30’lu yaşlarda başka bir Emre hayal etmiştim

Güncelleme Tarihi:

30’lu yaşlarda başka bir Emre hayal etmiştim
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2006 00:00

Eve Giden Yol filmi için sık sık Suriye’ye giden, o arada Gülpare adlı dizinin çekimlerine de devam eden Emre Altuğ, bir yandan da yeni albümüne hazırlanıyor. Altuğ, "Ben 30’lu yaşlarda daha olgun, daha oturaklı bir Emre Altuğ hayal ediyordum" diyor.

n Eve Giden Yol filmi için Suriye’ye gittin. Ortadoğu’da savaş çıkacağını ve bu kadar yorulacağını bilseydin, yine bu filme evet der miydin?

- Sinema büyülü bir şey. İnsanın gözü hiçbir şey görmüyor. Yazmışsın ya sen de; insan bu kadar çirkin olur mu, diye. Evet, sinema için her şeyi yapmaya hazırım.

n Sınır tanımam diyorsun yani.

- Kesinlikle. Çünkü ekran başka bir şey. Bedavadan insanların evine giriyorsun, onlar da seni kabul ediyorlar. Tabii ki seyirci de beni kafasında öyle görüyor. Televizyonda daha dikkatli olmamın nedeni de tamamen popüler şarkıcı kimliğimden kaynaklanıyor. Sadece oyuncu olsaydım, orada da sinemada olduğu gibi sınır tanımayabilirdim.

n Eve Giden Yol filmindeki Halit karakteri için çirkin olmayı, savaşın yanı başında, 47 derecede film çekmeyi göze aldın. Nedir bu adamın cazibesi, öğrenebilir miyiz?

- Bu bir oyunculuk kaşıntısı. Okuldayken de çok farklı roller denedim ama bu kadar kötüsünü inan hiç oynanamamıştım.

n Kendini test etme imkanı doğdu diyebilir miyiz?

- Evet, bu benim için bir sınav. Oyunculuğumu test ediyorum. Halit karakterine bürüneceğim zaman çok heyecanlanıyorum mesela. Aşık oldum ben oynadığım role. Benim fiziğimde bambaşka birini görüyorum ve bu beni çok etkiliyor. Hayatımın hiçbir anında davranamayacağım gibi davranıyorum. O da kameraya kaydediliyor.

n Peki kendini o kötü adama ne kadar benzetiyorsun? Kötü müsündür sen?
/images/100/0x0/55ea8135f018fbb8f8845172


- Ben kimseye bilerek kötülük yapmadım hayatım boyunca. Şuna bir kötülük yapayım da aklı başına gelsin, demedim.
ŞARKICILIK DAHA POPÜLER

n O kötü adam Emre Altuğ’un içinden nasıl çıktı peki?

- Bu 15 senelik bir sürecin meyvesi bence. Herkesin içinde bu duygular var aslında, çıkarıp, çıkarmamak senin elinde. O duyguyu yakalayıp, dolaptan gömlek alır gibi, içinden çıkarabilmen de oyunculuk tecrübesi ve eğitimi ile olabiliyor. Bu da zaman alıyor tabii. Daha içimde çok gömlek var, onları da göreceksiniz umarım.

n Oyunculuk eğitimi aldığını, şarkı söylemeye başlamadan önce oyuncu olmak istediğini pek az kişi biliyor. Popçu kimliğin çok mu öne çıktı?


- Şarkıcılık oyunculuktan daha popüler bir meslek. Şarkıcı kimliğimle bu kadar tanınmadan önce de barlarda şarkı söylüyor, Dormen Tiyatrosu’nda oyunculuk yapıyordum.

n Sinemaya biraz geç başladığını düşündün mü hiç?

- Aslında yavaş adımlarla ilerledim. Kolay Para filmi benim için travmatik bir iş oldu. Güzel bir senaryoydu ama daha iyi çekilebilirdi. Hakan da (Haksun) alınmasın, Ercan da (Durmuş) ama ikisi de yönetmen değildi. O filmin bir yönetmeni olsaydı, daha iyi bir iş çıkabilirdi ortaya. Ercan görüntü yönetmeni, Hakan da senarist. Her ikisi de yaptıkları işte çok iyiler ama ikisi birleşip, film çekmeye kalkınca olmadı. Kolay Para’dan sonra da ben biraz durdum bekledim açıkçası.

n Televizyonu açıyorum, 34 yaşındaki Emre Altuğ, yarı yaşındaki lise öğrencisini oynuyor, konserine geliyorum, sahnede yerinde duramayan bir Emre görüyorum. Sen ne zaman büyüyeceksin?

