Açık kent

GELİŞMİŞ ülkelerde kent sorunları, kentlinin de katılımıyla rasyonel/kurumsal ve demokratik bir süreçte çözülür.

"Katılımcı-açık kent modeli" geçerlidir.

Haberin Devamı

Bizde ise kent demokrasisinin, kurumsal çözümlerin yerleşememesi, sorunların örtülmesine ya da ötelenmesine yol açar çoğu kez.

Bu boşluk nedeniyle, dün Kemal Kılıçdaroğlu'nun misyonu ve DİSK Araştırma Enstitüsü'nden hareketle "Kent Enstitüleri"ne değinmiştim.

Şimdi hayal edelim, zihin jimnastiği yapalım.

* * *

Artık Ankara'nın sorunları, "ah o güzel, eski günler" nostaljisine sığdırılamaz.

Çünkü çok değişti ve çeşitlendi.

Aktörleri farklılaştı, sorun-çözüm süreçleri karmaşıklaştı.

Bu koşullarda kent sorunlarının çözümünü "güzel günler göreceğiz çocuklar" umuduna, o belirsiz, o uzak geleceğe, pembe tasavvurlara da tahvil edemeyiz.

Çünkü önümüzde gerçek, acil sorunlar var.

İşte uzmanlardan oluşan, partilerin, sivil toplumlarının etkili, kurumsal bir birimi olarak tasarlanacak Kent Enstitüleri, bu noktada devre giriyor.

Haberin Devamı

* Enstitüler kentin somut/gerçek sorunlarını tüm açıklığıyla, tüm verileriyle belgeler, ortaya çıkarır.

* "Gerçek sorunlar" tüm açıklığıyla ortaya çıkarsa, o sorunların çözülmesi talebi de güçlenir, sesini yükseltir.(Nitekim Bahçelievler'de sokak isimlerinin değiştirilmesinin önlenmesi, Kızılay'ın yaya geçişine kapatılamaması, su faturalarının 30 günde bir tahsil edilmesinin sağlanması bu türden "taslak"lardır)

* Kent Enstitüleri sorunların nedenleri ve olası sonuçlarının net ve yaygın olarak anlatılmasında da etkili olacaktır.

* Böyle bir zemin, kentsel yaşamda demokrasinin, günlük pratikten gerçek örneklerle algılanması olanağını da sağlar.

* Sorunların çözümünde ısrarlı, kararlı, yaygın bir talebin dışavurulması, kentli katılımı güçlendirecektir. Bu güç, kentte o taleplerle ilgili bir taban da yaratır.

Eğer varolan yönetimler kent enstitülerinin netleştirdiği/içselleştirdiği talepleri yerine getiremiyorsa, o talepler süreç içinde kendi yönetimini de bir alternatif olarak ortaya çıkartabilir.

Diye düşünüyorum...

 

Yazarın Tüm Yazıları