Amerika, yıldızlarından en fazla 4-5 oyuncu olacak. Geri kalan 7 kişi 'önce takım' diyen görev adamlarından oluşacak. Her birinde 2 yıldız 3 görev adamı yer alan, 2 ayrı 5 ile oynamayı tasarlıyorlar. Bu planı Milli Takım'da kullanılabilir.AMERİKA'da kolejler ile NBA arasında coachlık kavramı çok farklı. Kolejlerde coach denince akla kayıtsız şartsız otorite geliyor. NBA'de ise durum çok farklı. Başarılı teknik yönetimlerde, her coachun yanında eski NBA oyuncularından en az 2 asistan coach var.Basketbolda akla hayale gelmeyen her şeyi rakamlarla değerlendiren, teknik analizciler onların yanında yer alıyor. Son yıllarda her takımda yaşlı ve tecrübeli danışmanlar modası var. Bunların bazıları basketbolun çeşitli konuları üzerinde dünyanın en iyi kitaplarının yazarları. Genel menajerleri ve kondisyonerleri de bu listeye eklediğinizde ortaya bilgi, sevgi, enerji, tecrübe, teknik ve taktik ne ararsanız her şeyin fazlasıyla yer aldığı komiteler çıkıyor. Teknik çetelerBu teknik çeteler günde 1-2 saat antrenmanlarla uğraşıyor. Geri kalan tüm zamanlarını basketbol konuşurak, basketbol tartışarak, ellerindeki kadronun başarı yolunu çizmeye harcıyorlar. Mevsimler boyu süren bu tartışmaların tümünde ortak bir nokta var. Eğer elinizde iyi oyuncu, 'yetenekli oyuncu' yoksa, bütün bu toplantıların olumlu sonuç vermesi imkansız. Buna karşılık yetenek varsa çare tükenmiyor.Ortak nokta varBugün Amerika basketbolu ile Türk basketbolunun ortak noktaları var. İki tarafın da elinde çok sayıda yetenek var. Ama başarıya giden yol henüz belirsiz. Amerikalılar 2004 Olimpiyatları için coachlarını seçtiler; Larry Brown. Şimdi birbirleriyle uyum sağlayabilecek oyuncuları seçme aşamasındalar. İlk vardıkları karar, 'önce ben diyen' süper yıldızlardan en fazla 4-5 oyuncu olacağı. Geri kalan 7 kişi ise 'önce takım' diyen görev adamlarından oluşacak. Ayrıca her birinde 2 yıldız 3 görev adamı yer alan, 2 ayrı 5 ile oynamayı tasarlıyorlar. Bu tüm yıldızları bir arada oynatmayan B planı bize sanki bizim Milli Takım'da da kullanılabilir gibi geliyor. Geçen haftaki yazımızda 'gereğinden fazla yıldız oyuncu kavramı'nı tartışmıştık. Ukrayna’da bunun tersi ortaya çıktı. Kritik anlarda risk almakta zorlanan, gereğinden fazla görev adamı ile de maç kazanmak zor.Kaya çok özelElimizdeki bol sayıda yıldız oyuncuyu nasıl uzlaştıracağımızı tartışırken, bir konuyu atlamamak gerek. Milli Takım kadrosunda şimdilik görev adamı olan ama yetenekleri geliştirildiğinde yıldızları aratmayacak ve ego sorunu çıkartmayacak oyuncularımız var. Bunlar arasında Kaya, Kerem Gönlüm ve Fatih ilk sıradalar. Bence Kaya özel bir kişilğe sahip. Bazı oyuncular vardır, oyuna girdiklerinde herkese cesaret ve saldırganlık aşılarlar. Kaya'da bu vasıf var. Kaya, Türkiye'nin sakatlanmak pahasına, blok yapma yürekliliğini gösteren ilk ve tek oyuncusu. Türk basketbolunda üstün performans coşku üzerine kuruludur. Kaya'nın bloğundan sonra hücumda atılan 3 sayılar giriyorsa, belki kabul etmeyeceksiniz ama o bloklar sayesindedir. Kaya'nın zaafı hücumda iyi şutunun olmayışı. Bu yüzden onu tutan adam Kaya'yı bırakıp herkese dert oluyor. Bizden Kaya'ya tavsiye vakit geçmeden, yatağını yorganını toplayıp, yaşamını bir süre
spor salonunda sürdürmesi. Cavit Altınay faktörüGelelim Kerem Gönlüm'e. O da süper bir yetenek ama tecrübesi yok. Eğer Kerem oturduğu yedek sırasından NBA'ye seçilen ilk Avrupalı sporcu olursa şaşmayın. Takımların coachları haklı olarak oyuncu kazanmaktan çok maç kazanmayı düşünüyor. NBA'de buna da çare bulmuşlar. Teknik kadrolarda son zamanlarda bir de şut doktoru denilen asistan coachlar yer alıyor. Bizde de iyi şeyler giderek artıyor. Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük basketbol adamlarından biri olan Dr.Cavit Altınay'ın özel kursları var. Cavit Hoca, G.Saray'da şimdi her sabah geleceğin yıldız adaylarını hazırlıyor. Fundemantel üstadı doktorun muayenehanesi ve tedavi merkezi herkese açık. Her isteyen oyuncu veya takım Cavit Altınay 'ın sınırsız bilgisinden yararlanabilir.Çareler tükenmezÖzetle Türkiye'yi önümüzdeki
Avrupa Åžampiyonası ve 2004 Olimpiyatları'nda çok parlak sonuçlar bekliyor. Ä°ÅŸ hayatını, geleceÄŸini riske atıp basketbolu büyüten federasyon baÅŸkanımız Turgay Demirel iÅŸ başında. Türk basketbolunu Yugoslav coachların istilasından kurtaran DoÄŸan Hakyemez yine menajerimiz. Saygı uyandarın bir teknik ekibimiz var. Bunlar kadar, tanışmaktan, yakınlaÅŸmaktan, her geçen gün daha çok gurur duyduÄŸum kiÅŸilikli bilgili basketbol yazarlarımız var. Yeter ki karşılıklı sevgi ve saygı ortamında tartışabilelim. Unutmayalım yetenek varsa çare tükenmez. Â
button