35 buçuk Karşıyaka..Bırakın böyle kalsın..

Haberin Devamı

Karşıyaka il yapılacak haberleri var. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Birçok konuda olduğu gibi artık son zamanlarda önce dedikodusu çıkıyor bir konunun. Bakılıyor, eğer talep olumluysa hemen icraate dönüştürülüyor. Eğer tepkiler çok ise hasıraltı ediliyor... Nadasa bırakılıyor veya alternatif plan yapılıyor.
Karşıyaka ne 83 ne de 84 olmalı. Karşıyaka İzmir’in karşı yakasındaki güzel ilçesi, Kordelio’sı olarak kalmalı. Zamanında Aslan Yürekli Richard’ın haçlı seferindeki ordusunu kışlattığı yer olarak anılmaklı.
Her fırsatta “biz otuzbeş değil, otuzbeşbuçuğuz” demenin hazzını ve ayrıcalığını yaşamaya devam etmeli.
İzmir için “böl kazan” tekniklerinin geçen seçimde tutmadığını hatırlatmak isterim. İl yapma teklifinin Türkiye’deki hemen hemen her ilçe tarafından memnuniyetle karşılanacağından eminim. Fakat burası Karşıyaka; ne 35 olmak ister, ne de 35’ten vazgeçer. O yüzden otuzbeşbuçuğuz der çıkar işin içinden.
Yani Karşıyakalıyız, ama İzmirliyiz.. Lütfen başka illerle karıştırmayalım.. Ne de olsa bize 35,5 numarayı veremeyeceksiniz... Bırakın söylendiği gibi kalsın..

Haberin Devamı

Sakızın verimi birçok yangını söndürebilir
Geçtiğimiz hafta Sakız Adası’ndaki yangın sonrası orman kurma girişimlerinden bahsederek; sakız ormanları ve sakız ağacı ile ilgili bazı bilgileri aktarmıştım. Öncelikle dişilerin doğurganlığı konusundaki bilgi yalnış. Daha verimli olan ve kaliteli sakız veren erkek ağaçlar. Bu konudaki hatamı düzeltmek isterim.
Konuyla ilgili İzmirli sanayici ve işadamı Nezih Öztüre aradı. Sakız bitkisi yetiştirme konusunda oldukça ilerlediklerini ve kurdukları ormandan ciddi miktarda verim elde ettiklerini belirtti. Çeşme’de sakızın hayli ihmal edildiğini ve artık bu endüstüriyel bitkiye hakettiği değerin verilmesi gerektiğini anlattı.
Öztüre: “Sakız öyle bir ağaç ki ot bitmeyen kayalık yerlerde bile yaşayabiliyor. Su ihtiyacı ise yok denecek kadar az. Biz sakızın ana vatanını Xios (Sakız) adası olarak biliriz ama; adaya da zamanında Çeşme’den gitmiş”.
Sakız ormanlarının malesef yeteri kadar destek görmediğini bu nedenle ihmal edildiğini vurgulayan Öztüre; fide yetiştirme konusunda özel sektörün Orman Müdürlüğü ile işbirliği içinde olduğundan ve bunun verdiği olumlu sonuçlardan bahsetti.
Yıllardır unutulan, ihmal edilen sakız ağacı gündemimize belki bir yangınla geldi ama; bilinçlenilmesi halinde birçok köydeki yangını söndürebilir. Ayrıca kokusuna ve o harika rengine birçoğumuzun hayran olduğu lavanta başta olmak üzere daha birçok endüstriyel bitkinin bu yörelerde yetiştirilebileceğini de ekledi.
Tarımda bu alışılmışın dışındaki ürün tercihleri; yöremiz köylüsünü farklı bir gelişmişliğe doğru itecektir. Yeter ki üstünde iyi planlansın ve yetişmesi için desteklensin.

Yazarın Tüm Yazıları