21 kentin tarihini minyatürle anlattı

Güncelleme Tarihi:

21 kentin tarihini minyatürle anlattı
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 05, 2005 00:00

Minyatür sanatçısı Nilgün Gencer, on yıl çalışarak, 21 kentin tarihini minyatürlere taşıdı. Türkiye Aile Planlaması Vakfı tarafından kartpostal olarak basılan minyatürler, dört kiÅŸisel sergiyle sanatseverlerle buluÅŸurken, 26 karma sergide de yer aldı. Gencer, eserlerini kitaba dönüştürerek gelecek kuÅŸaklara aktarmak istiyor.Minyatürle 1971’de Ord. Prof. Süheyl Ãœnver’in seminerleriyle tanışan ve 1989’dan beri bu alanda çalışan Nilgün Gencer, ÅŸimdi Türkiye’nin kentlerini eserlerine taşıyor. DoÄŸu ve GüneydoÄŸu illeriyle baÅŸladığı çalışmasında, 21 kentin tarihi ve kültürel özelliklerini minyatürlere yansıtan sanatçı, ‘Amacım kültürümüzü tanıtmak. Bu eserlere 10 yıl emek verdim. Satmaya bile kıyamıyorum. En büyük isteÄŸim eserlerimi kitap kanalıyla, gelecek kuÅŸaklara aktarabilmek’ diyor.Birçok uygarlığa ev sahipliÄŸi yapan DoÄŸu ve GüneydoÄŸu’nun, yıllar boyunca terör yüzünden yeterince tanınmadığına dikkat çeken Gencer, minyatürlerinde buraların deÄŸerine dikkat çekmek istediÄŸini vurguluyor. Bir yandan da turistlere verdiÄŸi kurslarla minyatür sanatını yaymaya çalışan Gencer’in Antalya’daki 27 tarihi kenti konu alan minyatür serisinden 18’i yabancı özel koleksiyonlar tarafından satın alınmış.Gencer, çalışmalarına araÅŸtırmayla baÅŸlıyor. Minyatürünü yapmaya karar verdiÄŸi kentle ilgili yazılı ve görsel kaynakları inceliyor. Özellikle arkeolojik bulguları belirliyor. Daha sonra da edindiÄŸi bilgileri eskizlere döküyor ve eskizleri renklendiriyor. Sanatçı, minyatür sanatının perspektifi olmaması ve kuÅŸbakışı bakabilmesinin, geçmiÅŸle bugünü bir arada gösterebilme fırsatı verdiÄŸini anlatıyor. Bir eser en az üç aylık çalışma gerektiriyor.ORTA ASYA’DAN ANADOLU’YAEl yazması kitaplarda ışık, gölge ve boyut vermeden metni ve konunun ayrıntılarını açıklamak için çizilen minyatür, Anadolu’ya Orta Asya’dan geldi. Türkler, 9 ve 12. yüzyıllarda, Orta Asya’daki Türk ÅŸehirlerinde, Uygurlardan öğrendikleri minyatürün ilk örneklerini verdiler. Göç ile Anadolu topraklarına gelen Türk minyatüründe Uygur etkisi nedeniyle, yuvarlak yüzlü, çekik gözlü motifler görüldü. Osmanlı döneminde doruk noktasına ulaÅŸan sanat, Ä°ran minyatürünü de etkiledi. Abbasiler döneminde, Abbasi ordusunda görev alan Türk askerler için kurulan Samera kentinde güçlü bir resim okulu doÄŸdu ve Ä°ran’da usta sanatçılar yetiÅŸti. Selçukluların BaÄŸdat’ta kurdukları minyatür okulu da Ä°ran ve DoÄŸu minyatürünü etkiledi. Öte yandan Türklerin Helenistik Bizans kültürüyle tanışması, Yunanca ve Latince eserlerin çevrilerek resimlenmesi, minyatürün konusunu ve anlatım üslubunu zenginleÅŸtirdi. Türk minyatürü 18. yüzyıla kadar DoÄŸu resminde önemli bir yer tuttu.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!