270 milyon dolar peşinat ararken A-Tel’i bulmuşlar

Geçen hafta, ‘Meğer A-Tel Yapı Kredi’ye can simidi olmuş’ diye yazdım, o günlerin bir yakın tanığı aradı: ‘Yazdıkların doğru, eksikler var...’

Sonra o günleri hatırlattı: ‘Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Pamukbank’a el koyarken, Yapı Kredi’nin de Çukurova Grubu kredilerine ‘karşılık’ ayırması gereği ortaya çıktı. Yapı Kredi’deki Çukurova ‘riski’ 3 milyar dolara yakındı. Bu kadar ‘karşılık’ ayırmaya kalksa, Yapı Kredi’nin de durumu ‘kritik nokta’ya düşecekti.’

BDDK o günlerde Çukurova’yla iki protokol imzalayıp, Pamukbank’tan doğan borçları 9 yıla, Yapı Kredi’ye borçları 15 yıla yaydı. Çukurova’nın toplam borcu da BDDK yönetimi tarafından 6.2 milyar dolarak açıklandı.

‘Yakın tanık’, Çukurova Grubu’nun Yapı Kredi’ye olan 3 milyar dolar civarındaki borcunun ‘yeniden yapılandırılması’ operasyonunun ayrıntısına girdi:

‘O günlerde Yapı Kredi’yi de riske atmamak için Çukurova Grubu’nun borçları 15 yıla yayıldı. BDDK ve Yapı Kredi yönetimi oturup hesap yaptı, 270 milyon dolarlık bir ‘peşin tahsilat’ gereği ortaya çıktı. Peşin tahsilat olmadan ‘borç yeniden yapılandırılması’ gerçekleşemeyecekti.’

Çukurova Grubu’nun patronu Mehmet Emin Karamehmet’in önünde o gün için iki seçenek vardı:

270 milyon doları nakit olarak bir yerlerden bulup Yapı Kredi’ye yatırmak.

Şirketlerinden birinin 270 milyon dolarlık hissesini Yapı Kredi’ye devretmek.

Karamehmet, ikinci seçeneği gündemine aldı. BDDK ve Yapı Kredi de Çukurova’nın şirketlerini gözden geçirdi. Sonrasını yine ‘yakın tanık’tan dinleyelim: ‘A-Tel ile Çukurova’nın İsviçre’deki bankası BCP üzerinde duruldu. A-Tel’in yüzde 50’si, BCP’nin ise yüzde 70’i Çukurova’ya aitti. A-Tel’in kalan yüzde 50’si Medya Grubu’nun (Dinç Bilgin), BCP’nin yüzde 30’u Yapı Kredi’deydi.’

‘Yakın tanık’ın aktardığına göre, son diyaloglar şöyle oldu:

BDDK: Mehmet Emin Bey, Yapı Kredi’ye hem A-Tel’den, hem İsviçre’deki BCP’den hisse verin.

Karamehmet: A-Tel’deki yüzde 50 hissemi alın, İsviçre’deki bankama dokunmayın...

Olay son dakikaya sıkıştığı için BDDK ve Yapı Kredi çaresiz A-Tel’in yüzde 50’siyle yetindi.

Böylece A-Tel’in yüzde 50’sinin değeri 270 milyon dolar olarak kabul edildi...

Şimdi Koç-Unicredit, Çukurova’ya, ‘A-Tel’in yüzde 50’sini geri almak istersen sana fiyatı 150 milyon dolar’ diyor... Yapı Kredi’nin yeni sahipleri 120 milyon dolarlık zararı göze alıyor...

‘Alan razı, satan razı’ görünse de, yaşanan bu tür örneklerden ders çıkarmak gerekiyor...

BDDK’nın veto hakkı vardı, kullanmadı

YAPI Kredi Bankası’nın eski Genel Müdürü Naci Sığın aradı... Geçen günkü A-Tel yazımda kendisini suçladığım gibi bir anlam oluşmuş... Haklı olarak karşı çıktı: ‘270 milyon dolar diye yazdığınız A-Tel’in yüzde 50’sinin fiyatı 269 milyon dolardır. Fiyat ezbere bulunmadı. A-Tel’de yıllık yüzde 2 büyüme öngörüsü ve yüzde 11.5 yıllık faizle (o günlerde Eurobond faizleri yüzde 11’di) yola çıktık. İskontolar yaptık. Sonuçta 269 milyon doları bulduk. Bu fiyata itiraz eden Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ise, A-Tel’de ‘sıfır büyüme’ hesabıyla 190 milyon dolar öngördü.’

Naci Sığın, A-Tel işleminin yapıldığı günlerde Yapı Kredi’nin yönetim kurulunda Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ndan (BDDK) iki temsilcinin de yer aldığını hatırlattı: ‘İki üyenin de yaptığımız işlemlerle ilgili ‘veto’ hakkı vardı. A-Tel’in yüzde 50’sini 269 milyon dolara almamız konusunda ‘veto’ yetkilerini kullanmadılar. BDDK’dan da o dönemde itiraz gelmedi...’

Naci Sığın, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF), ‘Turkcell’le sözleşmeleri yenilenmezse A-Tel’in toplam değeri 20-30 milyon doları geçmez’ yorumuna da katılmadığını belirtti:

‘Haksızlık ediyorlar. A-Tel, geçen yıl 40 milyon dolar kár etti...’

Ya Turkcell’le sözleşmesi yenilenmezse... O zaman A-Tel kaç para eder?