92 kişiye işkence yapmak 3 kişiyi işkencede öldürmekten süpheliydi

Güncelleme Tarihi:

92 kişiye işkence yapmak 3 kişiyi işkencede öldürmekten süpheliydi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 24, 2017 00:02

Kahramanmaraş’ta 12 Eylül döneminde üç kişinin işkencede ölmesi ve 92 kişiye işkence yapılmasıyla ilgili soruşturmanın şüphelilerinden Tümgeneral Yusuf Haznedaroğlu yaşamını yitirdi. İşkencede öldürülen kardeşi Ali Ekber’in davasını yıllardır takip eden Mehmet Yürek, “Bu adam yargı önünde hesap vermeden gitti” diyor.

Haberin Devamı

92 kişiye işkence yapmak 3 kişiyi işkencede öldürmekten süpheliydi
12 Eylül’de Kahramanmaraş Sıkıyönetim Komutan Yardımcısı olarak görev yapan emekli Tümgeneral Yusuf Haznedaroğlu, geçen hafta öldü. Karacaahmet Mezarlığı’na gömülen Haznedaroğlu’nın adı Kahramanmaraş’ta görev yaptığı 1980 - 1983 yılları arasında, sol görüşlü üç kişinin işkencede öldürülmesi soruşturmasında geçiyordu.

Şikâyetçiler tarafından ‘Kırbaçlı Paşa’ diye anılan Haznedaroğlu’nun bir numaralı şüphelisi olduğu işkence dosyası, öğretmen kardeşi Ali Ekber’i işkencede kaybeden Mehmet Yürek’in 12 Eylül 2010’daki referandumdan sonraki şikâyetiye başlatıldı.

Yürek’in Tunceli Ovacık’taki mezarı 6 Mayıs 2011’de açılarak, cesedi otopsiye gönderildi. Daha sonra soruşturma genişletildi. Bu dosyada Haznedaroğlu; Yürek’in yanı sıra Mehmet Ceren ve Fehmi Özarslan’ın işkencede öldürülmesi ve en az 92 kişinin işkence görmesi ile suçlanıyordu.

Dosyadaki suçlamalardan biri de Aralık 1979’daki ‘Kahramanmaraş Katliamı’ sonrasında, sol görüşlü şüphelilerden işkence yoluyla ifade alınarak, olayların faili şeklinde göstermekti. Haznedaroğlu ile çok sayıda asker ve polisin şüpheli olduğu dosya 2014’te zamanaşımından düştü. İtirazın Anayasa Mahkemesi tarafından reddedilmesi üzerine dosya AİHM’ye taşındı.

92 kişiye işkence yapmak 3 kişiyi işkencede öldürmekten süpheliydi

Yemliha Ceren

‘BÖYLE OLMAMALIYDI’
AİHM’de davası süren Ali Ekber Yürek’in ağabeyi Mehmet Yürek, “Had safhada üzgünüm. Bu adam yargının önünde hesap vermeden gitti. Böyle olmamalıydı. Türkiye, artık AİHM’de hesap verecek. Annem Fecire için üzülüyorum. Şu an 94 yaşında... ‘Kim benim oğlumu katletti’ diye soruyor. Nasip olmadı, yargılanmasını görebilmek” diyor.

Mehmet Ceren’in ağabeyi Yemliha Ceren de “Bu dünyada hesaplaşamadık. İnşallah öbür dünyada hesaplaşırız” derken, yeğeni Muzaffer Ceren ise “Diğerleri gibi bu da hesap vermeden dünyayı terk etti. Adalet önüne çıkıp hesap vermeliydi. 12 Eylül ve darbeler meselesi bu iktidar döneminde gündeme gelse de sonuç alamadık. İnşallah öbür dünyada alırız” diyor. Ailelerin avukatı Hüseyin Aygün de “Dönemin başka işkencecileri açısından davamız sürecek. AİHM’de mahkûmiyet halinde dosya yeniden açılacak” diyor.

KENDİNİ BÖYLE SAVUNMUŞTU: ÇOK ÖNEMLİ BİR RAKAM DEĞİL
HAZNEDAROĞLU 2010’da Radikal gazetesine konuşmuştu. Hakkında 11 bin 500 şikâyet dilekçesi bulunan Haznedaroğlu; Ali Ekber Yürek ve Fehmi Özarslan’ı hatırlamadığını söylerken, Mehmet Ceren’in gözaltında normal bir yolla öldüğünü ileri sürmüştü.

Kendi döneminde Cennet Değirmenci dahil yedi kişinin öldüğünü, yalnızca birinin işkence nedeniyle hayatını kaybettiğini iddia eden Haznedaroğlu, “Üç senede çok önemli bir rakam değil, başka yerlere bakarsanız. Ama çatışmalarda da ölen var bunların içinde. İntihar edenler var. Benim odamla sorgulamanın yapıldığı yer arasında 50 metre mesafe vardı. Her yarım saat, her fırsat bulduğumda, kontrol etmeye gayret ettim. Şunu söyleyeyim: Türk polisi dünyanın en iyi polisidir. Ama bunların içerisinde tek tek münferit olarak yapanlar elbette olmuştur. Olanları mahkemeye verdik. Mahkûm da ettirdik.”

BAKMADAN GEÇME!