- İşte en büyük korkum bu zaten. Çok korkuyorum çocuk kalmaktan. Bir yandan hoşuma gidiyor tabii. Ama ben farklı bir şey hayal ediyordum 30’lu yaşlar için.

n Bahçede koşuşan çocuklar gibi mi mesela?

- Yok, değil. Ama daha olgun, daha ağırbaşlı, daha oturaklı bir Emre Altuğ olacakmışım gibi geliyordu. Müziğimi yavaşlatayım, dinginleştireyim istiyorum mesela. Tam tersi oluyor.

n Mart ayında daha hızlı bir albüm mü bekliyor bizi?

- Daha hızlı ve daha sert. Ben her zaman pop-rock yaptığımı düşündüm zaten. Akustik gitar, elektrik gitarla daha köşeli bir müzik yapacağım. Arap ezgileri azalacak, Batı ezgileri artacak. İlk albüm tadında olacak diyebilirim. İlk albümün üzerinde çok oynayarak etkisini azaltmıştık zaten.

n İbret-i Alem’e haksızlık ediyorsun ama!

- O albüm biraz erkendi Türkiye için, fazla idealistti. Sonrasında o müzik algılanmaya başladı, ona da Teoman denk geldi.

n ’Seksi popçu Emre Altuğ’ tanımlaması, bu yıl ’başarılı oyuncu Emre Altuğ’a dönüşecek mi sence?

- Eve Giden Yol filmi beni çok heyecanlandırıyor. Umarım iyi bir iş çıkarırım ve dediğin olur. Diğer yanda ’seksi popçu Emre Altuğ’ tanımlaması da çoğu zaman utanmama neden oluyor. Ama birilerinin hoşuna gidiyor ki, sık sık kullanıyorlar.

n Son konserinin ardından yaptığın açıklamalar var. Çağla Şikel’le ilgili sorular sordular, "medya her şeyi abartıyor" dedin ama net bir cevap da vermedin... İçinden olan biteni söyleyip, kurtulmak gelmiyor mu hiç?

- Hayır. Bir şey söylersem onun tersi olması için çalışılıyor çünkü. Ben başından beri inat ettim. Bu konuyla ilgili konuşmayacağım.

MUSTİ’YLE POLEMİĞE GİRDİM PİŞMAN OLDUM

n Emre Altuğ hırslı mıdır?

- Eskiye göre daha hırslıyım ama yine de sınırlarımı bilirim. Hırs korkutur beni. Öyle bir dünya ki bu, insanı zorla polemiklerin içine sokuyorlar. Girmek istemeseniz bile. Benim dilimin kemiği yok, düşündüklerimi açıkça söylerim. Kötü niyetle söylemediğim şeyler bile farklı algılanabiliyor.

n Hata yaptığını düşündüğün zamanlar oldu mu?

- Olmaz olur mu? Hele bir tanesinden çok pişman oldum sonra. Mustafa Sandal’la girdiğim polemikte ikimiz de yanış anlaşıldık, biraz da dolduruşa geldik. Her ikimiz de öyle demek istememiştik ama farklı yansıdı olay. Ortaya sığ bir polemik çıktı. Neyse, geçti gitti zaten. Şimdi aramızda sorun yok.

AŞKI İÇİMDE YAŞARIM

n Canlandırdığın rol gibi senin hiç birine ulaşamayıp, hırçınlaştığın oldu mu?

- O duyguyu hiç yaşamadım.

n Her aşık olduğunu elde ettin yani?

- Elde edememek beni hiç bağlamaz. Ben aşkı içimde yaşarım. Elde edemediysem, edemedim, ne yapılabilir ki? Kimi vuracağım, neyi kırıp dökeceğim? Ben dolap çevirmeyi, başka yollar denemeyi de sevmem. Rekabet ortamında hiç yokumdur. Biriyle bir şekilde çarpıştırıldığımı hissedersem hemen uzaklaşırım. İstendiğimi bilmek, görmek isterim. Ancak o zaman adım atarım. Aksi halde kendi içimde yaşarım. Bir adım bile gitmem, o kadar da inatçıyımdır bu konuda.

n Hep kadınlar mı gelecek sana yani?

- Evet, istendiğimi bilmem lazım. Bunu açıkça duyduğum zaman da rahatsız olmam üstelik.

n Genelde ilk adımı erkek atar, kadın karşı tarafın ilgisini görmek ister diye bilinir ama...

- Kadın mıyım acaba ben? Erkek değil miyim? (gülüyor) Yok canım. Karşımdakinin sadece beni istediğini bilmem lazım, o kadar. Ancak o zaman rahat uyuyabiliyorum. Diğeri yorucu oluyor. Gerek de yok o kadar yorulmaya zaten.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!