28 Şubat'ın 19. yıl dönümü
Güncelleme Tarihi:
AA / Durmuş Genç
Oluşturulma Tarihi: Şubat 28, 2016 18:12
- Muğla'da AK Parti İl Gençlik Kolları üyeleri, 28 Şubat sürecini protesto etti
MUĞLA (AA) - Muğla'da, Türk siyaset tarihinde "postmodern darbe" olarak adlandırılan 28 Şubat süreci, AK Parti İl Gençlik Kollarınca protesto edildi.Parti binasından Sınırsızlık Meydanı'na yürüyen gruba, İl Başkanı İhsan Küreci ve partililer de destek verdi.Burada grup adına açıklama yapan İl Gençlik Kolları Başkanı Bünyamin Kurt, 28 Şubat'ın, tankların hayali olarak düşman edilen "milli iradeye" karşı çevrildiği bir gün olduğunu söyledi.Türkiye Cumhuriyeti tarihinin, askeri vesayetin millet iradesiyle seçilmiş siyasal iktidarlara yönelik müdahaleleriyle dolu olduğunu belirten Kurt, çok partili sisteme geçildikten sonra periyodik aralıklarla, özellikle 1960 yılından itibaren neredeyse her 10 yılda bir gerçekleştirilen darbelerin demokrasinin yol katetmesini geciktirdiğini söyledi.
- "Hafızalarda canlanan 28 Şubat"
En son, "28 Şubat postmodern darbesi"nin hafızalarda canlandığını belirten Kurt, şöyle konuştu:"28 Şubat'ı kısaca tarif edecek olursak, millete giydirilen dar gömlek, kıpırdayamayacak kadar daraltılmıştır. 28 Şubat toplumun bütün sosyal dokusuna kastetmiş, toplumsal barışı zedeleyen çirkin ve kirli bir operasyondur. Toplumumuzun derin yaralar aldığı, özgürlüklerimizin, inançlarımızın kısıtlandığı bir süreçtir. İslami kimlik ve ibadetlerimizin sembolü olan başörtülü kardeşlerimizin, ablalarımızın toplumsal alanlardan tamamen silinmek istenip, ikinci sınıf muamelesinin yapılarak darbe, baskı ve dayatmalara maruz kalınan bir dönemdir. Her darbe gibi 28 Şubat darbesi de millet iradesine yapılmıştır. Yalnız diğer darbelerden farklı olarak bu kez asker, bizzat yönetime el koymak yerine medya, yargı, bürokrasi ve sözde sivil toplum kuruluşları yoluyla seçilmiş hükümet üzerinde baskı kurarak Erbakan Hocayı istifaya zorlamıştır."
- "İrtica karşıtları olarak kendilerini meşrulaştırdılar"
28 Şubat'ı gerçekleştirenlerin, kendilerini "irtica karşıtları" olarak meşrulaştırdığını söyleyen Kurt, şöyle devam etti:"Bu süreçte medya, üniversiteler ve yargı üyeleri irtica tehlikesine karşı brifinglere tabi tutuldu. Binlerce insan fişlendi, dini ibadetlerini yerine getiren kamu görevlileri, askerler, öğretim üyeleri, yargı üyeleri görevlerinden uzaklaştırıldı. İş kurmaları engellendi. 8 yıllık zorunlu eğitim getirildi, meslek lisesi ve imam hatiplilerin önüne katsayı engeli konuldu. Başörtülü öğrenciler ikna odalarına alınarak başları açıldı, başörtülerini çıkartmayanlar ise üniversitelerden atıldı." Kurt, "Etkileri bin yıl sürecek" denilen 28 Şubat süreci uygulamalarının birer birer yürürlükten kaldırılmış olmasına rağmen, toplumun büyük kesiminde hasarlara yol açtığını vurguladı.
- "Aileler dağıldı, yuvalar yok oldu"
Baskılar sonucunda ailelerin dağıldığını, yuvaların yok olduğunu, bir neslin eğitim öğretim hayatının da sekteye uğradığını dile getiren Kurt, 1995 seçimlerinde Erbakan Hocayı göreve getiren milletin, ardından Recep Tayyip Erdoğan'a yetki vererek, kötü gidişata bir kez daha el koyduğunu vurguladı. Kurt, şöyle devam etti:"O günden bu tarafa 28 Şubat'ın izlerini birer birer silmek AK Parti'nin vazifesi oldu. Milletin tekrar yönetimde söz sahibi olmasını hazmedemeyen darbeci zihniyet, bu kez 27 Nisan e-muhtırasıyla AK Parti'yi kapatma davasıyla Gezi Parkı olaylarıyla ve 17-25 Aralık darbe girişimleriyle millet iradesini ezmeye çalışıyordu. Demokrasiye darbe girişimlerinin her biri basiretli ve milletin gücünü arkasına alan Cumhurbaşkanımızın dik duruşu sayesinde, bertaraf edildi. 28 Şubat ve daha niceleri tarihin karanlık sayfaları olarak kalmaya devam edecektir. 'Allah, bu asil millete bir daha böyle bir süreci yaşatmasın' diyor AK Gençlik olarak bu süreci yaşatanları şiddetle kınıyoruz."
