Abdullah Gül çizildi Mehmet Sağlam geldi

AKP’nin önde gelen isimlerinden biriyle konuşuyordum.

Bir beklenti içinde olmaksızın, alabildiğine umutsuz bir şekilde oltayı attım.

Dedim ki:

"Tamam, yeni dönemde cumhurbaşkanı adayınız Abdullah Gül olmayacak, bunu anladık. Peki kimi aday yapacaksınız? Düşündüğünüz bir isim var mı?"

Ben ketum mu ketum bir tutum beklerken...

Karşımdaki gülümseyerek, "Düşündüğümüz bir isim var" demesin mi? Takdir edersiniz ki, bu aşamadan sonra beni tatlı bir heyecan, sevinçli bir telaş alıverdi.

Hemen dört koldan saldırıya giriştim. Alttan girdim, üstten çıktım.

Ve sonunda başardım.

Düşünülen ismin Mehmet Sağlam olduğunu öğrendim.

Ve Tayyip Erdoğan’a çok yakın bir başka kaynaktan da olayı doğrulattıktan sonra...

Mehmet Sağlam ismini patlatmak benim için farz oldu.

* * *

Mehmet Sağlam ismini patlatmak tabii ki yetmez.

Hemen ikinci aşamaya, yani "Olur mu? Tutar mı?" aşamasına geçmek gerekir.

Ama bunun için de öncelikle sağlam bir "Mehmet Sağlam portresi" çıkarmak gerekir.

O halde elimizdeki bilgileri alt alta sıralayalım:

BİR: Mehmet Sağlam, Özal’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde YÖK Başkanlığı görevine getirildi.

İKİ: Kendisinden sonra gelen YÖK başkanlarına, yani Kemal Gürüz ve Erdoğan Teziç’e en etkili eleştiriler ondan geldi.

ÜÇ: Çiller döneminde DYP’den milletvekili oldu.

DÖRT: 28 Şubat sürecinde Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda o vardı.

BEŞ: 3 Kasım’dan sonra AKP’ye asıldı. AKP de bu ilan-ı aşka kayıtsız kalmadı. 4.5 yıllık iktidar döneminde hep el altında tutuldu.

ALTI: 22 Temmuz seçim süreci başladığında Mehmet Sağlam, AKP ile evlendi. Maraş’tan AKP birinci sıra milletvekili adayı oldu.

YEDİ: Hem Atatürkçü, hem de milliyetçi muhafazakár...

SEKİZ: DYP’de politika yapmasına karşın, Süleyman Demirel’den ziyade Turgut Özal’a yakın.

DOKUZ: Milli Görüş geçmişi yok, eşi de türbansız.

Mehmet Sağlam portresini belirleyen bu unsurlara baktığımızda, elimizden "Olur mu olur" demekten başka bir şey gelmiyor.

* * *

"Olur mu olur"
çünkü...

Mehmet Sağlam...

Laikler açısından: Ilımlı, ortadan giden, en azından tüyleri diken diken etmeyen bir isimdir.

Devletin derinlikleri açısından: YÖK Başkanlığı gibi en stratejik makama gelebilmiş olması mühimdir, itiraz zayıflar.

Muhafazakárlar açısından: Kemal Gürüz’e karşı, "Eski YÖK Başkanı" sıfatıyla en inandırıcı çıkışları yaparak gönülleri fethetmiştir, daha ne olsun.

Tayyip Erdoğan açısından: Son 5 yıldır sadakat ve güvenilirlik bağlamında sınanmış, test edilmiş ve onaylanmıştır.

Deniz Baykal açısından: Abdüllatif Şener’e bile onay vermiş bir Baykal, Mehmet Sağlam’a mı itiraz edecek?

MHP açısından: Meclis’e gireceğine kesin gözle bakılan MHP’nin, milliyetçi yanı epey baskın olan bir isme itiraz etmesinin dişe dokunur nedenleri olması gerekir.

Neyse...

Belki de en iyisi yeni Meclis tablosunun nasıl oluşacağını beklemek.

Meşhur bir Mehmet Sağlam anekdotu

MEHMET Sağlam neden iflah olmaz bir Demirel karşıtıdır?

Bu soruya, ancak bu işlere meraklıların bildiği meşhur bir anekdotu anlatarak yanıt verebiliriz.

Olay şu:

Mehmet Sağlam’ın YÖK Başkanlığı görevi sona ermek üzeredir. Dönemin Cumhurbaşkanı Demirel, Sağlam’ı Köşk’e çağırır.

Der ki:

"Elimde YÖK Başkanlığı için üç isim var... Ne dersin? Hangi ismi tavsiye edersin?"

Mehmet Sağlam, üç adayla ilgili geniş açıklamalar yaptıktan sonra şöyle der:

"Kemal Gürüz dışındaki iki isim gayet uygundur. Aman Kemal Gürüz’ü getirmeyin."

Mehmet Sağlam, rahatlamış bir şekilde Köşk’ten çıkar.

Ancak...

Ertesi gün Cumhurbaşkanı Demirel’in yeni YÖK Başkanı olarak Kemal Gürüz’ü atadığı haberini alır.

İşte o gün bugündür Süleyman Demirel denilince Mehmet Sağlam’ın ağzında "kekremsi bir tat" oluşmaktadır.
Yazarın Tüm Yazıları