7. Koçtaş Açık Fikir İç Mekân Tasarım Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu

Güncelleme Tarihi:

7. Koçtaş Açık Fikir İç Mekân Tasarım Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu
Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2017 12:06

7. Koçtaş Açık Fikir İç Mekân Tasarım Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu

Haberin Devamı

İSTANBUL (DHA) - EV geliştirme perakendeciliği sektörünün öncü markalarından biri olan Koçtaş’ın, üniversiteli gençlerin sektöre olan ilgisini artırmak ve tasarım alanında yaratıcı düşünceyi desteklemek amacıyla 2010 yılından bu yana devam ettirdiği ve bu yıl yedinci kez düzenlenen ‘Koçtaş Açık Fikir İç Mekân Tasarım Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu. Koçtaş Genel Müdürü Alp Önder Özpamukçu ev sahipliğinde Divan Otel Taksim’de düzenlenen ödül törenine; aralarında yüksek mimar ve sanatçı Erol Evgin’in de yer aldığı jüri üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Yarışmanın jürisinde; Yüksek Mühendis Prof. Dr. Hasan Şener, Yüksek Mimar Erol Evgin, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Y. Doç. Dr. Saadet Aytis, Endüstri Ürünler Tasarımcısı Ali Bakova, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İnci Deniz Ilgın, İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gül Koçlar Oral ve Koçtaş Mutfak Kategori Direktörü Mert Kesimer yer alıyor.

"ÇALIŞANLARIMIZIN YÜZDE 44'Ü GENÇLER"

Ödül töreninde konuşan Koçtaş Genel Müdürü Alp Önder Özpamukçu, "Bu sene yedincisini düzenlediğimiz Açık Fikir İç Mekan Tasarım Yarışmasını, özellikle üniversite öğrencilerinin fikirlerinin özel sektörde değerlendirilebileceği bir platform oluşturmak amacıyla düzenliyoruz. Mimarlık,içmimarlık ve endüstriyel tasarım bölümlerinde okuyan öğrencileri, özgün tasarımlar yapmaya cesaretlendirmeyi sonrasında da tabii ki onları sektöre kazandırmaya yönelik bir çalışma yürütüyoruz. Bu sene de çok yoğun bir katılım oldu. 50 üniversiteden toplam 126 proje başvurusu aldık. Bu, yarışmayı yürüttüğümüz ilk yıldan itibaren en yüksek katılım. Bizim de çalışanlarımızın yüzde 44'ünün 30 yaş altındaki gençlerden oluştuğunu düşündüğümüzde, aslında onların bizim geleceğimiz olduğunu görüyoruz. O yüzden gençleri teşvik etmek, onları cesaretlendirmek, yaptıkları işlerde fikirlerini özgürce ve açıkça ifade edebilecekleri ve kendilerine özgü eserler ortaya getirebilecekleri, bu eserlerin de hayata geçebileceği bu platforma çok önem veriyoruz” diye konuştu.

7 yıldır yarışmanın gençleri teşvik etmek anlamında büyük ilerleme kaydettiğini söyleyen Özpamukçu, şöyle konuştu:

"Öğrencilere yönelik bu çalışmaların özel sektörle birleşmesi, üniversite-özel sektör işbirliği mantığında düşünülebilir. Bunların çoğalması lazım. Biz, Koçtaş olarak perakendede kendi alanındaki lider kuruluşuz. O liderliğe yakışır biçimde de onları desteklemeyi ve önlerini açmayı kendimize görev edindik. Çünkü artık özgünlük esas. Yeni nesiller özgün fikirlerini rahatlıkla ifade edip, fark yaratabilecek bir ortam sağlamak durumunda. Bize de onları teşvik etmek ve bu imkanları sağlamak düşüyor."

"BİZİM ÖZENİMİZ ÖĞRENCİLERİMİZE DE YANSIYOR"

Jüri üyelerine de emeklerinden dolayı teşekkür eden Özpamukçu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İlk yıllarda biz bu süreci Prof. Dr. Hasan Şener başkanlığında İstanbul Teknik Üniversitesi ile beraber başlattık. En başından beri Erol Evgin de jürimizde yer alıyor, kendisi aynı zamanda yüksek mimar. Jüri üyelerimizin katkısı son derece önemli. Jürimiz özgün çalışmaları destekleyici şekilde değerlendirmelerini en titiz şekilde tamamlıyorlar. Bizim buradaki özenimiz öğrencilerimize de yansıyor. Onlar da bu işin ciddiyetini görüyorlar. Şimdiye kadar öğrencilerde bu güven oluştu. Ben tüm jüri üyelerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum."

"BU TÜR TEŞVİKLER TÜM SEKTÖRLERDE ARTMALI"

Bu tür yarışmaların gençleri teşvik ettiğini ve tüm sektörlerde artması gerektiğini söyleyen Özpamukçu, konuşmasını şöyle noktaladı:

"Artık Ar-Ge'nin, tasarımın ve özgünlüğün önemi ortada. Türkiye'yi farklılaştırıcı platformları tesis etmemiz lazım. Biz üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. İnşallah her sene daha da geliştireceğiz. Çünkü bu kadar uzun yıllar bunu devam ettirebilmek, konunun üzerine gitmek faydasını gördüğümüz şekilde oluştu. Böylece gelenekselleşti. Bunun en önemli etkisi de daha büyük kitlelere ulaşabilmek. O yüzden diğer firmalar da kendi alanlarında bu tür çalışmalar yaptıklarında onlara da önereceğimiz şey, ısrarla üzerine gitmeleri ve bu konuyu hiç bırakmamaları. Çünkü ülke olarak farklılaşacaksak gençlerimizin önünü açmamız lazım. Gençlerimizin de farklılıklarını ortaya koymaları lazım."

(FOTOĞRAFLI)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!