2040 yılında dünyanın beşte biri su sıkıntısı yaşayacak

Güncelleme Tarihi:

2040 yılında dünyanın beşte biri su sıkıntısı yaşayacak
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2017 15:10

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Halil Kumbur, 2040 yılında iklim değişikliği ile değişen yağış modelleri ve artan nüfusla yükselen su talebi nedeniyle, dünya genelindeki ülkelerin yaklaşık olarak beşte birinde ciddi derecede kuraklık ve su sıkıntısı beklendiğini söyledi.

Haberin Devamı

Kumbur, '22 Mart Dünya Su Günü' dolayısıyla yaptığı açıklamada, suyun, çevre ve  canlı hayatı için oldukça önemli olduğuna dikkat çekti. Suyun, temelde sanılanın aksine  sınırlı bir kaynak olduğunu vurgulayan Kumbur, "Su ve toprak, kalkınma çabalarında ilk  başvurulan doğal kaynaklar olma özelliklerini günümüzde de korumaktadırlar. İnsani  kullanım, çevresel kullanımı, ekonomik kalkınma, enerji üretimi, ulusal güvenlik gibi suyun  gerekli olduğu birçok sektör vardır. Bu sektörler, günümüzde su ile ilgili ulusal ve  uluslararası politikaların belirlenmesinde önemli unsurlar haline gelmiştir. Bu politikaların  tartışılması esasında su, ekonomi, hidroloji, siyaset, hukuk ve biyoloji gibi her çeşit bilim  dalında ele alınmaktadır" dedi.

"SU KAYNAKLARINA TALEP 7 KAT ARTTI"

Haberin Devamı

Dünyanın dörtte üçü su kaynaklarıyla çevrili olmasına rağmen insanoğlunun ekonomik  olarak kullanımına hazır olan tatlı su varlığının, dünyadaki toplam su varlığının yaklaşık  yüzde 0,5’inden daha az olduğunu ifade eden Kumbur, "Son yüzyıl içinde dünya nüfusu  üç kat büyürken su kaynaklarına olan talep yaklaşık yedi kat artmıştır. Şehirleşme ve  sanayileşmeye bağlı olarak su kirliliğinin artması nedeniyle güvenilir ve kullanılabilir  temiz su temini günümüzün önemli çevre sorunlarından biridir. Dünya’da yaklaşık 2,6  milyar insan yetersiz sağlık koşulları altında yaşamaktadır ve bunun 1,4 milyarı temiz su  kaynaklarından yoksundur.

2040 yılında iklim değişikliği ile değişen yağış modelleri ve  artan nüfusla yükselen su talebi nedeniyle, dünya genelindeki ülkelerin yaklaşık olarak  beşte birinde (33 ülke) ciddi derecelerde kuraklık ve su sıkıntısı beklendiği  raporlanmıştır. Türkiye ise bu listede 27. sırada yer almaktadır" diye konuştu.

"DİCLE VE FIRAT SON DERECE ÖNEMLİ"

Türkiye'yi yakından ilgilendiren Ortadoğu bölgesinde nüfus artış hızının son derece  yüksek olduğunu ve bu bölgelerin su yoksulu olduğunu dile getiren Kumbur, şöyle devam  etti; "Bu nedenle sınır aşan sularımızdan Dicle ve Fırat nehirleri bölge için önem arz  emektedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2030 yılı için kişi başına  düşen kullanılabilir su miktarının yıllık bin 120 metreküp civarında olacağı tahmin  edilmektedir. Su yoksulluk sınırı bin metreküptür. Bu değere göre ülkemiz, Avrupa’nın su  açısından en fakir ülkelerinden biriyken, Ortadoğu ülkelerine göre su zengini  sayılmaktadır. Türkiye’nin su kaynakları potansiyeli doğu bölgelerde ağırlıkta iken,  ihtiyaçlar batı bölgelerde yoğunlaşmıştır. Bu nedenle suyun ihtiyaç olan yerlere  ekonomik olarak taşınması önem arz etmektedir.

Haberin Devamı

Ülkemizde toplam kullanılabilir 112  milyar metreküp su potansiyelinin 44 milyar metreküpünü kullanılmaktadır. Türkiye  genelinde kent merkezleri ve kırsal kesimde hala su sorunları yaşanmaktadır. Su  havzalarının korunması, kaliteli ve ekonomik su temini, suyun nakli, depolanması,  abonelere ulaştırılmasında, kayıp-kaçak oranlarının yüksek olması, atıksu arıtma  tesisleri, arıtma çamurlarının bertarafı gibi konularda ciddi sorunlar bulunmaktadır. Su kaynakları kullanımının planlamasında sektörel, yerel, bölgesel, ulusal, uluslararası  faktörler dikkate alınmalıdır."

MERSİN'İN SU POTANSİYELİ

Açıklamasında Mersin'in su potansiyeline de değinen Kumbur, kentin yer üstü ve yeraltı  su kaynakları potansiyelinin 7,4 milyar metreküp olduğunu, bu potansiyelin yaklaşık  yüzde 22’sinin kullanıldığını söyledi.

Haberin Devamı

Mersin'i de kapsayan Doğu Akdeniz havzasında son yıllarda yüzde 40’lara varan  kuraklıklar nedeniyle su kaynaklarının çok daha planlı kullanılması gerektiğine işaret  eden Kumbur, şu bilgileri verdi; "Mersin genelinde son yıllarda ciddi ölçüde su sıkıntıları  yaşanmıştır. Geleceğe yönelik plan ve programların yapılabilmesi için su ile ilgili  kuruluşlar arasında işbirliği halinde su kullanımı ile ilgili kalıcı ve sürdürülebilir projeler,  yönetim planı yapılmalıdır.

Suyun daha ekonomik kullanabilmesi, taşkın ve sel gibi  hadiselerin önlenebilmesi için kış aylarında suyun depolanacağı göletler ve barajlar  yapılmalıdır. Vahşi sulama yerine damla sulama sistemine geçilmelidir. Mevcut içme  suyu, isale hatları, şebeke sistemlerinde ve su depolarındaki sorunlar giderilmelidir.  Kanalizasyon şebekesi ve atıksu arıtma tesislerinin projelendirmelerinde yeni teknik-  teknolojilerin kullanımına özen gösterilmeli, özellikle ileri arıtım teknolojileri esas  alınmalıdır. Sulama suyu ile ilgili alternatif projeler üretilmelidir. Kullanılan su miktarı kayıt  altına alınmalı, kayıp-kaçak oranları düşürülmelidir. Su tasarrufuna yönelik projeler, il  genelinde sürdürülebilir Su Bilgi Yönetim Sistemi oluşturulmalıdır."

BAKMADAN GEÇME!