- "Hafızalarda canlanan 28 Şubat"
En son, "28 Şubat postmodern darbesi"nin hafızalarda canlandığını belirten Kurt, şöyle konuştu:"28 Şubat'ı kısaca tarif edecek olursak, millete giydirilen dar gömlek, kıpırdayamayacak kadar daraltılmıştır. 28 Şubat toplumun bütün sosyal dokusuna kastetmiş, toplumsal barışı zedeleyen çirkin ve kirli bir operasyondur. Toplumumuzun derin yaralar aldığı, özgürlüklerimizin, inançlarımızın kısıtlandığı bir süreçtir. İslami kimlik ve ibadetlerimizin sembolü olan başörtülü kardeşlerimizin, ablalarımızın toplumsal alanlardan tamamen silinmek istenip, ikinci sınıf muamelesinin yapılarak darbe, baskı ve dayatmalara maruz kalınan bir dönemdir. Her darbe gibi 28 Şubat darbesi de millet iradesine yapılmıştır. Yalnız diğer darbelerden farklı olarak bu kez asker, bizzat yönetime el koymak yerine medya, yargı, bürokrasi ve sözde sivil toplum kuruluşları yoluyla seçilmiş hükümet üzerinde baskı kurarak Erbakan Hocayı istifaya zorlamıştır."
- "İrtica karşıtları olarak kendilerini meşrulaştırdılar"
28 Şubat'ı gerçekleştirenlerin, kendilerini "irtica karşıtları" olarak meşrulaştırdığını söyleyen Kurt, şöyle devam etti:"Bu süreçte medya, üniversiteler ve yargı üyeleri irtica tehlikesine karşı brifinglere tabi tutuldu. Binlerce insan fişlendi, dini ibadetlerini yerine getiren kamu görevlileri, askerler, öğretim üyeleri, yargı üyeleri görevlerinden uzaklaştırıldı. İş kurmaları engellendi. 8 yıllık zorunlu eğitim getirildi, meslek lisesi ve imam hatiplilerin önüne katsayı engeli konuldu. Başörtülü öğrenciler ikna odalarına alınarak başları açıldı, başörtülerini çıkartmayanlar ise üniversitelerden atıldı." Kurt, "Etkileri bin yıl sürecek" denilen 28 Şubat süreci uygulamalarının birer birer yürürlükten kaldırılmış olmasına rağmen, toplumun büyük kesiminde hasarlara yol açtığını vurguladı.
- "Aileler dağıldı, yuvalar yok oldu"
Baskılar sonucunda ailelerin dağıldığını, yuvaların yok olduğunu, bir neslin eğitim öğretim hayatının da sekteye uğradığını dile getiren Kurt, 1995 seçimlerinde Erbakan Hocayı göreve getiren milletin, ardından Recep Tayyip Erdoğan'a yetki vererek, kötü gidişata bir kez daha el koyduğunu vurguladı. Kurt, şöyle devam etti:"O günden bu tarafa 28 Şubat'ın izlerini birer birer silmek AK Parti'nin vazifesi oldu. Milletin tekrar yönetimde söz sahibi olmasını hazmedemeyen darbeci zihniyet, bu kez 27 Nisan e-muhtırasıyla AK Parti'yi kapatma davasıyla Gezi Parkı olaylarıyla ve 17-25 Aralık darbe girişimleriyle millet iradesini ezmeye çalışıyordu. Demokrasiye darbe girişimlerinin her biri basiretli ve milletin gücünü arkasına alan Cumhurbaşkanımızın dik duruşu sayesinde, bertaraf edildi. 28 Şubat ve daha niceleri tarihin karanlık sayfaları olarak kalmaya devam edecektir. 'Allah, bu asil millete bir daha böyle bir süreci yaşatmasın' diyor AK Gençlik olarak bu süreci yaşatanları şiddetle kınıyoruz."