1915’te soykırım olmadığını belgeleriz

Güncelleme Tarihi:

1915’te soykırım olmadığını belgeleriz
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 30, 2005 00:00

TTK BaÅŸkanı Prof. HalaçoÄŸlu, ‘Biz bu kadar rahatız’ dedikten sonra önerisini getiriyor gündeme: ‘Ben diyorum ki, Türkiye, BirleÅŸmiÅŸ Milletler nezdinde bir uluslararası araÅŸtırma komisyonu kurulmasını teklif etsin. Herkes gelsin ve orada bu mesele konuÅŸulsun.’1915’te ne oldu?- Ermenilerle Osmanlı Devleti arasında meydana gelen anlaÅŸmazlık ve çatışmalar, 1915 yılında baÅŸlamadı. Ta 1881’lerde baÅŸlayan ve Ä°ngiltere, Fransa, Rusya gibi ülkelerin müdahaleleriyle geliÅŸen bir süreçtir bu. Döneme iliÅŸkin belgelere baktığınızda, DoÄŸu Anadolu’daki altı viláyette yaÅŸayan Ermeniler’in örgütlendiÄŸini ve Rusların da desteÄŸini alarak Müslüman köylerine saldırdığını görürsünüz. Rusya ve Batılı devletler mi kışkırtıyor Ermenileri?- Evet ama Ermeniler tarafından kurulan 21 ayrı örgüt de destekliyor bunu. Bu örgütlerin ÅŸubeleri Van’dan Ä°stanbul’a kadar her yere yayılmıştır. 18 Mart’ta Çanakkale SavaÅŸları baÅŸladığı sırada, Anadolu’da örgütlenen Ermeniler topyekûn bir isyan hareketine giriÅŸmiÅŸlerdir. 16 Nisan’da Van’da, 17 Nisan’da Çatak’ta, Bitlis’te, Elazığ’da, Zeytun’da, Adana’da baÅŸlayan isyan hareketleri sebebiyle Osmanlı Devleti, Almanlar’ın ve zamanın Genelkurmay BaÅŸkan Yardımcısı Enver PaÅŸa’nın da isteÄŸi üzerine, bu bölgede yaÅŸayan Ermenileri savaÅŸ dışındaki bir bölgeye nakletme kararı almıştır.GÖNDERÄ°LMEYEN VAR MI Tehcir kapsamı dışında bırakılan Ermeniler var mı?- Ä°lk nakillerde Protestan ve Katolik Ermeniler yoktur. Daha sonra, bunlardan isyanlara bulaÅŸanlar da nakledilmiÅŸtir. Ancak, mesela hastalar gönderilmemiÅŸ, hastaneye yatırılmış ve iyileÅŸtikten sonra gönderilmiÅŸtir. Dul kadınlar ve çocuklar da gönderilmemiÅŸtir. Amerikan belgelerinden aldığımız bir örnek vereyim. Adana ÅŸehir merkezinde 25 bin Ermeni yaşıyor. Bunlardan 17 bini sürgün edilmiÅŸtir, sekiz bini yerinde bırakılmıştır. Sadece bu bile, tehcirin Ermeniler’in iddia ettikleri gibi soykırım düşüncesiyle yapılmadığını apaçık bir biçimde gösteriyor.Soykırım deÄŸilse bile ‘etnik temizlik’ amacı yok mu?- Kesinlikle etnik temizlik ifadesi yanlıştır. Zira bu tabir, soykırımla eÅŸdeÄŸerdir. Ermenilerin zorunlu olarak baÅŸka bir bölgeye gönderilmelerinden murat, verdikleri zararların önüne geçmek olduÄŸu için, bölgenin Ermeniler’den arındırılması amaçlanmıştır. YARIM MÄ°LYON Ä°NSAN Tehcir Kanunu ile birlikte ne kadar Ermeni göç ettiriliyor?- Bizim Osmanlı arÅŸiv belgelerine göre, ki burada yüzde 10 eksiÄŸimiz olabilir, 438 bin Ermeni gönderildi. Hepsinin ÅŸehir ÅŸehir kayıtları var. Bununla beraber, bu kayıtların dışında bir miktar daha Ermeni gönderilmiÅŸ olabilir. Peki tehcir döneminde Osmanlı coÄŸrafyasındaki toplam Ermeni nüfusu ne kadardı?