3 yıl önce caddelerdeydi şimdi dünya parkurlarında

Güncelleme Tarihi:

3 yıl önce caddelerdeydi şimdi dünya parkurlarında
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2006 00:00

Bu sezon Dünya Ralli Şampiyonası parkurları bir Türk ekibinin aracından çıkan motor sesleri ile inleyecek. Geçtiğimiz dönemlerde Avrupa ve Dünya Ralli Şampiyonası parkurlarında elde edilen başarı bayrağını şimdi de Renault Sport Türkiye önderliğinde genç pilot Fatih Kara ile tecrübeli co-pilot Cem Bakançocukları devralıyor. Bu sezon altı Dünya Ralli Şampiyonası yarışında Junior WRC’de mücadele edecek olan Fatih Kara, 2003 yılında caddelerden geldiğini hatırlatarak, "Bu yıl sezonu ilk 5 içinde tamamlarım" diye konuşuyor.

MOTORSPORLARINDA koşar adımlarla ilerleyen ülkemizde önemli bir başka konu ise böylesine büyük organizasyonlarda Türk pilotların da boy göstermesidir. Bu yıl Renault Sport Türkiye önderliğinde Fatih Kara-Cem Bakançocukları ikilisi Clio Super 1600 ile Dünya Ralli Şampiyonası parkurlarına çıkarak bu alanda da gelişmeler yaşandığını ortaya koyuyor.

Şampiyonanın altı ayağında start alacak olan ekibimizin en önemli amacı bu sezon tecrübe kazanarak 2007 yılında atağa kalkmak. Ancak bu yıl tecrübe yılı olmasına rağmen Fatih Kara sezonu yarış bitirerek ilk beş sıra içinde tamamlayacaklarına inandıklarını söylüyor. Bu konu hakkında görüştüğümüz Fatih Kara hem bu sezonla hem de bugünlere gelişi hakkında çok önemli açıklamalar yaptı.

CLIO’DAN İYİSİ YOK

Ralli parkurlarının genç yeteneklerinden biri olan Fatih Kara geçtiğimiz sezon sona erdiğinde kendisine gelebilecek teklifleri beklediğini açıklamıştı. Renault tarafından kendisine böyle bir teklif yapıldığında bunun Türkiye Ralli Şampiyonası için olduğunu düşünen Fatih Kara, sonrasında birde Dünya Ralli Şampiyonası olduğu ortaya çıkınca Renault ile çalışmaya başladığını belirtiyor.

Clio Super 1600’ün bugüne bugüne kadar yarıştığı en iyi otomobil olacağını söyleyen Kara, Super 1600 Kategorisi’nde Clio’dan daha iyi bir otomobilin şu an için olmadığını da sözlerine ekliyor. Bu konu hakkında düşüncelerini dile getiren Kara şöyle konuşuyor:

"Bu işin altından kalkabileceğimize inanıyorum. Renault Super 1600 sezonu şampiyon olarak kapamış bir otomobil, Clio Super 1600 en iyi otomobil, Cem Bakançocukları en iyi co-pilotlardan, servisimiz çok başarılı. Bu durumda geriye bir tek ben kalıyorum. Her şeyin dört dörtlük olması çok büyük bir avantaj. Bizim tek eksiğimiz Dünya Ralli Şampiyonası tecrübemizin olmaması. Biz zaten bu sezonu hazırlık dönemi olarak görüyoruz. 2007 senesinde daha kuvvetli olacağımızı düşünüyorum. Tabii ki bu yılda sezon sonunda ilk beş içinde olmayı planlıyorum. Bu her yarışı bitirmekle olabilecek bir şey. Her yarışı bitirirsek şampiyonayı ilk beş sıra içinde bitireceğimize inanıyorum."

ALTI YARIŞTA YER ALACAK

Otomobille testlere yakın bir zaman içinde başlayacağını da dile getiren Fatih Kara bu sezon için kendilerine en son özelliklere sahip yeni bir otomobil hazırlanmaya başladığını da söyledi. Kara, bu otomobilin hazırlandığı zaman Fransa’ya teste gideceklerini belirterek, "Orada Cem Bakançocukları ile aynı otomobilin içine oturmuş olacağız. Aynı zamanda Fransa’da start alacağım yerlere uygun asfalt üzerinde testler yapacağız. Otomobile alışmak çok önemli ama problem olacağını sanmıyorum" dedi.

İlk yarışlarının biraz tutuk geçebileceğini söyleyen Kara, "Yarışın son günleri biraz hızlanacağımızı ama ikinci ve üçüncü yarışta performansı sergileyeceğimize inanıyorum. Bu yıl İspanya, Fransa, İtalya, Almanya, Türkiye ve İngiltere rallilerinde start alacağız. Takvimde bir çakışma durumu olmadığı zaman Türkiye Ralli Şampiyonası’nın bazı yarışlarında da start alacağız. Bu yarışlar Avrupa ülkelerinde olduğu için tercih ettik. Bu yarışlar bence çok zevkli yarışlar. Bana göre en iyi yarışları seçtik" diye konuştu.

