3. kulağa hayır

Seçkin TÜRESAY

Telefon dinleme skandalı ortaya çıktığından beri herkes tedirgin ve rahatsız. İki açıdan bu duyguyu anlamak mümkün. Birincisi; insanlar iş güveninin kalmadığı kaygısını yaşıyorlar.

İkincisi; mahremiyete uzatılan kulağın varlığını düşünmek bile insanları korkutuyor, mutsuz ediyor.

Gazeteciliğin temel üretim araçlarından biri, belki de başlıcası telefondur.

İşadamının çok çabuk vermesi gereken stratejik kararları da çoğu zaman telefon konuşmalarında sonuçlanır.

Borsacıların ölüm kalım meselesi gene telefon denilen araç sayesinde gerçekleşir.

Ünlü bir insansanız, toplumun saygın bir yerindeyseniz, küçük kızgınlıklarınızın yapıldığı telefon konuşmaları da bir gün canınızı sıkar.

Ne yazık ki, yukarda yazdıklarımız, yakınmalarımız Türkiye'nin henüz gerçek ve çağdaş bir demokrasi ülkesi olmadığını göstermektedir.

Çünkü demokrasilerde sistem, bu tür şantajlara, ahlaksızlıklara tahammül edemez. Kimse de bu tür bir suça teşebbüs edemez.

Telefon dinleme sadece gazetecilerin sorunu değildir. Bu yalnız basını ilgilendiren bir ahlaksızlık değildir.

Finans kuruluşlarına vurulan bir darbedir, ekonomik kararların elden ele dolaşmasına sebep olacak bir suçtur.

Eğer bu gayri hukuki, gayri kanuni anayasa ihlal suçunu işleyen kulak kopartılmazsa, bir gün gelir ülke için çok önemli sırlar da açığa çıkabilir.

Eğer bu suça ceza verilmezse, sistem derinden sarsılacaktır.

Meslek kuruluşlarının, sivil örgütlerin bu konuda duyarlı olmaları, Türkiye'nin geleceği açısından çok önemlidir.

Adalete intikal eden bir konuda biz daha fazla şey söylemek istemiyoruz.

ÖDÜLLER HAFTASI

GEÇEN hafta grubumuz iki önemli ödülün heyecanını yaşadı.

Biri geleneksel Kelebek Ödülleri'nin, diğeri de Aydın Doğan Vakfı Genç İletişim Ödülleri'nin dağıtılmasıydı.

Hürriyet'in 50'nci, Cumhuriyet'in 75. yılı dolayısıyla ilk kez bu yıl Kelebek Ödülleri arasına Platin Ödüller katıldı.

Sanatlarında yıllardır aynı başarıyı sürdürmüş, bugün de popülerliğini koruyan on beş sanatçı ödüllerini aldı.

Altın Kelebek Ödülleri'ni kazananlar da, mesleklerindeki başarının ödüllendirilmesinin zevkini, gururunu yaşarken Kelebek'in kendilerine verdiği desteği de unutmadıklarını belirttiler.

Aydın Doğan Vakfı Genç İletişimciler Yarışması da mesleğimizin geleceği açısından bize umut verdi.

Genç kuşak yaratıcılığı, işine duyduğu saygı ve sevgiyi eserlerinde, çalışmalarında yansıttı.

Hepsinin ilerde mesleklerinde zirveye tırmanacaklarına inanıyoruz.

Geçen hafta İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin oylarıyla seçilen arkadaşlarımıza ödülleri İstanbul Üniversitesi'nde yapılan bir törenle verildi.

Doğan Hızlan Kültür-Sanat alanına yaptığı katkılarla, Uğur Dündar Arena'yla, Muammer Elveren haber ve araştırıcı gazeteciliğiyle, Ayşen Gür İstanbul Eki'nin başarısından ötürü ödüllerini aldılar.

Ödül alan arkadaşlarımızı da, genç iletişimcileri de, Kelebek Ödülü'nü kazananları da yürekten kutluyoruz.

Mutlu haftalar dileğiyle.