22 bin dünya turizm devinin yönünü Türkiye’ye çevireceğim

SEYAHAT ve turizmin kollarını bir araya getiren tek uluslararası organizasyon olan Skal International’in dünya başkanı seçilen Hülya Aslantaş, ilk hedefini dünya turizmcilerinin yönünü Türkiye’ye çevirmek olarak belirledi.

Geçen ay Skal başkanı seçilen Aslantaş, "Skal’ın çok tutucu üyeleri var. Her seçimde olduğu gibi ayak oyunları, kulisler yapıldı. Ama inatla devam ettim. İnatla çalışarak dünya yönetimine bir Türk olarak girmeyi başardım" dedi.

DÜNYANIN 90 ülkesinde, 22 bin üyeye sahip Skal International’in dünya başkanı seçilen Hülya Aslantaş, Türk kadın başkan olarak dünya turizmine imza atmak için kolları sıvadı. Geçen ay Tayvan’da yapılan 69’uncu Dünya Skal Kongresi’nde oyların tamamını alarak başkanlık koltuğuna oturan Aslantaş’ın en büyük hedefi, 90 ülkedeki dünya turizmcilerinin yönünü Türkiye’ye çevirebilmek. Başkan Aslantaş’ın diğer hedefleri arasında Skal International üyeleri arasında ’ortak akıl’ oluşturarak, dünya turizmine yön verilmesinde kurumun söz sahibi olmasını sağlamak da yer alıyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenciyken çalışma hayatına atılan Hülya Aslantaş’ın turizm sektöründe 35 yıllık deneyimi bulunuyor. 1984’te eşi Cem Aslantaş ile ortak kurduğu Universal Turizm ile dünyanın çeşitli ülkelerinden özel turist gruplarını ağırlıyor.

Aslantaş, bugün başkanlığına seçildiği Skal’la 1976’da İstanbul Skal Kulübü’ne kabul edilmesiyle tanışmış. 1998’e kadar çeşitli kademelerde görevler aldıktan sonra, dört yıl Konsey meclisinde Türkiye’yi temsil etmiş. 1998-2000 yılları arasında İstanbul Skal Kulübü Başkanlığı görevini yürütmüş. 2004 yılında en yüksek oy ile Skal International Yönetim Kurulu’na girmiş. İngilizce, Fransızca ve Almanca bilen Hülya Aslantaş, "Dil bilmek benim her milletten insanla doğrudan iletişim kurabilmemi sağladı. Böylece kendimi ve planlarımı en doğru şekilde ifade edebildiğimi düşünüyorum" diyor.

Turizmin her kesimi üyemiz

Skal International’ın dünya turizmine yönelik ne gibi çalışmaları var?

- Skal, dünya turizm profesyonellerinin üye olduğu, dünyanın turizm alanında en geniş tabanlı sivil toplum örgütü. Alıştığımız meslek kuruluşlarının ötesinde. Dünyanın en gelişmiş ve turizm alanındaki en büyük turizm birlikteliği. Herkesin rızasıyla üye olduğu gerçek bir sivil toplum kuruluşu, mesleki bir örgüt değil. Turizmcilerin bir araya geldiklerinde aralarındaki dostluğu geliştirerek daha iyi iş yapacakları, dolayısıyla turizme daha faydalı olmalarına yönelik bir birliktelik bu. Bugün 90 ülkede 500 noktada, 22 bin Skal üyesi var ve hepsi yönetici konumunda. Skal’ın en önemli özelliği, turizmin, seyahat acentesi, otel, hava, kara, deniz taşımacılığı gibi tüm branşlarını kendi içinde toplaması.

İstanbul Skal’da neler yaptınız?

- 1991 yılında, İstanbul Skal Kulübü’nde görev almaya başladım. 1993 yılında İstanbul’da yapılan dünya kongresi organizasyon komitesinin genel sekreteriydim. 1.700 üst düzey turizmciyi ağırladık. İstanbul Skal Başkanlığı dönemimde de kalıcı dikkat çekici projelere imza atmayı hedefledim. ’Skalite’ ödülleri ilk defa benim başkanlığımda verildi. Türkiye’de ilk genç Skal Kulübü’nü kurduk. Skal dünyasında adımızdan söz ettirmeye başladık.

İnatla yoluma devam ettim

Başkanlığa giden yolda zorluklar yaşadınız mı?