KAZAZ’IN KOLTUĞU

Fatih Kara ülkemizde pilotaj açısından kendisine örnek aldığı birinin olmadığını söylerken bu konu hakkında ilginç açıklamalar yaptı: "Bence başarılı olan herkes örnek alınmalı. Açıkçası Türkiye’de pilotaj anlamında örnek aldığım kimse yok. Sonuçta hepsi çok saygı duyulacak insanlar. Özellikle Hamdi Ünal bana Fiat Takımı’nda ağabeylik yaptı, her zaman yanımda oldu. Benim bugünlere gelmemdeki en önemli etkenlerin başında Ercan ağabey (Kazaz) gelir. Ben ferdi olarak yarışırken o beni aldı bir takıma soktu. Ercan Kazaz işin açıkçası koltuğunu bana bırakmış gibi görünüyor. Kendisi çok mantıklı bir insan olduğu için diğer pilot ağabeylerimizin de düşünmesi gereken şeyleri o daha genç olmasına rağmen düşünüyor. Bu bence onlara bir örnek teşkil etmeli. Herkesin önünü açıyor ama önünü açmayan bir sürü pilot var. Ercan Kazaz benim yolumu açtı ve açmaya devam ediyor. Bunu yapmayan insanlarda var. Bu bence onlara örnek olsun."

Ailesinin desteğiyle rallilere katıldı

1980 yılında İstanbul’da doğan Fatih Kara 2003 yılında ailesinin de desteğiyle rallilerde start almaya başladı. Otomobillere oldukça meraklı olduğunu belirten Kara, caddelerde hem kendisine hem de başkalarına zarar verebileceğini düşündüğü için bu sporu emniyetli bir şekilde yapmaya karar verdiğini de sözlerine ekliyor. Kara bundan sonraki kariyeriyle ilgili olarak şunları söylüyor: "2003 yılında sergilediğim performansa insanların ilgisini çektim. 2004 yılında ise Citroen Takımı’na transfer oldum. 2004 yılında Gençler ve A6 sınıfının şampiyonu olarak iyi bir yıl geçirdim. 2005 yılında ise Fiat Takımı’na transfer oldum. Burada da çok önemli tecrübeler elde ettim. 2004 ve 2005 yıllarında yaklaşık 20 yarışta start aldım ve bunların iki tanesinde mekanik nedenlerden dolayı yarış dışı kaldım. Bu benim için çok büyük bir avantaj oldu. Fazlasıyla kilometre yapmış oldum. Bu işte ne kadar kilometre yaparsanız o kadar hızlanıyorsunuz. Sonrasında ise hayalini kurduğum teklif Renault Sport Türkiye’den geldi. Tabii ki bende direkt bunun üstüne atladım. "

Profesyonel oldum para kazanıyorum

Fatih Kara motorsporlarında artık profesyonel olduğunu ve bu işten para kazanmaya başladığını da söylüyor. Kara bu konu hakkında yaptığı açıklamada ise şunları söylüyor: "Bu yıl profesyonel oldum ve para kazanmaya başladım. Çünkü bir sezonda 9 tane yarış yaptığımızı varsayarsak bu yaklaşık 10 aya denk geliyor ve başka bir yarışla ilgilenmeye imkan bırakmıyor. Benimde yaşım itibariyle bir yerden geçinmem gerekiyor ve bu bir şekilde karşılanmaya başladı. Geleceklerdir, hatta geliyorlar bile. İnsanların bir şekilde bu işe ilgi duyması lazım. Bunun en önemli örneği benim. 2003 yılında caddelerden geldim kısa süre içinde buralara tırmanabildim. Böylesine bir ortamda ve her türlü keyif verici, güvenliği tam olarak sağlanmış bir ortamda yarışmak bence çok güzel."

Fatih’i Loeb’e benzetiyorum

Fatih Kara’nın bu yıl co-pilotluğunu yapacak olan Cem Bakançocukları ise genç pilot ve şampiyona hakkında şunları söylüyor: "Fatih Kara’nın yanına ilk kez 2004 yılında test sırasında oturdum. O zamanlar henüz hiçbir tecrübesi yoktu. Viraja yanlış yerden giriyordu ama doğru yerden çıkmayı başarıyordu. Onun otomobil kullanmak konusunda doğal bir kabiliyeti vardı. Bugüne kadar yarıştığı süreçte de kendini geliştirdi. Deneyimli co-pilotlarla yarıştı."

"Bu transfer gerçekleşmeden bana soruldu" diye konuşan Bakançocukları, "Açıkçası benim bu olaydan, Fatih Kara’dan daha önce haberim oldu. Bu soru bana sorulduğunda Fatih Kara ile yarışmak istediğimi söyledim. Çünkü Fatih Kara’nın stili Türkiye’de hiç kimseye benzemiyor. Ancak dünyaya baktığımızda, ben Sebastien Loeb’e benzetiyorum. Çünkü Fatih Kara da otomobili kaydırarak kullanmayı sevmiyor" diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!