36 saatte Siena

Yazın iki kez eyersiz ata binme yarışı yapılıyor. Ortaçağdan bu yana süren Il Palio’yu izlemek için binlerce kişi kente geliyor. 2 Temmuz’daki yarışı izlemek için kente giderseniz yerel lezzetlerin sunulduğu restoranları, pastaneleri, şaraphaneleri, rengârenk ürünler satan seramikçileri de keşfedebilirsiniz.

Cuma

16.00

Tarih dersi
Siena kendini hep örnek şehir kabul etmiştir. Özgün kimliği hiçbir yerde Museo Civico’daki kadar net sergilenmiyor. Piazza del Campo’daki müzeye giriş 20 TL. Koleksiyonunda 14’üncü yüzyılda belediye tarafından Simone Martini, Ambrogio Lorenzetti gibi sanatçılara yaptırılan güzelim freskler bulunuyor (comune.siena.it) Binanın kulesi Torre Mangia’ya tırmandığınızda, bugün bile surların bitişiğinde çayırların başladığını göreceksiniz. Kırsal ve kentsel kesimin bu kadar uyum içinde birbiriyle bütünleşmesi bölgenin önemli özelliklerinden.

Toscana ödülleri
Bistecca Fiorentina, yerel mutfağın en ünlü lezzetlerinden. Chianina türü ineğin bifteğinden ızgara yapılacak et önce restoranın mermer tezgâhında dilimleniyor, sonra masaya taze makarnayla servis ediliyor. Enoteca I Terzi’de şarap mönüsü de yerel ürünlerden dünyanın sayılı markalarına kadar uzanıyor. Başlangıç mönüsündeki seçenekler 20 TL civarında  (enotecaiterzi.it). Eski eczanedeki, göz alıcı mutfağıyla dikkat çeken Osteria le Logge, ana meydana yakın. Porçini mantarlı salata, bal kabaklı ravioli spesiyaliteleri. Masanızı zemin katından seçin. Mahzendeki şaraplar, tarihi zırhlar, tavan resimleri görülmeye değer. Başlangıç mönüsündekiler 50 TL civarında (giannibrunelli.it).

Merkez sahne
Piazza del Campo ideal bir İtalyan meydanı. Dev, büyüleyici bir alan. Tüm sokaklar ona açılıyor. Barlardan Il Palio’nun meydan manzarası harika. Yemek sonrasında grappa ya da vin santo’nuzu yudumlarken manzaranın da tadını çıkarın.

CUMARTESİ

Tatlı başlangıç
Kentin tatlıları pek tanınmıyor. Buna karşın arka sokaklardaki fırınlarda harika lezzetler sizi bekliyor. Örneğin kurutulmuş meyveyle yapılan, Noel pastası benzeri panforte’yi, acıbadem benzeri ballı vanilyalı ricciarelli’yi tatmadan şehirden ayrılmayın. Öncesinde Nannini’ye uğrayıp bir fincan cappuccino eşliğinde tatlarına bakın (grupponannini.it).

Yeni ve eski
Kentin tarihi anıtları son yıllarda modern öğeler kullanılarak restore ediliyor. Örneğin 11’inci yüzyılda hastane olarak inşa edilen Santa Maria della Scala, etkileyici bir mimariyle restore edildi. Madonna şapeli, hacılar koridoru, arkeoloji ve çocuk müzeleri, kitapçıdan oluşan kültür merkezine dönüştürüldü. Giriş 8 TL (santamariadellascala.com). The Museo dell’Opera del Duomo, kentin bitirilmemiş katedralinde. Koleksiyondaki Sienalı Duccio’nun çift taraflı altarı birçok uzmana göre ortaçağ sonu dönemden günümüze gelen en önemli sanat eseri (operaduomo.siena.it).

Hızlı lokmalar
Osteria usulü yemekler dostları masa başında topluyor, sohbet eşliğinde tabakların biri geliyor, diğeri gidiyor. İki kardeşin, toplam yedi masalı restoranı Da Trombicche iyi bir örnek. Sosisler, prosciutto, salam, panzanella ve köfteleri yerel şaraplar eşliğinde tatmak harika. Küçük tabakların fiyatı 15 TL’den başlıyor. Duvarları Lou Reed, David Bowie’nin plak kapaklarıyla süslü restorana tabağı 2.5 TL’ye mezelerini tatmak için de uğrayabilirsiniz (trombicche.it).

