25 bin beden öğretmen adayı diyor ki: Bizde mi imam olsaydık

Beden eğitimi öğretmen adayları olarak sesimizi sizin aracılığınızla büyüklerimize ve halkımıza duyurmak istiyoruz.

Ülkemizde sporun yeri ve önemi tartışılmaz. Fakat bunlar hep sözde baktığımızda spor kavramını ve bilinçini halkımıza aşılamak isteyen 25.000 öğretmen adayı atanmayı bekliyor. Beden eğitimi öğretmen atamasında bu 25.000 kişiden sadece 500’ü atanıyor. Bunların 200’ü de sözleşmeli atanıyor.

Sayısal verilere bakarsaniz beden egitimi mezunlari bölümler bazında 2. sıradadır. Ülkemizin beden egitimi öğretmeni ihtiyacı bakımından ise 3. sıradadır ve atama sayısı olarak ilk beşe bile giremiyoruz. Ülkemizde şu an il ve ilcelerin beden egitimine kadro isteme sayısı 10.000’e yakındır. Ve 500 atama yapılıyor geri kalan 9.500 açık olan yerlerde beden eğitimi derslerine kimler giriyor.

Avrupa’daki beden egitimi derslerine verilen önem ile bizde verilen önemi huzurunuza sunayım.

BİR BİZE BİR AB’YE BAKIN

Avrupa’da beden eğitimi dersi anaokulundan beri veriliyor. Bizde ise ilkögretim 4. sınıftan başlıyor. Avrupa’da beden eğitimi dersi zorunlu ders beden eğitimi dersinden kalınca sınıfta kalıyorsun. Avrupa’da 3. önemli ders bizde ise öylesine bir ders olarak görülüyor.

Şöyle bir yaklaşım sunalım... Takımlarımız başarılı olunca ülkemizin reklamı yapılıyor deniyor. Parayla ülkemizin reklamını yapmaya kalkışsakmilyon dolarları buluyor; büyüklerimiz böyle konuşurken, neden beden egitimi öğretmenleri boşta geziyor; neden bizlere sahip çıkmıyor? Hangi kanalı açarsanız açın bir spor programina rastlarsınız. Sporda doping, sporda şiddet, sahalarda küfür gençlerimiz kötü alışkanlıklar içinde...

Bunlar konuşulmakla kalıyor. Nedenleri araştırılmıyor.

Burada kırgınlığımız spor yazarlarına...

Biz beden eğitimi mezunlari olarak 16.12.2006’ta eylem yaptık ve hiçbir basın mensubu arkadaşlarımız bize sahip çıkmadı, hiçbir gazetede ve TV’de yaynlanmadı. Ama Ankara’da maç olsaydı ve taşlar-sopalar havada uçsaydı bütün medya mensupları orada olurdu. Artık bize sahip çıkmanızı istiyoruz. Şubat atamalarında hakkımız olanı istiyoruz. İmam mı olsaydık.

Daha bir çok sorunlarımızı gündeme getirmek isterdim ama vaktinizi almayayım.

(25.000 beden eğitimi öğretmen adayını temsilen bir grup öğretmen)

Telsiz telefon

BATIKENT Gimsa’dan 20 Kasım’da iki adet telsiz telefon aldım. Fakat biri çalışmadığı için aynı gün götürdüm. Bana sağlam diye geri verdiler. Tekrar 29 Kasımda götürdüğümde çalışmıyormuş diyerek tamire aldılar. Arızalı olduğundan dolayı değişim veya iade talebimi kabul etmediler. Yetkili müdürle görüşmek istedim bana çalışan elemanı tam yetkili diye karşıma getirdiler. O tarihten beri telefon serviste parça bekliyor diye bekletiyorlar.

Böyle eldeki arızalı ürünleri müşteriye yaptırıp geri vermek yasaya veya hukuka uygun mudur?

Neden arızalı malı aldığı firmaya iade etmiyor da tamir yolunu seçiyor?

Muharrem ÇOLAKOĞLU

Biz de imtiyaz istiyoruz Başkan

1994’den beri Etimesgut Elvankent Banka Blokları’nda oturmaktayım. O günden beri sitenin çevresi bir türlü çevrilmedi. Her tarafı açık mahalle ile site karışımı garip bir yer oldu. Tabii hırsız ve tinercilerede gün doğuyor. Işıklandırmalar doğru dürüst olmadığı için karanlıkta site içinde zor yürüyorsunuz. Bütün bunları muhtarlığada not bırakmama rağmen Atatürk büstümüz bile kapraranlık. Yolların ve kaldırımların bakıma ihtiyacı var. Ayrıca sitemizin otobüs ve dolmuş güzergahı kooparatifler ve Elvanköy içinden geçtiği için yolumuz iyice uzmakta ve Kızılay’a bir 1.5 saatte ulaşmaktayız.

İskitler=Langa

30 yılı aşkın bir süredir İskitler’de oturmaktayım. Altındağ ve Büyükşehir Belediyesi tarafından hiçbir sorunun üzerine gidilmeyen ve kentin tam ortasına sıkışmış olan güzel ama bakımsız bir semt oldu İskitler... Su parasına ve özel belediyecilik vergilerine gelindiğinde alacaklarından vazgeçmeyenler, hizmete geldiğinde nedense uzak durmayı kendilerine ilke edinmişler. Neden başka semtlerin parkları ,bahçeleri, oyun alanları var da bizim yok?

(Langa: İstanbul’un Aksaray semtinde ünlü bir mahalle idi. Bugün metruk gayrimeşru işlerin yapıldığı bir yer ve bakımsız, unutulmuş bir semt.)