6 santimlik taşa Türkiye'de ilk defa uygulandı

Güncelleme Tarihi:

6 santimlik taşa Türkiyede ilk defa uygulandı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 07, 2018 10:12

6 santimlik taşa Türkiye'de ilk defa uygulandı

Haberin Devamı

İlknur SARGUT-Özgür KUMANOVALI/İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL'DA yaşayan 67 yaşındaki Mürvet Gülbay, 5 yıldır çektiği ağrılardan ağrısız ve bıçaksız gerçekleştirilen bir buçuk saatlik operasyon ile kurtuldu. Bükülebilir sistem ile böbrek içindeki taşların kırılması yöntemiyle (Flexible) yapılan operasyonun taşın büyüklüğü açısından dünyada bir ilk olduğuna dikkat çeken Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Faruk Yencilek, "Amacımız bu kadar büyüklükteki taşın toz haline getirilmesiydi ve bunu başardık" dedi.

Bükülebilir sistem ile böbrek içindeki taşların kırılması yöntemi (Flexible) yaklaşık 15 yıldır Türkiye'de uygulanıyor. Vücudun bütünlüğünü bozmadan kapalı yöntemle gerçekleştirilen operasyonda idrar yolunu tersinden yukarı doğru takip ederek böbreğe ulaşılıyor. Böbrekte bulunan taş lazer ile toz haline getiriliyor. Flexible yöntemini 2003'ten bu yana hastalarına uyguladığını belirten Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Tıbbi Direktörü ve Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Faruk Yencilek, dünyada ve Türkiye'de ilk kez bu kadar büyüklükte bir taşı Flexible yöntemiyle kırdıklarını söyledi.

"BU BÜYÜKLÜKTE LİTERATÜRDE HENÜZ YOK"

Yıllardır binlerce hastanın ağrı ve acı çekmeden bu yöntemle tedavi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Faruk Yencilek, "Zamanla bizim kullanmış olduğumuz bu yöntemdeki tecrübemiz arttı. İlk başlarda daha küçük taşlarda uygulanan bu yöntemde son operasyonla 6 santime kadar ulaştık. Benim yaptığım literatür taramasına göre bu zamana kadar 6 santimlik bir taşa "bükülebilir sistemle böbrek taşının temizlenmesi" operasyonu uygulanmamıştı. Mürvet Hanım'ın geçirdiği operasyon ilk olma özelliği taşıyor. Temel amacımız bu kadar büyüklükteki taşın toz haline getirilmesiydi ve biz bunu başardık. Küçük küçük tozların atılması için böbrek içine bir stent yerleştirdik. Bir aylık süreçten sonra sistem tamamen temizlenmiş olacak ve biz o stendi alıp işlemi bitireceğiz" diye konuştu.

BÖBREK TAŞI KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ SEBEBİ

Türkiye'nin taş kuşağı denen sıcak kuşakta bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yencilek, "Ülkemizin yaklaşık yüzde 14'ünde böbrek taşı görülmektedir. Türkiye'de kronik böbrek yetmezliğinin en sık sebeplerinden biri böbrek taşı hastalığıdır. Dolayısıyla bunlar mutlaka tedavi edilmeli. Eğer böbrek taşları tedavi edilmezlerse ilerleyip böbreğe zarar veriyor. Ayrıca, unutulmamalıdır ki taşlar, sadece bir kere tedavi edildikten sonra yeterince takip edilmezse bu taşlar yeniden nüksedebiliyor. Taşların temizlenmesi bu açıdan önemli. Nasıl çocukluk çağında çocukluk hastalıkları için doğal risk grubuysak 40 yaşın üzerinde de hiçbir şikayetimiz olmasa bile ürolojik hastalıklar için doğal risk grubu olmaya başlıyoruz. Her ne kadar taşlar her yaşta görülebilse de, özellikle 40 yaş üstü herkes mutlaka bir kere ürolojik muayeneden geçmeli. Ailede taş hastalığı olanlar ve obezler dikkat etmeli, bol sıvı tüketilmeli, hareketli olmayan yaşam tarzını benimsemek yerine spor yapılmalı" ifadelerine yer verdi.

"ARTIK TAŞLARA BAKAMIYORUM"

Böbreklerinde 5 yıl boyunca ağrı yaşadığını anlatan Mürvet Gülbay, bir ağrı kesici ilaç alarak tedaviyi hep ertelediğini söyledi. İdrarında gördüğü kan sonrası soluğu hastanede aldığını ifade eden Gülbay, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

"Yapılan tetkiklerde önce enfeksiyon olduğu ortaya çıktı, ardından böbreğim 6 santimlik bir taş fark edildi. Bazı geceler çok fazla ağrım oluyor ve sabahı zor ediyordum. Operasyon sırasından ve sonrasında hiç ağrı çekmedim. Hastaneden bir gecede taburcu oldum. O kadar iyiyim ki halen inanamıyorum. Şu an kum döküyorum ama hiç sancım yok. Taşları idrardan toz halinde atıyorum. Bol bol su içiyorum. Kelimeler bile yetmiyor mutluluğumu anlatmaya. Bu zamana kadar bir hekime başvurmadığım için çok pişmanım. Herkese söylüyorum 'hemen gidip böbrek muayenesi olun' diye. Artık taşlara bakamıyorum ama çok iyiyim Allaha şükür. Kendime de inanamıyorum."

"GECELERİ UYKUSUZ KALIYORDU"

Annesinin ağrılar nedeniyle geceleri uykusuz kaldığını anlatan oğul Tarkan Gülbay ise "Ağrıları annemi çok huzursuz ediyordu. Geceleri uykusuz kalmasına neden oluyordu. Elimizden geldiğince ona yardımcı olduk. İdrardan kan gelmesiyle hemen harekete geçtik. Rahat bir şekilde hastalığı atlatmış olmasından dolayı çok mutluyuz" dedi.

(FOTOĞRAF-GÖRÜNTÜ)                                                                                                        

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!