21. yüzyıl girişimcilerin dönemi olacak

Güncelleme Tarihi:

21. yüzyıl girişimcilerin dönemi olacak
Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 2012 22:04

Baybars Altuntaş, iş hayatına sıfırdan başladı. Ama girişimci ruhuna kulak vererek kariyerinde hiç durmadan ilerledi.

Haberin Devamı

Önce Türkiye’de ‘İnovasyon Yaratan 40 Patron’dan biri seçildi. 2010’daysa ABD Başkanı Barack Obama’nın ‘ABD Başkanlık Girişimciler Zirvesi’ için dünya çapında seçilen ve Başkan Obama tarafından davet edilen 150 girişimciden biri oldu. Geçen ay Destek Yayınları’ndan çıkan ‘Otobüsten İndim BMW’ye Bindim’ kitabıysa ‘en çok okunanlar’ listelerinde bir numaraya yükseldi.


“Üniversite öğrencilerinin hemen hemen tamamı, Türkiye’de başarılı olmak için mutlaka bir ‘dayın’, mutlaka bir ‘torpilin’, mutlaka aileden gelen bir ‘servetin’ ya da mutlaka bir ‘çevren’ olacak diye inanıyor. İşte bu kitabı yazmaya bu yüzden karar verdim.” Girişimci Baybars Altuntaş, kitabına bu cümlelerle başlıyor. Öğretmen bir anne ve emekli bir askerin çocuğu olarak cebinde hiç para olmadan kariyerine başlıyor. 21 yaşında kurduğu şirketin Türkiye’nin en önemli 100 franchising markasından biri olmasına giden yolda size aynı zamanda kendi işinizi kurana kadar başarılı bir girişimci olarak neleri, nasıl yapmanız gerektiğini anlatıyor.

Haberin Devamı

SIFIRDAN BAŞLAYANLARIN ŞANSI BURUNLARININ İYİ KOKU ALMASI

Altuntaş, torpili, parası veya çevresi olmadan başarıya nasıl ulaştığını: “‘Benim niye yok? Batsın bu dünya!’ demek yerine fikir ürettim. Doğru iş fikriniz varsa sermayeciler sizi bulur. Önemli olan insanların iş fikrinizde gelecek görmesi. İş fikri, benim gibi sıfırdan gelen insanların sermayesidir” diye anlatıyor ve ekliyor: “İki organınız çok iyi çalışmalı. İlki burun. Kokuyu çok iyi almalısınız. Yoksa girişimci olarak fikir üretemezsiniz. Çöpten evleri düşünün. Orada yaşayan biri, burnu alıştığından çöpün kokusunu almaz. Oysa dışarıdan geçen biri hemen fark eder. Dünyaya milyonlarca dolarlık sermayenin içine doğarak gelmiş biri paranın kokusunu almaz. Bizim gibi sıfırdan gelenler alır. O nedenle girişimci okurların bunun farkına varması gerekiyor. Eğer dünyaya zengin olarak gelmedilerse avantajları var. Bu bir işbirliği. Birinin burnu koku alacak, diğeri sermaye sağlayacak. İkincisiyse, toplumumuza özgü bir şey; kulakların çok temiz olması gerekiyor. Laflar sağ taraftan girip derhal sol taraftan çıkmalı. İş fikirlerinizi ‘Önce okulu bitir, askerliğini yap, stajın kalksın, mümkünse evlen, ondan sonra’ diye öteleyen çevrenizi duymazlıktan gelmelisiniz.”

Haberin Devamı

BEN YAPTIM, SİZ DE YAPABİLİRSİNİZ MESAJI VERİYORUM

Altuntaş, kitabın bir ayda en çok okunanlar listesine girmesini şöyle açıklıyor: “İnsanlar Anadolu’dan çıkan bir başarı hikâyesini uzun zamandır bekliyordu. Yabancı girişimcilerin kitaplarında genelde ‘Ben yaptım, bakalım sen yapabilecek misin?’ mesajı vardır. Ben ise ‘Ben yaptım, siz de yapabilirsiniz!’ mesajı veriyorum. Kitapta neyi yapamadığımı da anlattım. Üstelik şimdi siz daha fazlasını da yapabilirsiniz. 21. yüzyılda girişimcilerin sayısı hızla artacak. Sermayenin küçük kesimde birikmesi insanları rahatsız ediyor. Oysa mümkün olduğunca fazla küçük girişimciye yayılmalı. Artık 200 milyonluk bir şirket değil, 100 bin dolarlık 2 bin girişimcinin olması tercih edilecek. Kitabım insanlara iş ararken kendi işlerini kurmaları seçeneğini de göz önünde bulundurma farkındalığını kazandırıyor. Bundan sonraki projem kitabım yardımıyla kendi işini kuranların hikâyelerini paylaşmak olacak. ‘Otobüsten İndiler, BMW’ye Bindiler’ adlı bir kitap yazmayı planlıyorum.”

Haberin Devamı

ALTIN KURAL NE İSTEDİĞİNİZİ BİLMEK

Baybars Altuntaş, kitabında kendi hayat öyküsüyle beraber deneyimlerinden yola çıkarak hazırladığı ‘Girişimciliğin 81 Sırrı’nı da paylaşıyor. Altuntaş, aralarında en önemlisinin girişimci olmak isteyip istemediğinize, buna uygun olup olmadığınıza karar vermek olduğunu söylüyor:
“Girişimciliğe ilk adımınızı kendinizi tanıyarak atın. Aşağıdaki üç soruya vereceğiniz cevaplar sizin girişimcilik haritanızın istikametini de ortaya çıkaracaktır;
1. Çocukluğunuzda ‘büyüyünce bu çocuk işadamı olacak’ veya ‘bu çocuk büyüyünce çok zengin olacak’ gibi laflar duydunuz mu?
2. Daha bağımsız olmayı, kendi kendinize kararlar almayı, daha fazla para kazanmayı gerçekten istiyor musunuz?
3. Stres ve baskıya dayanıklı mısınız? Ters bir durumda çabuk mu çökersiniz? Yoksa kendi kendinizi hemen olumlu yönde motive edebilir misiniz?
Şunu sakın unutmayın. Herkes girişimciliği başarabilseydi, dünyada 6 milyar girişimci olurdu ve tüm sistem çökerdi. Ancak kime ‘Patron olmak ister misin?’ diye sorsanız hiçbirinden ‘Hayır’ cevabını alamazsınız. ‘Evet, ben de patron olmak istiyorum!’ demek yeterli midir? Aşağıdaki beş cümlenin tamamına katılıyorsanız, hoş geldiniz aramıza!
4. Yeni iş fikirleri aklıma geldiğinde kendi kendime konuşmaya başlarım.
5. Otoriteyi hiç sevmem, ama otoriter bir insanım. Light diktatörlük de diyebilirsiniz buna.
6. Çok pozitifim. Çok iyi iletişim kurarım. Hep yeni insanlarla tanışmaktan çok mutlu olurum.
7. Müthiş bir satış yeteneğim vardır. Hızlı düşünür, hızlı anlarım.
8. Hata yapmaktan korkmam. Hatalardan çok şey öğrenirim.
9. Yukarıda sıraladıklarımla aynı fikirdeyseniz, benimle bayağı ortak yönününüz var demektir. Düşünsenize, Vitali Hakko gibi Türkiye’nin satış duayeni bir insana, hasta yatağında ‘granit’ satmaya çalıştım.” 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!