Ablamdan önce evlenirsem çevremiz ne dermiş

Sorunumu tek başıma aşamıyorum ablacığım. Ben 21 yaşında bir genç kızım. Açıköğretim Halkla İlişkiler Bölümü’nde okuyorum.

Ben derdimle tek başıma başa çıkamadığımı görünce size başvurmak istedim. Beni iki yıl önce istemeye gelmişlerdi. "Önünde ablası var" diye beni o isteyenlere vermediler. Şimdi ise, bir süreden beri çıktığım bir genç var, onun ailesi de beni istemeye gelecek... Yine aynı şekilde, "Ablan evlenmeden olmaz" diyerek geri çevirmek istiyorlar. Oysa biz birbirimizi deli gibi seviyoruz. Evlenmeye de kararlıyız. Ama benim ailem çok geri kafalı ve dediğim dedik kişiler. Ablam ise "Ben sıramı veriyorum, kızın kısmetine engel olmayın" diyip duruyor. Bana izin verdiğini söylüyor ama kim dinler? Efendim, çevreden ne derlermiş... Büyük evlenmeden küçük evlenir miymiş? Bu adeti nasıl çiğnerlermiş.

Bir yandan da benim tüm hayatımı kısıtlamaya çalışıyorlar. Moralim çok bozuk, ama ağlayamıyorum bile. Yemeden içmeden kesildim. Eriyip, gidiyorum farkında bile değiller. Ne olur bana yardım et, ne yapmam gerekiyor?

RUMUZ: KURBAN

Kızım, bu ne biçim düşünce anlayamadım? Gerçekten de bu tür geleneklerin ve anlayışın bu devirde hálá süregelmesi beni çok şaşırtıyor. Yani eğer senin ablan hiçbir zaman evlenemezse, diyelim ki hiç isteyeni çıkmadı ve evlenemedi, sen de mi evlenmeyip, bir köşede onunla birlikte yaşlanıp gideceksin? Ya da günün birinde kısmetinin çıkması için dua mı edeceksin?

Ablan da olgunlukla bu durumu engellemeye çalışıyor, sana destek oluyor ama ailen hálá bu inadını sürdürüyor demek ki... Akıl almaz bir olay; ama işte 21. yüzyılda ülkemizin içinde bulunduğu durum hálá bu! Ne yazık ki, gençlerimiz çağa ayak uydurmaya çalışsalar da, eğitim görüp ailelerini aşsalar da, böyle kök salmış yanlış düşünceleri, bunu onların kafalarından silip atmak hemen hemen imkansız. Umarım sevdiğin biraz daha sabreder, bu arada ablana bir kısmet çıkar da siz de bu sorunu halledersiniz. Sevdiğin gencin evlenmek isteyen bir yakını yok mu? Ablanla bir tanıştırsanız!

Sevdiğim genç, en yakın kız arkadaşımla sözlenmiş

Merhaba Güzin Ablacığım, ben 20 yaşında bir genç kızım. Lise döneminde bir erkek arkadaşım olmuştu. Onunla beraberliğimiz yalnızca 5 ay kadar sürdü ancak bu süre içinde bana sevmeyi, yaşam sevincini ve tüm güzellikleri öğretti. Fakat en yakın kız arkadaşım bu beraberliğimizi kıskandı. Ne yapıp etti, bizi ayırdı. Çok acı çektim. Şimdi ise duyduğuma göre sözlenmişler. Beynimden vurulmuşa döndüm. Aradan bir yıla yakın bir süre geçmesine rağmen onu unutamadım. Böyle bir durumda ne yapabilirim?

RUMUZ: YAZIK OLDU

Canım yavrum, bu hayatta yaşadığın ilk ihanet olduğu için çok sarsmış seni. Ama eski arkadaşlıklar, dostluklar yok artık... İnsanlar ne yazık ki bu kıskançlık, haset, çekememezlik gibi insanın ruhunu bozan, çürüten duygulardan kurtulamıyorlar. Oysa insanoğlunun bu dünyaya birbirini sevmek, kayırmak, korumak, destek olmak için geldiğini unuttuk çoktan.