- Osmanlı istatistiklerine göre, 1 milyon 296 bin Ermeni var. Justin McCarthy, 1 milyon 698 bine çıkartıyor Ermeni nüfusunu. Stanford Show ise Osmanlı sayımlarını esas alıyor. Patrikhane, 2 milyon 250 bin civarında bir nüfustan söz ediyor. Fakat Patrikhane’nin rakamları Ä°ngilizler tarafından bile itibara alınmıyor. Patrikhane’nin 1914 kayıtlarında 1 milyon 915 rakamı yer alıyor. Biz şöyle düşünüyoruz: Osmanlı kaynakları üçte bir oranında hata yapmaz. Yani 1 milyon 300 bin diyorsa, 450 binlik bir hata yapıyor olamaz. Biz bunun için 1.5 milyon civarında bir Ermeni nüfusu olabileceÄŸine kanaat getiriyoruz.Ermeni konvoylarına kimler saldırıyor?- Bu gerçekten de çok önemli bir konu. Ne oluyor Ermenilere? Diyelim ki 1.5 milyon Ermeni var, bu 1.5 milyon Ermeni’ye ne oluyor? 1915’te Erzurum’dan Erzincan’a giden 500 kiÅŸilik bir Ermeni kafilesi, Kürt eÅŸkıyasının baskınına uÄŸruyor ve tamamı öldürülüyor. Bunların belgeleri var. Sadece Ermeni deÄŸil, Ä°ngiliz, Amerikan ve Rus belgelerinde de yazıyor. Ancak ‘Bu baskın ve katliamlar Kürtler tarafından yapılmıştır’ diye ortaya çıkmanın da gereÄŸi yok. O zaman Kürt-Türk ayrımı yapmış gibi bir pozisyona düşeriz ki, o da doÄŸru olmaz. Size göre ne kadar Ermeni öldü? - Bana göre, hastalık, çatışmalar ve katledilme hadiseleri, Kafkasya’daki hastalıktan ölümler dahil, 300 bin civarında Ermeni öldü. Bunun 200 bini kesinlikle Kafkasya’daki hastalıklardan öldü. Blue Book’ta (Mavi Kitap zikredilen rakam da 600-800 bin arasındadır.Bu rakamlar bile ortada büyük bir trajedinin olduÄŸunu göstermiyor mu?- Hiç kuÅŸkusuz ortada büyük bir trajedi var. Bu trajedi, Ermenilerin öldürdüğü 519 bin Müslümanı da kapsıyor. Ancak ÅŸurası açıklığa kavuÅŸmalıdır ki, ölen Ermenilerin büyük çoÄŸunluÄŸu hastalıktan ölüyor. Müslümanları öldürenler ise bizzat Ermeni çeteleri. Katledilenler, net rakamlarla elde edebildiÄŸimiz kadarıyla sekiz-on bin civarında. Bunun dışında kalanların hemen hepsi hastalıktan veya açlıktan ölüyor. Soykırıma veya etnik temizliÄŸe kanıt olarak, Talat PaÅŸa’nın Diyarbakır Valisi’ne gönderdiÄŸi telgraf gösteriliyor. Siz ne diyorsunuz bu telgrafa?- Telgrafta, hiçbir zaman ‘katledin’ diye imá bile yok. Bu telgrafı anlamak için hem Osmanlıca’yı, hem de Osmanlı belgelerinin dilini iyi bilmek gerekir. Telgrafta, ‘katledin’ diye bir imá yok belki ama ‘katletmeyin’ diye bir netlik de yok. - Ama o anlama getiriyor. EÄŸer devlet, Ermenilerin katledilmesini istiyor olsaydı, o telgrafı çekmezdi zaten. Bütün ÅŸifre telgraflar tam takım halinde Osmanlı arÅŸivlerinde mevcut. Bırakın emri, bir tanesinde bile böyle bir imáda bulunulmuyor. Aksine pek çok belgede, kafilelere zarar vereceklerin ÅŸiddetle cezalandırılacağı bildiriliyor. Katliam yapmayı planlayan bir devlet bu kadar ketum olabilir mi? KOMÄ°SYON KURULSUN‘Bu tarihi bir konudur, bırakalım tarihçiler tartışsın’ aÅŸamasına nasıl gelindi?