Acayip anlayış

Ve bizde sanıyoruz ki, bu maç Real Zaragoza maçı öncesi oynanan bir prova. Gazetelerdeki manşetlerde de buna göre yorum yapılıyor. Fakat Zaragoza'daki kadroya ve oyun düzenine bakıyorsunuz, pardon daha doğrusu bakamıyorsunuz. Daum faktörü karşınıza çıkıyor. Çünkü Daum yine acayip bir anlayış içerisinde değişik bir kadroyla Zaragoza karşısına çıkıyor.

Selçuk'u kaybetti!

Maça Selçuk ile başlıyor. Daum, Selçuk'u kazanmak için oyuna sokuyor. Ama yanlış bir maç seçiyor. Oyundan alarak belki de onu kaybediyor.

Geçen haftanın en başarılı ismi Ümit'i tekrar sol tarafa kaydırıyor. Üstelik bu yanlışını 40.dakikada görüyor ve en başında yapması gerekeni yavaş yavaş yapıyor, dakikalar geçiyor.

Tuncay'ı oyuna alıyor ama geçen haftanın en etkili 2 ismi Ümit ve Aurelio'yu yan yana oynatmadığından ne Alex, ne Anelka, ne de Nobre topla buluşuyor. Ve top bizdeyken rakip Zaragoza adeta 20 kişi oluyor, çözülemeyen bir denklem gibi F.Bahçe kaybolup gidiyor.

Bakıyorsunuz Serkan ilk yarıda orta sahanın sol tarafında, ikinci yarı sağ tarafta oynuyor. Yine bakıyorsunuz geçen hafta kadroya alınmayan Hooijdonk kurtarıcı gibi oyuna sokuluyor.

Hatalı Rüştü

İlk golü yedikten sonra demoralize olan takımın gücünü artırmak gerekirken, ilk golde hatası olan Rüştü yine defansa bağırıyor, çağırıyor. Yediğimiz 2 golde de tamamen kaleci hatası olduğunu düşünüyorum.

Bundan daha vahimi ise bir kalecinin, kaptanı Ümit Özat dahil herkese bağırması ve gençleri motive edeceği yerde onları oyundan düşürmesi olarak görüyorum.

Bunun dışında da F.Bahçe'nin son 10 dakika hariç pozisyon bulmakta zorlanmasının tek nedeni, Zaragoza Teknik Direktörü tarafından oyun planının bozulması ve bunun karşısında Daum'un bir önlem almamasıdır.

Buna vicdansızlık diyelim ve Türkiye'deki hedeflerini yerine getirmek için Fenerbahçe'nin daha başarılı olmasını dileyelim.