2000'e fazla yüklenmeyelim

Nedim BUBİKBUGÜN 2000'in son günü. Hani o, ‘‘milenyum’’ dediğimiz, yerlere, göklere sığdıramadağımız, şimdi de tukaka ettiğimiz 2000 yılının son günündeyiz. Halbuki ne de güzel başlamıştık... Kolay değil, 2000'i görmüştük. Tadını çıkarmalıydık. * DOĞRU, ya da yanlış... 2000'i de abarttık gibi. Sanki 2000'inci diye, bu yıl her şey düzelecek, olumsuzluk kalmayacak, ülke de ekonomisiyle, iç ve dış politikasıyla, asayişiyle, alıp başını gidecekti. * HER şeyde böylesine olumlu beklenti içindeydik. ‘‘Merak etme, 2000'de her şey tamam’’ havasına girdik. Başlarda tablo çok da kötü değildi. Ekonomide yol aldığımız söyleniyordu. Asayişte huzur tamdı. ‘‘Balyoz, balina, kasırga, bufalo’’ gibi operasyonlarla temiz toplum olma yolunda ilerliyorduk... * SONLARA doğru işler sarpa sarınca moraller bozuldu. 10-11 ay iyi giden 2000'i hemen suçlu ilan ediverdik. Vur abalıya... Nankörlük örnekleri verilerek, ‘‘Zaten 2000'den umutlu değildim. Baştan beri bir uğursuzluk vardı... Anlatmaya çalışıyordum ama, herkes pembe gözlük takmış, dinlemiyordu’’ denmeye başlanmıştı... * OYSA bana göre haksızlık ediliyordu. Senaryosunda hemen herkesin, az ya da çok, katkısı olan olumsuzluklarda 2000'in suçu neydi ki? Hem son günlerde bile 2000, olumsuzluklara kendince direniyor, umut da saçıyordu. Örnek mi istiyorsunuz? * SOLDAKİ duruma bakın. CHP Lideri Baykal, DYP Lideri Çiller'in Başbakan Ecevit'in sağlığına sataşmasına tepki gösterdi, ‘‘İnsanlar yaşlılıkta da ülkelerine yararlı olabilir’’ dedi. Ama efendim ne çok özlemişiz, ağızdan çıkan böyle bal damlalarını. Belli ki uzun tatil yaramış Baykal'a... * ECEVİT de yanıtladı, ‘‘İnsani ilişkiler başkadır. Geçmişte çekişmişsek de hep sorunlarla birlikte uğraştık’’ deyiverdi. Baykal altta kalır mı: ‘‘Biz sayın Ecevit'le düşman değil kardeşiz...’’ Yılın son günleri, bayram havası. Solda birleşmeden bile dem vuranlar oldu, ‘‘Sev kardeşim elini ver bana’’ şarkısı mırıldanmaya başlandı. * SAĞOLSUNLAR, liderlerimizin selamlaşıp hal hatır sormalarına özlem duyduğumuzdan herhalde, bu tabloyla sıkıntılarımızı unuttuk neredeyse. Bereket Ecevit toparladı, ‘‘Buzlar eriyor mu’’ yorumlarından rahatsız olup, ‘‘Uygarca ilişkilerden siyasi sonuç çıkarılmamalı’’ dedi, DSP ile CHP'nin farklı iki parti olduğunu vurguladı da, kendimize geldik. * CANIM konuyu çok da dağıtmadım. Yalnızca 2000'in sonlarında bile böyle, olumlu gibi örnekler yaşandığını vurguladım. Hem aynı günlerde, gazetelerde yer aldı. İbrahim Tatlıses ile Derya Tuna Uludağ'da barışmış, aynı otel odasında kalmaya başlamış. Daha ne? Şükürler olsun... * SONUÇ olarak, işimize geleni kendimize yorup, ters gideni 2000'e yüklemek haksızlık. İyimser olalım, umuda yolculukta üzerimize düşeni yapmaya çabalayalım... 2001 ve sonraki yıllar, herkese sağlık, esenlik, iyilik getirsin...