- Skal, çok eski bir örgüt. Bu nedenle çok tutucu üyeleri var. Bu kuruluştaki çalışmalarım meslek hayatıma paralel yürüdü. Çağdaş Türk kadınını ispat edeceğim dürtüsüyle bugünlere geldim. Tabii her seçimde olduğu gibi ayak oyunları, kulisler yapıldı. Ama inatla devam ettim. İnatla çalışarak dünya yönetimine bir Türk olarak girmeyi başardım. Çok genç yaşta yurtdışında okuma şansım oldu. Bütün bunlar beni bir dünya vatandaşı yaptı.

Başkanlığınız döneminde neler yapmak istiyorsunuz?

-Öncelikle Skal üyelerinin yaklaşımını değiştirmek istiyorum. Dünyanın en gelişmiş ve en yaygın organizasyonu gücünü yeteri kadar kullanmıyor. Ben teknolojik imkanları da kullanarak Skal üyeleri arasında ’ortak akıl’ oluşturmak istiyorum. Üyelerimiz çok değerli insanlar, ama hepsi kendi ülkesinde kalıyor. 20 yıl önce böyleydi, ama bugün teknolojiden yararlanarak gerçekten bir baskı grubu olabiliriz. Bu imkanları harekete geçirmek istiyorum. Birleşmiş Milletler Çevre Fonu ile de bir anlaşma taslağı hazırladık. Yakında imzalanacak. Bu anlaşmayla onların oluşturduğu politikaları ve örnek çalışmaları dünyaya yaymak için çalışacağız.

Zenginliğin içine doğan şımarık çocuk gibiyiz

Türk turizmindeki gelişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Türkiye’de turizm çok hızlı gelişti. Öğrenciyken ilk defa bir seyahat acentesinde part-time çalışmaya başladım. O yıllarda Türkiye’de sadece 30-40 acente ve 50 bin yatak vardı. Üniversitelerde turizm bölümü yoktu. İşletme okurken, turizmi de alaylı olarak öğrendim. Üzerinde yaşadığımız tarihi, doğal ve kültürel zenginliğin farkında değiliz. Zannediyoruz ki, dünyanın her yeri böyle. Hiç de böyle değil. Zenginliğin içinde doğan şımarık çocuk gibiyiz. Hiçbir şeyin kıymetini bilmiyoruz. Bu geçmişte de böyleydi, şimdi de böyle. Turizmde sürdürülebilir politikalar uygulamamız, tarihe, doğaya ve kültürümüze sahip çıkmamız gerekiyor.

Kitle turizmi saplantısından çıkmamız lazım

Turizm gelirlerinin artırılması için neler yapılması gerekiyor?

- 1980’lerdeki otel yatırımlarıyla artan yatak sayısını doldurmak için kitle ve charter turizmi başladı. Ama dünyadaki turizm ürünlerini gördükten sonra insan diyor ki benim ülkem bunların on katı, yüz katı. Biz ülkemizi çok daha iyi pazarlayabilmeliyiz. Kitle turizmi saplantısından çıkmamız lazım, o zaten kendi kendine yürüyor. Türkiye’deki ürün çeşitliliğini çok iyi tanıtmamız lazım. İnsanlar artık topluca seyahat yerine kendi ihtiyacına uygun yeri seçip kendi imkanlarıyla ulaşabiliyor.

Pahalı hale gelen ülkelerin işlerini Türkiye’ye çekebiliriz

Global krizin turizm sektörünü nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?

- Krizin psikolojik çok yönü var. Sanki cepheden haber verir gibi yabancı kanallardan birbiri ardına kötü haberler geldi. Krizle ilgisi olmayan birçok insan ne oluyor diye bakmak için durdu. Herkes beklemede. Türk turizmi krizden fırsat yaratacak. Turizmde pahalı olmadığımız için bazen üzülüyoruz. Euro ülkelerinin bazı işlerini Türkiye’ye çekebiliriz.

HÜLYA ASLANTAŞ

UNIVERSAL Turizm ve Seyahat’in ortağı ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili, Global Refund Türkiye Genel Müdürü Hülya Aslantaş, 1953 Ankara doğumlu. Notre Dame De Sion Fransız Kız Lisesi’nde okurken, AFS bursuyla bir yıl ABD’de Ft.Worth CDS’de eğitim gördü. Boğaziçi Universitesi İş İdaresi Bölümü mezunu. İş hayatına 1972 yılında Hastaş Turizm’de operasyon sorumlusu olarak başladı. 1977-1984 arasında Transorient Seyahat ve Turizm’de Ticari Müdürlük görevini yürüttü. 1984’de eşi Cem Aslantaş ile ortak Universal Turizm ve Seyahat’i kurdu. 1995’den bu yana da Global Refund Türkiye’nin Genel Müdürü. 2008 yılında Skal International Dünya Başkanı seçildi.
Yazarın Tüm Yazıları