bıçaklayan İsmail Çolak, İsmail Ayvacıoğlu ve Savaş Tüblek sadece 7 yıl hapiste yattıktan sonra tahliye edileli iki hafta bile olmadı.

Oysa -sonuçta en çok 36’şar yıl hapis yatmaları gerekse bile- bunlardan İsmail Çolak aslında idama (idam kaldırılınca cezası 40 yıl 8 ay ağır hapse çevrilmişti) mahkûm olmuştu. Serdar Kaçmaz’ın cezası 57 yıl 8 ay, İsmail Çolak’ınki 61 yıl 8 ay idi.

Sadece o mu?

Üç marangozu öldüren ve 30 yıla mahkûm edilen Seyit Ahmet Demirci isimli katil 6 yıl yatıp Haziran 2004’te tahliye edilmedi mi?

"İnfaz yasası" dendi, "af yasası" dendi, "şartlı salıverme" dendi, "hapishanedeki iyi hal" dendi...

Dendi oğlu dendi...

Ve "suç işlemek bu ülkede cezayı gerektiren bir husus değildir" anlayışı, ceza hukukumuzun en geçerli ilkesi oldu.

Şimdi -biz dahil- birçoğumuz "Mehmet Ali Ağca’nın tahliyesi şimdi olmamalıydı. Hesapta yanlış yapıldı" deyip duruyoruz.

Peki itiraz edenlerin istediği gibi yapılsa 2012’de çıkmayacak mıydı?

Sen her biri 36’şar yıl hapsi gerektiren 3 ayrı adi suçtan hüküm giyeceksin ve sonra birinden (Abdi İpekçi cinayetinden) hiç ceza çekmeden, 36 yıllık gasp suçlarından sadece 5 yıl küsur ay yatıp hapisten çıkacaksın.

Böyle bir infaz hukukunun adı tek kelimeyle soytarılıktır.

O nedenle Ağca’yı çıkartanlara değil infaz hukukunun içine yapanlara kızalım.

Onu değiştirmek -sadece onu değiştirmek yetmez, yargımızı güvenceli, bağımsız, etkin ve adalet dağıtan bir sisteme kavuşturmak- vaadiyle iktidara gelip de bugüne kadar bu yönde ciddi hiçbir şey yapmayanlara kızalım.

Tabii faturayı doğru adrese göndermeye niyetimiz varsa...