2011 yılından iyimser yorumlar

Gerçekten de kitaptan sinemaya, tiyatrodan sergiye kadar, sanatseveri, okuru tatmin eden bir yıl oldu diyebilirim.
Birçok iyi kitap yayımlandı, kitap fuarlarına ilgi büyüktü, dünyanın sayılı orkestraları ülkemize geldi.
Yerli ve yabancı filmler seyirci buldu.
Müzik ve sinema festivalleri, büyük kentlerin dışına taştı, seyirci buldu.
Birçok film, Anadolu seyircisinin ayağına gitti.
Uluslararası film festivallerinden kadın filmlerine kadar, değişik başka temalı filmler/festivaller de ilgi gördü.
Edebiyat ödülleri, okurun artmasını sağladı.
Alan alan bir saptama yolculuğuna çıkalım.

CONCERT GEBOUW, Viyana Filarmoni orkestraları ülkemize geldi.
Gustav Dudamel yönetimindeki Venezüella Simon Bolivar Senfoni Orkestrası, ülkemizde çaldı. Bir müzik mucizesinin tanığı olduk.
Genç çocukların nasıl birer iyi müzisyen oluş serüvenini yaşadık.
İyi piyanistlerimiz, yurtdışında övülen konserler verdiler, CD doldurdular.
Fazıl Say, yurtdışındaki konserleriyle, besteleriyle övgüler topladı.
İdil Biret; Liszt, Beethoven CD’leriyle virtüözitesini bir kez daha kanıtladı.
Gülsin Onay, dünyanın birçok ülkesindeki konserleriyle büyük ilgi derledi.
Pekineller, iyi bir müzikçi kuşak yetiştirmeye adadılar kendilerini.
Lara Ömeroğlu’yu, Türk dinleyicisi yakından tanıdı.
Estetik rüştünü ispatlamış İKSV’nin müzik festivaline, Aspendos Opera ve Bale Festivali de eklendi, Bodrum’dan Side’ye uzayan festivaller zinciri klâsik müziğe ilginin yükseliş çizgisinin grafiği idi.

LEYLA ERBİL nice yıllardan sonra Kalan romanıyla, onun eserlerini hasretle bekleyen okurun karşısına çıktı. Beklediğimize deymiş dedirtti. Bu romanla ayrıca Mersin’de verilen büyük edebiyat ödülünü de kazandı.
Selim İleri, Yağmur Akşamları adlı öykü kitabı ile yine birkaç yıl aradan sonra yeni öykü kitabıyla, öyküdeki ustalığını sürdürdüğünü, hatta hikmet burcunda yer aldığını gösterdi.
Artık ülkemizin yayın dünyasında da en çok satanlar kullanılmaya başlandı.
Çeviriler ve bizim yazarlarımız belli bir rakamı aştılar. Yüz binleri kolayca buldular.
Epeyce yazar adı verebiliriz ama biz sadece bu yıldan söz ediyoruz, bu hatırlatmanın altını çizmek gerekiyor.
En çok satanların içinde edebiyat yapıtlarının yarıdan falza oranla bulunması sevindiriciydi. Yoksa edebiyat dışında birçok kitabın en çok satanlar arasında bulunması olağan, sözü edilmemesi gereken bir durum.
Edebiyat eserleri belli bir rakamı aşınca söz etmek gerekir.
Birçok iyi genç yazarın yeni kitapları çıktı ve ilk eserlerini okuyup onlara inanan okurlarına ‘doğru zarı’ attıklarını ispatladılar. Birçok ilk kitap da yılın iyi kitapları arasında yer aldı. Bu açıdan bile yeni yazarların dahil olduğu bir yıl olarak anılabilir 2011.
Ölümler bizi üzen olaylardı. Ölüm yıldönümlerinde düzenlenen etkinlikler ise aramızdan ayrılan yazarları, sanatçıları unutmadığımızın ispatıydı. Bu vesile ile eski dostlarımızı yeniden okuduk, hatırladık...

TRT gibi kurumların arşivlerini değerlendirmesi, müzik tarihimizin, icra tavırlarının öğrenilmesi açısından gerekliydi. Yayınlanan CD ve DVD’ler, Türk sanat müziği ve halk müziğimizin ustalarını dinleme olanağı sundu bize.
Sinemamızdaki gelişmeyi de unutmayalım. Yeni Türk sinemasının genç yönetmenlerinin, beğenilen isimlerinin ustalık işleri, iyi filmleri, seyircileri sinemaya çeken filmleri gösterime girdi. Geleceğin Türk sinemasına dair umutlarımızı daha da canlı tutmamızı sağladı. Artık oturmuş bir sinema anlayışımızın olduğunu gösterdi.
Sanat, kültür, edebiyat açısından olumlu bir yıldı. Olumlu gelişmelerin süreklilik gösterdiği ve artarak devam ettiği bir yıl olması umuduyla...