21. Yüzyıla Girerken

Ayşe ÖZEK KARASU
Haberin Devamı

Herkes zekidir ama zekaları farklıdır

Harvard'lı bilimadamı Prof.Howard Gardner'in 15 yıl önce ortaya attığı çok yönlü zeka teorisi ABD'de gelecek yüzyılın öğretim aracı olarak kabul ediliyor. ABD'deki eğitim reformunda Gardner'ın teorisi baz alınıyor. Bu yeni öğretim yöntemi Türkiye'de de uygulanıyor. Büyükçekmece'deki Kültür 2000 İlköğretim ve Anaokulu'nda...

Elmalara armutları birbirine karıştırmıyor. Ama, onları ayrı sepetlere de koymuyor. Elmalarla armutlar aynı sepetin içinde, kendi kimliğiyle varoluyor.

Prof.Howard Gardner'in çok yönlü zeka teorisiyle şekillenen yeni öğretim yöntemi kabaca böyle tanımlanabilir. Her çocuğun aynı konuyu, farklı eğilimdeki zekasıyla farklı yollardan kavrayabileceğini kabul eden bu anlayışın, o çok klasik zeka ayrımcılığıyla hiç ilgisi yok. İnsanları, fen ve sosyal zekasına sahip yaratıklar olarak farklı sınıflara ayırmıyor. Bu nedenle de ayrımcı eğitimi reddediyor. Farklı kavrayış niteliklerine sahip olan çocuklar, aynı dersi farklı yollardan öğreniyor. Yani bütün çocukların fen ve sosyal derslerini aynı derecede kavrayabilecek kadar zeki ve yetenekli olduğu kabul ediliyor.

Psikolog ve eğitimbilimci Gardner bugün dünyada geçerli olan geleneksel öğretim yöntemlerinin ‘‘öğrenme’’ kavramıyla hiçbir ilgisi olmadığını savunuyor. Çocuklar bir takım malumatı (bilgi değil) hafızasına kaydediyor sonra da kısa testler halinde feed-back faslına geçiliyor. Oysa gerçek anlamıyla ‘‘öğrenme’’ bir bilgi ve konseptin kavranması ve yeni durumlara adapte edilmesi anlamına geliyor. Gardner'in yaptığı çalışmalar ise en iyi öğrencilerin bile öğrendikleri şeyleri yeni durumlarda kullanamadıklarını gösteriyor. Çünkü çocuklar sanki kolektif olarak tek bir zekaya sahipmiş gibi ders görüyor.

Gardner'in teorisine göre ise insan zekası sekiz tipe ayrılıyor: Dil zekası, mantık-matematik zekası, beden zekası, uzamsal zeka, müzik zekası, dışa dönük zeka, içe dönük zeka ve doğal zeka.

BEDEN ZEKASI

Peki bu teori uygulama alanında nasıl hayata geçiriliyor? Türkiye'de çok yönlü zeka yaklaşımıyla eğitim veren tek okul olan Kültür 2000 İlköğretim ve Anaokulu'nun Müdürü Füsun Soyluoğlu uygulamayı şu şekilde özetliyor: ‘‘Öğrencilerimizin bireysel eğitim gereksinimlerini belirledikten sonra güçlü yönlerini kullanarak, daha az gelişmiş zeka boyutlarını da üst düzeye çıkarmanın yollarını arıyoruz.’’

Geçtiğimiz günlerde Sabancı Center'da Türkiye'nin ilk etkileşimli yaratıcılık konferansı düzenlendi. Uluslararası tanınmış isimlerin katıldığı bu konferansta konuşan Soyluoğlu'nun verdiği bilgiye göre bu öğretim yılı başında hizmete giren okulda öncelikle öğrencilerin güçlü oldukları ve zorluk çektikleri zekaları tespit ediliyor. Sonra sıra az gelişmiş zeka boyutunu üst düzeye çıkarma işlemine geliyor. Örneğin bedensel zekası gelişmiş ama, matematik dersinde zorlanan bir öğrenciye ikişerli saymayı kavraması için yılan biçiminde bir sayı doğrusu çiziliyor ve çocuğa bir sayıdan diğerine atlayarak sayı saydırılıyor.

Ya da Hayat Bilgisi dersinde dil zekasına ek olarak, matematik, müzik ve doğa zekası kullanılarak daha fazla sayıda çocuğun zekasına hitap ediliyor. Zekalara göre öğretim yöntemi kullanılınca dersler zenginleşiyor ve birçok zeka açısından konuya eğilen çocuklar dersi daha iyi öğreniyorlar.

İkinci sınıf öğrencisi, Çevredeki Canlılar ünitesini işlerken bahçeye bir ağaç fidanı dikerse doğa zekasını, diktiği fidanın boyunu haftada bir ölçerek bir grafiğe dönüştürürse matematik zekasını, çocuklar seçtikleri bitkileri drama ile canlandırırsa beden zekasını ve konuyla ilgili bir şarkı söylerse müzik zekasını kullanmış oluyor.

Yazarın Tüm Yazıları