- Eskiden bu konu ile ilgili pek çok ÅŸey bilinmiyordu ve bu nedenle kimse kendisine güvenemiyordu. Çünkü Osmanlı arÅŸivleri tasnif edilmemiÅŸti. Bu konuya iliÅŸkin bölümler 1990’dan sonra tasnif edildi. DiÄŸer taraftan, biz yaklaşık üç-dört yıldır, dış arÅŸivleri ciddi olarak tarıyoruz. Amacımız da, böyle bir ÅŸeyin gerçekten olup olmadığını ortaya çıkartmak. Biz ÅŸu an, ‘Fransızlar soykırımı mı kabul etmek istiyorlar, buyrun gelin masaya, oturup konuÅŸalım. Neye göre soykırım iddiasında bulunuyorsunuz’ diyebilecek duruma geldik. Çünkü artık elimizde belgeler var. ‘Tarihi tarihçilere bırakalım’ tezi üzerine Prof. Şükrü HanioÄŸlu bir makale yazarak, hem meseleyi tarihçilere bırakmanın doÄŸru olmayacağını, hem de belge deÄŸiÅŸ-tokuÅŸunun sorunu çözmeyeceÄŸini söyledi. Sizin fikriniz nedir? - Ben Şükrü HanioÄŸlu’na katılıyorum. Ben de aynı ÅŸeyi söylüyorum. Åžimdi bakın, biz ‘Tarihçilere bırakalım’ derken ÅŸunu kastediyoruz: Öncelikle bu konu araÅŸtırılmalı, bir alt zemin ortaya çıkmalı diyoruz. Bir iddiada bulunuyorsunuz ve ‘Ermeniler soykırıma uÄŸradı’ diyorsunuz. Peki, bununla ilgili bir belge sunmanız gerekmez mi? Burada da birisi çıksın, ‘Osmanlı ÅŸu kararı aldı, ÅŸu emri verdi ve şöyle bir uygulama yaptı’ desin. Bir toplumu yok etmek isteyen bir devlet, bütün yabancı yardım kuruluÅŸlarına o kampları açar mı? Sadece Suriye’de 486 bin Ermeni’ye yardım ediliyor. Ben diyorum ki, Türkiye, BirleÅŸmiÅŸ Milletler nezdinde bir uluslararası araÅŸtırma komisyonu kurulmasını teklif etsin. Herkes gelsin ve orada bu mesele konuÅŸulsun. Biz bu kadar rahatız. Sorunun çözümü için önerileriniz nedir?- Belgelere dayalı olarak konuÅŸmayı öneriyorum. Belgeler dışında hiçbir ÅŸey konuÅŸmayalım ve her ÅŸeyi belgeleyelim. Ermeni soykırımını kabul eden Sayın Halil Berktay veya Sayın Taner Akçam hangi belgelere göre konuÅŸuyorlar? Osmanlı arÅŸivlerine girmediklerini biliyorum. Halbuki yapılması gereken, belgelerle söylediklerini ispat etmektir. Bir iddia ortaya atıyorsanız, bunu kanıtlamak zorundasınız. Biz soykırım olmadığını belgeleyebilecek durumdayız. Onların elinde de soykırım yapıldığına dair bir belge varsa, bunu bugüne kadar ortaya koymaları gerekmez miydi? TeÅŸkilat-ı Mahsusa Ne yabancı arÅŸiv belgelerinde, ne de Türk arÅŸiv belgelerinde TeÅŸkilát-ı Mahsusa ile ilgili tek bir kelime bile yok. TeÅŸkilát-ı Mahsusa çok küçük bir grup ve farklı bir sebeple teÅŸkil edilmiÅŸ. Bunların görevi çok farklı. Katliamla filan uÄŸraÅŸacak ne vakitleri, ne de sayıları var. Belgeleriniz neredeErmeni soykırımını kabul eden Sayın Halil Berktay veya Sayın Taner Akçam hangi belgelere göre konuÅŸuyorlar? Yapılması gereken, söylediklerini belgelerle ispat etmektir. Bir iddiada bulunuyorsanız, kanıtlamak zorundasınız. (Yarın: Prof. Dr. Halil Berktay)Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!