Abukluklara devam

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Temalı restoranlar aleyhine kampanya bugün de sürecek.

Eğer sinirim yazı sonunda da geçmezse o zaman bir dizi haline getireceğim konuyu, başka çare yok.

Cindy Crawford'un katiyen gelmediği Fashion Cafe'lerde, en azından ileride keşfedilip manken olmayı bekleyen kadın ve erkekleri görme imkânı vardır.

Ancak bunları neden illa da görmek isteyeceğiniz sorusuna inanın cevap bulmak mümkün değildir.

Buradaki kızlar 1.75 boyunda ve takriben 30 kilo civarındalar.

Fashion Cafe'deki kötü hamburgeri yedikten sonra özellikle azgelişmiş ülkelerden gelen insanların dişinin arasına et parçaları giriyor.

Amerikalıların katiyen böyle bir problemi yok.

Doktor popolarına tokat atıp ağlamaya başladıkları andan itibaren tüm Amerikalılar dişlerinin ileride güzel ve sağlıklı olması için yaklaşık 18 yıl kadar sürecek acı, kan ve vahşet dolu bir mücadele içine girerler.

Ve bütün bu mücadelenin sonunda da Fashion Cafe gibi yerlerde hamburger yedikten sonra kürdan kullanmaya ihtiyaç duymama başarısını elde ederler.

Bu nedenle buralarda kürdan hiç bulunmaz.

Ama sorun değil, siz köşe bucakta duran herhangi bir manken olma sevdalısı kızın bacağını ısırıp dişlerinizi temizleyebilirsiniz.

Gayet hijyenik bu kızlar, hiç merak etmeyin.

Mis gibi de kokuyorlar ve bu nedenle kötü hamburgerin pasını ağzınızdan silerler saldıkları kokuyla.

Bu kızlarla kim sevişmekten hoşlanabiliyor anlamak mümkün değil.

Olsa olsa son derece ince bir çizgi film karakteri bunu deneyip, keyif alabilir. Veya Speedy Gonzalez gibi işi anında bitirip kiminle yattığını fark edemeyecek kadar hızlı olan bir karakter deneyebilir bunlarla yatmayı.

Oradaki erkek manken olma heveslileri ise aynen kadınlar gibi inceler.

Üstüne üstlük hemen hepsi de homoseksüel.

Yanlış anlamayın homoseksüaliteye karşı değilim.

Ancak sadece herkesin homoseksüel olmak zorunda olmadığı gibi tutucu bir düşüncem var. İsterseniz kızın ve gerici deyin bana, ne yapayım?

Dahası eğer ben homoseksüel olsaydım, bu Fashion Cafe'de oturan ve biraz daha zayıfladıkları takdirde biyoloji dersinde çocuklara kemik anotomisini gösterecek kuklalar olarak kullanılabilecek adamlarla değil, Village'teki sürekli vücut çalıştıran ve bu nedenle de beyin büyüklükleri ancak tek bir yumurtalık kadar olan yakışıklılarla birlikte olurdum.

***

Harley Davidson Cafe'lerden keyif alabilen insanları tek tek psikoloğa götürüp analiz ettirseniz, bunlardan büyük çoğunluğunun cafe'ye geri dönmelerine müsaade edilmeyeceği kesindir.

Eğer daha sonra onların neden geri dönmediğini merak edecek birilerine rastlarsanız en yakın akıl hastanesinin adresini verin.

Onların orada acilen yataklı ve uzun süreceği alınan ilk tedbirlerden belli olan bir tedaviye sokulmuş olacağı kesindir.

Hatta bir süredir yasaklanmış olan elektrik şokunun Harley Davidson Cafe'lerden hoşlanan insanların diğer tedavilerinde başarılı olunamaması nedeniyle tekrar uygulamaya sokulması bile dünya psikoloji çevrelerinde halen tartışılıyor.

İnsan hamburger yerken neden duvarda asılı bir motosiklete bakmaktan keyif alsın, bunu rasyonel biçimde açıklayan bir teori varsa bana ne olursunuz lütfen acilen bildirin.

Gerçi bu mekânlarda zaman zaman deri bot giymiş kadınlar görebiliyorsunuz, ama kötü hamburger yerken insanın tahrik olması kadar sevimsiz bir şey yok, bunu da bilin.

Ayrıca deri bot giymiş kadın görmek için gidilebilecek en azından 30 ayrı mekân olan bir şehirdeyseniz ve bu 30 mekândan takriben 20'sinde deri botlu kadının bunları sizin çıkarmanıza izin vereceğini biliyorsanız, o zaman da Harley Davidson Cafe tamamen abuklaşır.

***

Bir de sihirbazlık temasının kullanıldığı restoranlar var. Burada siz yemek yerken abuk gülüşlü bazı adam ve kadınlar amatör bir Mandrake gibi karşınıza dikilip özel eşyalarınızı kaybederek, sizin bu olaydan mutlu olmanızı bekliyorlar.

Bu mekânlar hakkında hakaretamiz yazılacak çok, ama çok şey var.

Ancak bunları yakından incelemem mümkün olmadı, çünkü sihirbazlık temalı restoranlarda minimum 100 adet kadar çocuk bağırıp çağırdığından, aklı başında insanın burada 17 saniyeden fazla durmasına imkân yoktur.

Sürekli sihirbazların ortada gezindiği ve minimum 100 adet çocuğun bağırdığı bir mekânda hamburgerin lezzetli olabileceğini de katiyen düşünmüyorum.

Çünkü hamburger lezzetli olsa, çocuklar susardı.

***

İnsan zekâsına büyük bir hakareti oluşturan diğer bir temalı restoran da La Nouvella Justine.

Bu bir zincir değil. Bunun azgelişmiş ülkelerde açılması da mümkün değil.

La Nouvella Justine'de sadizm/mazoşizm teması var.

Buranın tek avantajı içeride hiçbir zaman katiyen tek bir çocuk bile olmaması.

Dezavantajı ise tam 17 dolar 85 sent ödeyeceğiniz Tagliatelle'yi yemeye çalışırken bir harika kadının yanınıza yaklaşıp ‘‘Hemen diz çök ve çizmemi çıkar’’ diye size komut vermesi.

Yanlış anlamayın, buna ilke olarak karşı değilim ve hatta bu fikri sonuna kadar coşkuyla destekliyorum.

Ama hayatta her şeyin bir yeri olduğu gibi temelde anal retentif bir saplantım var benim, ne yapayım yani?



Yazarın Tüm Yazıları