AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı çok yüksek!

AB üyesi bazı ülkelerin liderleri (örn: Almanya, Fransa, Avusturya) ‘Türkiye meselesi’ne kısa vadeli ve popülist tepkileriyle baksalar dahi AB’de de ‘meseleye’ uzun vadeli ve genel çıkarlar perspektifiyle bakanlar, birliğin üç ana neden yüzünden Türkiye’yi dışlama gücü olmadığını görmektedirler.

Bu nedenlere göre:1) AB, ana kuruluş amacıyla uyumlu olarak 21. yüzyılda dünyada iddialı ve büyük bir birlik olmak,2) Yaşlanan nüfusunu genç bir emek gücüne finanse ettirmek,3) Kendi varlığını 21. yüzyılda en ciddi şekilde tehdit eden ‘İslamcı terör’ün etki alanını daraltmak istiyorsa Türkiye’ye muhtaçtır!Tersinden tekrar edelim:Türkiye’yi dışlayacak bir AB, 21. yüzyılın dünyasında, sadece ABD’nin değil, Çin ve Hindistan’ın da gerisine düşmüş ve iddialı konumunu yitirmiş, yaşlanan nüfusunun sosyal güvenlik ihtiyaçlarını finanse edemeyen, kendi antitezi İslamcı terörün elini hayli güçlendiren bir birlik olmak zorundadır!* * *1) Daha önce de bir tablo yayınlamıştım: (07.09.2005) (Nisbi Gayri Safi Milli Hasıla (%)1945 1975 2005 2020 2050ABD 1.(60) 1.(55) 2.(30) 1.(30) 3.(20)ÇİN 3.(10) - 3.(20) 1.(30) 1.(35)AB 2.(20) 2.(30) 1.(40) 3.(25) 4.(15)HİND. 4. (8) 4.(8) 4.(8) 4.(20) 2.(30) (Kaynak: Ronald L. Tammen ve Jacek Kugler: ‘China: Satisfied or Dissatisfied. The Strategic Question’ - Çin: Tatmin Olmuş veya Olmamış.)Geleceğe dönük analiz yapanların vardıkları sonuç diyor ki:2000 yılında kabul edilen Lisbon Ajandası’na göre; AB 2010’da dünyanın bilgiye dayanan en büyük ekonomisi olmayı hedeflemesine rağmen; eğer AB bugünkü üyelik yapısını aynen korursa (Türkiye’yi dışlarsa-CÜ), yukarıdaki tabloda da açıkça görüldüğü gibi Çin, ABD ve Hindistan karşısında devamlı irtifa kaybedip gerileyecek. Hatta, nüfus başına verimliliği aynı kalmasına rağmen AB’nin dünyadaki payı devamlı gerileyecek.Ancak, eğer Türkiye AB’ye üye olursa; 2040’tan itibaren Türkiye’nin ekonomik katkısı açıkça belli oluyor ve AB’nin dünya üretiminde payı yüzde 10-15’lerden tekrar yukarılara yükselmeye başlıyor.* * *2) AB nüfusu hızla yaşlanıyor. Bir yandan Türkiye’den, AB’nin ruhunun bir parçası olan, ‘emeğin serbest dolaşımı ilkesi’ şimdilik esirgense dahi AB, nüfusunun yüzde 65’i 35 yaş altında olan Türkiye’ye hem üretim yapabilmek, hem de emeklilerin sosyal güvenlik giderlerini karşılayabilmek için 21. yüzyılda kaçamayacağı şekilde ihtiyaç duyacaktır. 3) 21. yüzyılı, terör yöntemiyle mücadele ederek ‘Hıristiyan-Yahudi egemenliği’nden (Vehhabi-Selefi) ‘Müslüman egemenliği’ne çevirmeyi kendine ideolojik hedef olarak seçen İslamcı terörün ‘gayrimüslim dünyanın Müslüman dünyayı tamamen dışladığına’ dair tezi daha da güçlenecek.* * *21. yüzyılda Türkiye’yi dışlayacak AB, özünde kendi kaybedecek.
Haberin Devamı

Yazarın Tüm Yazıları