Allahtan ilişkin kısa sürmüş. Görüyorum sen sadece kız arkadaşını suçluyorsun. Oysa bu genç adam da, gerçekten dürüst biri değilmiş. Sen de zaten, bu ihaneti bir türlü kabullenemediğin için onu unutamamışsın. Yoksa bu süre içinde çoktan unuturdun. Bırak kızım, herkes kendi yoluna gitsin. Bir gün gelir senin bu yaşadıklarını, o kız arkadaşın da bir şekilde yaşar. Karşına iyi bir insan çıktığı anda sen de bütün bunları unutur gidersin. Yeter ki sen gönül kapılarını kapatma sakın.

Ona yeniden yaklaşmak için kendimi başkası gibi tanıttım

Merhaba sevgili ablacığım, ben 18 yaşındayım. Üç yıl önce İstanbul’a yerleştik. Memlekette 19 yaşında bir sevdiğim vardı. O da beni çok seviyordu. Ancak ona hiçbir zaman sevgimi belli etmedim. Sadece arkadaş gibi göründüm. Buraya geldikten uzun bir süre sonra dayanamayıp onu aradım. Kendimi başka biri olarak tanıttım. Adımı ve oturduğum yeri özellikle değişik söyledim. Kısacası ona yalan söyledim. Beni Adana’dan bir hayranı sanıyordu. Böylece telefonda çok güzel sohbet etmeye başladık. Beni görmediği halde kısa sürede bana bağlandı. Ama benim eski sevdiği kız olduğumu bilmiyordu. Sürekli benimle görüşmek istediğini tekrarlıyordu. Ancak ben İstanbul’daydım ve kimliğimi bilmesini istemiyordum. Bu yüzden sürekli onu atlattım. Ona bir türlü eski sevdiği Adanalı kız olduğumu söyleyemedim. Ne olur ablacığım, herkesin sorununa çözüm bulduğun gibi bana da bir yol göster. Böyle davranmakla iyi mi ediyorum?

RUMUZ: ADANALI


Sevgili kızım, siz gençler böyle oyunlar oynamaya bayılırsınız. İşte bak bu genci sevdiğin halde, ona sevgini belli etmemiş, böylece de ayrılmışsınız. Diyelim ki o zaman çocuk sayılırmışsın. Ama artık bir genç kız olduğuna göre, şimdi neden bu gence böylesine eziyet ediyorsun?

O seni eskiden de sevmiş, şimdi de kimliğini bilmediği halde yine sana telefonda bile olsa, yakınlık duymuş. Demek ki seni her şekilde sevebiliyor. Tanımadığı, bilmediği bu genç kıza yakınlık duyuyor. Onun eskiden Adana’da tanıdığı o küçük sevgili olduğunu bilmiyor. Ama aynı şekilde sana yine çekilme hissedebiliyor. Neden ona kimliğini açıklamıyorsun? Hatta ona, eskiden de onu çok sevdiğini ancak, yaşının küçük olması nedeniyle, ona duygularını açmaktan utandığını söyleyebilirsin. Ondan uzakta mutsuz olduğunu, bu yüzden onu tekrar aramak ihtiyacı duyduğunu belirtirsin. Kimliğini açıklamaktan çekindiğini söyleyerek de bir nevi özür dilersin. Belki onu aldattığın için kızacaktır, ama sanırım bu saf sevgin karşısında, seni bağışlayacaktır.

Bu arada beni bağışlamanı rica edeceğim. Mektupların yoğunluğu yüzünden, istediğin gibi sana hemen cevap veremedim. Bu vesileyle tüm okurlarımdan da özür diliyorum.

Sevgili dostlarım, dost bildiğim tüm okurlarım, bayramınızı yürekten kutlar, hepinize nice sağlıklı, mutlu, huzurlu, bayram tadında günler dilerim.
Yazarın Tüm Yazıları