Moda kapısı
Ne yazık ki kentin butiklerinde ağırlık uluslararası markalarda. Ürünler de herhangi bir şehirde bulabileceğiniz koleksiyonlar. Fakat iki butik koleksiyonunu özenle hazırlıyor. Dolci Trame’nin pahalı olmakla birlikte gözalıcı koleksiyonunda Roberto del Carlo ayakkabılar, Golden Goose ceketler, Luna Bi’den kaşmir süeterler bulunuyor (dolcitrame.it). Mag moda meraklılarının uğraması gereken diğer adres. Marni, Maria Calderara, Pucci tasarımlarını burada bulabilirsiniz (magboutique.it).

Balık lütfen
Tre Cristi her ne kadar leziz etleriyle tanınsa da 45 dakika uzaklıktaki Toskana sahillerinden gelen taze balık ve deniz ürünleriyle sahil restoranlarını kıskandıracak bir işletme. 1830’dan beri kent halkına hizmet veriyor. Genç sahipleri mönüye ilginçlik katmış. Patlıcan ve parmesan peynirli çıtır kalamar ile zeytin, patates ve kabaklı balık tatmanızı önereceğimiz lezzetler. Başlangıç mönüsündeki ürünlerin fiyatı 30 TL civarında  (trecristi.com).

Müzik başlasın
Gece kulüpleri, eğlence mekânları açısından ünlü olduğu söylenemez Siena’nın. Bu nedenle Un Tubo açıldığında halk çok sevinmişti. Kulüpte klasikten rock’a pek çok topluluk konser veriyor. Barında soğutmalı kavından seçilen şaraplar servis ediliyor. Giriş 30 TL (untubo.it)

PAZAR

Buluşmalar
Halk, pazarları çevredeki tepelerin üstüne kurulmuş köylerden birine ya da kırlarda pikniğe gitmeyi tercih ediyor. Siz de katılın. Öncesinde heybenizi leziz yiyeceklerle doldurun. Palazzo della Chigiana’ya gidin, tavanından kurutulmuş sosisler, salamlar sarkan Antica Pizzicheria’dan piknik malzemeleri alın. Sosisler, salamlar, peynirler, yerel şaraplar ve çıtır ekmek...�

Kırlarda
San Galgano, kentten karayoluyla 40 dakika uzaklıktaki bir Benediktin katedrali. Artık çatısı yok. Duvarlar arasından yukarıdaki gökyüzünü görmek çok etkileyici. Eğer tepelerin üstüne kurulmuş bir ortaçağ köyü görmek isterseniz Monteriggioni, saat kuleleri, restoranlarıyla sizi bekliyor. Bar dell’Orso’da 5 TL’ye panini, Il Pozzo gibi leziz tostlar tadabilirsiniz. Aperatifler 35 TL’den başlıyor (bardellorso.com).

Nasıl gidilir?
İstanbul’dan Floransa’ya temmuzun ilk haftasında Alitalia bir aktarmalı gidiş-dönüş 588 TL’den başlayan fiyatlarla uçuyor. Karayoluyla Floransa’dan Siena 93 kilometre. THY, Bolonya’ya aktarmasız 599 TL’den başlayan fiyatlarla gidiş-dönüş uçuyor. Karayoluyla uzaklık 184 kilometre.

Nerede kalınır?
Campo Regio Relais: Turistik alanın dışında, tarihi mekânlara yürüyüş mesafesindeki otelde belki Duomo manzarasını göremeyeceksiniz, fakat personeli çok misafirperver. Çift kişi 375 TL’den başlıyor (camporegio.com).

Borgo Scopeto: Kent merkezine 15 kilometre uzaklıkta, çifte havuzlu, SPA ve tenis kortlu otel gece nefis bir Siena manzarası sunuyor. Çift kişi 600 TL’den başlıyor (borgoscopetorelais.it)